MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta basın bilgilendirme toplantısında gündeme ve bölgedeki gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

7 OCAK'TA BAŞVURULAR BAŞLADI

Enflasyon verilerinin açıklamasının ardından memur zammının belli olmasıyla bedelli askerlik ücreti de netleşti. Yapılan açıklamada, "Daha önce yapılan düzenleme ile memur maaş katsayısındaki artış oranına sabitlenen bedelli askerlik tutarı. Hazine ve Maliye Bakanlığınca 2025 yılının ilk altı ayı için yayımlanan “Mali ve Sosyal Haklar” genelgesindeki memur maaş katsayısı artış oranına göre iki yüz kırk üç bin on üç lira kırk dört kuruş (243.013,44 TL) olmuş, 7 Ocak’tan itibaren 2025 yılı bedelli askerlik müracaat işlemleri başlatılmıştır" denildi.

"TERÖRLE MÜCADELE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"

Son 1 haftada 94 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklayan Aktürk, "PKK/KCK-PYD/YPG/SDG ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere bekamıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz bir şekilde ve başarıyla icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil, son bir haftada 94 terörist etkisiz hâle getirilmiştir.

Böylece, 2024 yılı dâhil etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 3.164’e (Irak’ın kuzeyi 1.519 / Suriye’nin kuzeyi 1.645) ulaşmıştır. Geçtiğimiz hafta içerisinde terör örgütünün barınma alanlarından kaçan 4 terörist daha hudut karakollarımıza teslim olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz “kaynağında, sürekli ve kapsamlı” operasyonlarla gerçekleştirdiği terörle mücadelesine; önleyici, irade kırıcı ve yok edici tedbirlerle, sarsılmaz bir azim ve artan bir kararlılıkla devam edecektir." ifadelerini kullandı.

"SİVİLLERİN CANLI KALKAN OLARAK KULLANMA GİRİŞİMİNİ KINIYORUZ"

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’de son durum ve terör örgütü PKK/YPG’nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, terörizme karşı küresel iş birliği ve uluslararası dayanışmanın önemine inanmakta, bu bağlamda, uluslararası toplumdan, PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin terörist organizasyonlar olarak tanınmasını ve terörle mücadele konusunda daha etkin bir iş birliği yapılmasını beklemektedir. TSK, terörist grupların desteklenmemesi gerektiğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmektedir. Suriye’de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı, terör örgütü PKK/YPG/SDG tarafından son savunma hattı olarak değerlendirilmektedir. TSK, Suriye'nin Tişrin Barajı bölgesinde PKK/YPG/SDG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen, masum sivilleri canlı kalkan olarak kullanma girişimini şiddetle kınamakta ve bu tür eylemlerin akla ve mantığa, uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırı olduğunun altını çizmektedir.

"İNSAN HAKLARI İHLALİDİR"

PKK/YPG/SDG'nin Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlali anlamına gelmektedir. Bu tür eylemler, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını hiçe sayan acımasız yöntemleridir. Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Terör örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve ahlaki çöküşünü de gösteren bir eylemdir.

Bölgedeki gelişmeler, hem Suriye’nin iç güvenliği hem de Türkiye’nin sınır güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. TSK; PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin bu tür stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlıdır.

TSK, ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak ve ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak maksadıyla, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkının barışçıl çözüm arayışlarına saygı göstererek, terörist grupların silah bırakmaması durumunda, sınır ötesi operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde, terör örgütlerinin faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecektir."

Kaynak: TÜRKİYE GAZETESİ