1932 yılında yapılan Dil Devrimi! İle ihtiram ve tekrim sözcüklerinin yerine, “Saymak” fiilinden türetilen saygı “Saygı” kelimesi, TDK sözlüğünde 1-“Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram”. 2-“Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu” diye açıklanıyor. Günümüz Türkiye'sindeki ülkemiz insanlarının yukarıda içeriği açıkça belirtilen “Saygı” kelimesine ne derece uygun hareket ettiği konusunda düşünmenin faydalı olacağını addediyorum. Saygı noksanlığının toplumun her kesiminde çoğaldığını, aklıselim olan insanlarca büyük bir üzüntü içinde izlendiğini, saygının kişinin kendinden başlayarak toplum içinde çoğalması için gösterdikleri çabayı hayranlıkla gözlüyorum. İnsanların toplum içinde sağlıklı huzurlu bir hayat idame ettirmeleri için saygının, tahsilin ne kadar önemli olduğunu, dünya üzerinde yaşayan insanların çoğunun değer verip saygıyla andığı (bugün aramızda olmayan) bazı kişilerin söylediği sözlerin öncülüğünde düşünüp, bizlerin hangi hal ve tavır içinde olduğumuza bakalım. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ Hz. Ali (ra) Babana hürmet et ki, çocukların da sana hürmet etsin. Hz.Ali (ra) Saygı olan yerde korku olur ama korku olan yerde her zaman saygı olmaz. Eflatun Eğitimli insanlar yapabileceklerinden fazlasını söylemeye utanırlar. Konfüçyüs İnsanların saygı ve şerefinin, itaat ve uyumunun kendinden maddeten değil, manen yüksek olanlar için gösterilmesi insan ruhunun gereklerindendir. M. Kemal Atatürk Saygı düzenin anahtarıdır. M.Kemal Atatürk Lidere saygı duymak iyidir. Ondan öğrenin. Onu gözleyin. Onu inceleyin. Ama ona tapmayın. David J.Schwartz İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır. Fuzuli Ey oğul; ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Şeyh Edebali Zihnimizde tazeliğini koruyan ve günümüzdeki misallerle konuyu somutlaştıralım; Çeşitli provokatörlerin önderlik yaptığı 60 kişilik (sözde eğitimli!) grup Boğaziçi Üniversitesi rektörünün arabasının önünü kesip üzerine çıkarak protesto!!!  etmekle, TDK sözlüğünde belirtilen “Saygı” kelimesinin ihtiva ettiği anlamın dışında hareketlerde bulunarak, eğitim kurumuna, yakın geçmişinde yapılan çeşitli saygısız ve güdümlü hareketlere bir yenisini daha eklemiş oldular. Trafikte araç kullananların, kuralları hiçe sayarak kendilerinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atmaları, taksilerin çeşitli bahaneler üreterek yolcu ve yol güzergâhı ayrımında bulunmaları, araçlarını kaldırımlara park ederek yayaların hareketlerini kısıtlamaları, yayaların birkaç adım fazla atmamak için geçitler yerine, akan trafiğin içine atlamaları, toplu taşımayı kullanırken itiş kakış içinde olunması ve bu tür davranışların giderek artması. Maddi çıkarları çoğaltmak için (halkın aleyhine olacak şekilde) haksız kazancı doğal karşılayan ticaret erbabının çoğalması, bu kişilerce iş yerlerinin önündeki kaldırımları ve caddeyi usulsüzce gasp etmeleri. Siyasetçilerimizin, yerel yönetimlerden başlayarak, ülkede yaşayanların sorunlarını çözerek, vatandaşa daha müreffeh (bolluk içinde yaşayan, varlıklı ve zengin) hayat vaat ederek yönetime gelmek için dün söylediklerini, yönetime geldiklerinde unutmaları. Halkı güdülecek sürü gibi görerek, söylediklerini yapmak için tıpış tıpış gideceklerini düşünmeleri, siyasi rakiplerini gerçek dışı ve çarpıtılmış beyanlarla suçlayarak, ülkenin bütünlüğünü tehlikeye atacak söylem ve davranışlarla iktidar olmaya çalışmaları. İçtiği suyun şişesiyle, yediği tostun kâğıdıyla, içtiği sigaranın izmaritiyle, arabasının kül tablasıyla, tükürerek sokağı kirletmeleri. Bu davranış ve söylemlerde insana saygının zerresini gördünüz mü? Günlük hayatımızda karşılaştığımız saygısızlığın örneklerini çoğaltabiliriz. Yukarıda mümtaz kişilerin veciz sözlerinde belirtikleri gibi ilim irfan sahibi olmak, ister okuma yazma bilmeyen, ister ilkokul, ister üniversite talebesi, yüksek tahsilli, hatta konusunda uzman olup prof. unvanı almış olsalar da, öncelikli olarak sahip olunması gereken saygının; insanın önce kendisine saygı duymayla başladığını, yoksa; Fuzuli`nin beytinde söylediği gibi eşekliklerinin baki kaldığı hakikatini sizlerle birlikte müşahede etmek üzüyor. Hayatımızın her anında; Tavrımızla insanların saygısını kazanmış biri olarak yaşamımızı sürdürme gayretinde olmamız, yakın çevremizden başlayarak, insanlık ve ülkemiz için son derece faydalı olacaktır. Bizler insanların kendilerince doğru kabul edilen inançlarını, buna uygun yaşam tarzlarını tartışmayarak hoşgörü içerisinde saygı göstermeliyiz. Bugün, çok parası olan, makam mertebe sahibi insanın çevresinden saygı görür düşüncesini taşıyanların bilmesi gereken husus; Gösterilen saygı kişinin bilgeliğine değil, para ve makamınadır. Para ve makam gidince gösterilen saygı da gider. Saygının daim olduğu sevgi dolu dostlukların inşası için gayretle çalışmayı düstur edinmeliyiz.