Zararın gerçek sorumlusu kimse, rücu davası doğrudan ona yöneltiliyor. Sigortacılar, işverenler ya da devlet kurumları, yaptıkları ödemeleri kusurlu kişiden yasal yolla geri almak için harekete geçiyor. Buna göre; Rücu davası nedir, neden açılır? Rücu davası kime açılır?
Rücu Davası Nedir?
Rücu davası, hukuki anlamda bir kişinin ya da kurumun, başkasının yerine üstlendiği bir sorumluluğun ya da yaptığı bir ödemenin ardından, asıl yükümlü kişiden bu bedelin tahsilini talep etmek üzere açtığı dava türüdür. En yalın ifadeyle, bir borcun veya zararın başkası adına ödenmesi sonrası, gerçek sorumludan geri ödeme talep edilmesini sağlayan yasal bir mekanizmadır. Bu davalar, özellikle sigorta hukuku ve iş kazaları gibi alanlarda sıkça gündeme gelir.
Rücu Davası Neden Açılır?
Rücu davasının temelinde hakkaniyet ilkesi yatar. Bir kişi, başkasının sebep olduğu bir zararı ödemek zorunda kaldığında, bu zararın gerçek failinden karşılığını almak isteyebilir. Örneğin, bir sigorta şirketi, sigortalısına ödediği tazminat sonrası, kazaya yol açan kişiden bu miktarı geri almak ister. Aynı şekilde, işveren, iş kazasında sorumluluğu bulunmayan bir durumda, çalışana ödediği tazminatın bedelini asıl kusurlu olan başka bir kişi ya da kurumdan talep edebilir. Bu tür durumlar, rücu davasının açılma gerekçelerini oluşturur.
Rücu Davası Kime Açılır?
Rücu davası, hukuki sorumluluğu fiilen üstlenmesi gereken gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Zarara yol açan, kusurlu bulunan ya da yasal yükümlülüğü olan kişi, rücu talebinin muhatabıdır. Sigorta şirketleri genellikle kazaya neden olan üçüncü kişilere; işverenler ise iş kazasında kusurlu bulunan yüklenici firmalara ya da kişilere dava açar. Bu noktada önemli olan, ödemenin yapıldığı kişinin sorumluluk taşıyıp taşımadığı değil, zararın gerçek faili olup olmadığıdır.
