Çoğu kişi her zaman utangaç bir çocukluk geçirir. Okulda kendini yabancı gibi hissedenlerle, genellikle evde kitaplarla ya da oyuncaklarla vakit geçirmeyi tercih edenler aynı kişiler. Yeni arkadaşlar edinmek kolay değildir, tüm sınıfın önünde sunum yapmak işkencenin tanımı olabilir. Oldukça okumuş bir çocuk olmanıza rağmen, 20'li yaşların başlarına kadar dışa dönük/içe dönük terimleriyle karşılaşmamış olmak şaşırtıcı.
İçe dönükler hakkında bilgiler öğrendikçe kendinizi daha iyi anlamanız mümkün. Gençliğinizde tuhaf olduğuna inandığınız şeyler birçok insan için kesinlikle normal görünüyordur. Dönüp eskiye baktığınız zaman annenizle tartışmalarınızda size şöyle dediğini hatırlarsınız: “Bu etiketi kendinize yapıştırtmayın”
Etiketlerin insanlar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna inanılıyor çünkü kişinin benlik kavramını değiştirebiliyor ve yeteneklerini sınırlayabiliyor. Bazı kişilerin durumunda etki kesinlikle tam tersi de olabilir.
Kendinizi içe dönük biri olarak etiketlemek, sosyal kimliğinizi anlamanıza, davranışlarınız ve eylemleriniz hakkında daha fazla farkındalık kazanmanıza yardımcı olur. Sorunun kökeninin nerede olduğunu bilmek, topluluk önünde konuşma veya sadece bir yabancıyla konuşma korkusu gibi birçok korkunun üstesinden gelmenize fayda sağlar.
Şu anda eksik olduğun şey, kim olduğunun ve seni neyin kendin yaptığının farkındalığıdır. Bu bilgi sınırlarını görmeni ve onlarla yüzleşmeni sağlar, bu da sonunda onları aşmana yardımcı olur. Sınırlara doğru bakarsanız, sınırlar bir yön kaynağı olabilir.
Etiketleme teorisi, düzensiz ve suç teşkil eden davranışların anlaşılmasına yaklaştığı için çoğunlukla bu fikrin olumsuz tarafına odaklanılıyor, ancak bunun olumlu etkileri de var! Netlik ve güven kazanmanıza yardımcı olabilir, sizi cesaretlendirebilir ve kendinize inanmanıza da olumlu etki yapar. Kendinizi akıllı, mutlu, başarılı bir insan olarak etiketlerseniz, etiketlerinize uygun yaşayacak ve sonunda onlardan biri olacaksınız.
Etiketlerinizin nereden geldiğini biliyorsanız, onlardan faydalanabilir ve zayıf yönlerinizi avantaja dönüştürebilirsiniz.
Peki öfke etiketinin insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri?
Zaman zaman öfke duymayan bir insan bulmak pek mümkün değildir. Öfke, bir tehdit, hayal kırıklığı, çaresizlik, kırılganlık nedeniyle tetiklenen belirli durumlara verilen doğal bir tepkidir. Her ne kadar kızgınlık ve kırgınlık kesinlikle hayatta geliştirmeye değer duygular olmasa da, bazen işe yarayabilir ve birkaç avantajı da vardır. Diğer tüm duygular gibi öfke de kendimizi daha iyi anlamak için kullanılabilir.
Öfke kolaylıkla en güçlü insan duygularından biri olabilir. Bu sadece duygusal olarak hissedebileceğimiz bir şey değil, kesinlikle fiziksel etkileri de var; kan akışı, ellerin titremesi, kalp çarpıntısı, tüm vücutta gerginlik gibi.
Son zamanlarda kendinizi gerçekten çok kızgın hissettiğiniz anları hatırlayın. Bundan daha iyi olduğunuzu düşünmenize rağmen kişisel bir durumda kafanızı karıştıran ve hayal kırıklığına uğratan bir tetikleyiciyle karşılaşıp, bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı kanısına varabilirsiniz.
Kendini yansıtma
Her şey bir nedenden dolayı olur ve sinirlenmenin her zaman bir nedeni vardır. Bizi hayal kırıklığına uğratan duygusal tetikleyiciler ve durumlar gösterge olarak çalışır. Tepkinizin ardındaki duyguları anlamak, kendinizi daha iyi tanımanın güçlü bir yolu olabilir.
Daha derine inmek ve “Neden?” sorusunun cevabını bulmak, gelişmenin yolunu bulmanızı sağlar, bu da daha mutlu ve daha dengeli bir yaşama yol açar. Öfkeli olmayı seçtiğimizi ve bu şekilde tepki verdiğimizi öğrendikçe, öz-denetim için zemin yaratır.
Sorunun kökenini tanımlayıp ortadan kaldırabildiğinizde, kızacak hiçbir şey kalmayacağını hayal edin.
Motive edici bir hamle
Şaşırtıcı bir şekilde, yıkıcı bir duygu olmanın yanı sıra öfke, hayatınızda olumlu bir değişiklik sağlamak için size çok ihtiyaç duyulan bir enerji patlamasını da verebilir. Sorunu daha net görmemizi ve çözüm yolunu bulmamızı sağlar. Ağırlaştırıcıyı ortadan kaldırmayı amaçlayan güçlü bir motive edici güçtür.
Bazen işleri halletmek için öfkelenmeniz gerekir. — Ang Lee
Öfke sizi yatağınızdan kaldırabilir ve başka hiçbir şeyin yapamayacağı günü geçirmenizi sağlayabilir. Uzun zamandır yapmaktan kaçındığınız bir şeyi yapmaya başlamanıza yardımcı olabilir. Hayatınıza gerekli değişiklikleri getirmenize yardımcı olabilir. Kendine acımanın yerini alabilir ve seni neşelendirebilir.
Bununla birlikte, öfkenizi ne kadar iyi kontrol ederseniz edin, bu uzun vadeli bir çözüm olamaz ancak kısa sürede ilerlemenize gerçekten yardımcı olabilir.
Duygularınızın kontrolünü kaybetmek ve olumsuzluğun hayatınızı kontrol altına almasına izin vermek, tepkinizin sorumluluğunu kabul edip bunun üzerinde çalışmaktan çok daha kolaydır. Kendinizi öfkeli bir durumda bulduğunuzda, geri çekilseniz iyi olur, ona kadar sayın ve size ne söylemeye çalıştığını görün. Daha sonra hayatınızı buna göre ayarlayın.
Öfke etiketinin eksileri kadar, artıları da hayatımızın bir parçası olarak bedenimizde yer alır. Bunu nasıl kullanacağınız, sizin başarı ve mutluluk görüşünüzle doğru orantılıdır.