Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini giderek daha fazla hissederken, su kaynaklarının korunması ve bilinçli kullanımı büyük önem taşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen "Su Kardeşliği" projesi, çocuklarda su farkındalığı oluşturmayı ve suyun tüm canlılar için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu kavratmayı amaçlıyor. 2025 yılına kadar 10 bin çocuğa ulaşmayı hedefleyen proje, su kaynaklarının bilinçli tüketimi konusunda toplumun geleceğini şekillendirecek bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.

İklim Değişikliği ve Su Krizi: Türkiye’nin Geleceği İçin Önemli Bir Adım

Türkiye, Akdeniz kuşağında yer alması nedeniyle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini yoğun hisseden ülkeler arasında bulunuyor. Mevcut verilere göre, yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1313 metreküp seviyesindeyken, artan su ihtiyacı ve iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte bu miktarın 2030’dan itibaren 1000 metreküpün altına düşeceği tahmin ediliyor.

Ülkedeki yıllık kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp olarak hesaplanırken, bunun yaklaşık yüzde 50’si tüketiliyor. Tarımsal sulama yüzde 77 ile en büyük payı alırken, sanayi kullanımı yüzde 11, evsel kullanım ise yüzde 12 oranında gerçekleşiyor. Ancak verimsiz kullanımlar nedeniyle tarımsal sulamada kullanılan suyun yaklaşık yarısı kayboluyor. Sanayi ve içme-kullanma suyu alanlarında da benzer kayıplar yaşanıyor.

Bu sorunun önüne geçmek amacıyla 2023 yılında başlatılan Su Verimliliği Seferberliği, su kaynaklarının korunmasını, etkin kullanımını ve kamuoyunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere yönelik "Su Verimliliği Eğitici Eğitimi Programı" başlatıldı. Program kapsamında 290 öğretmen eğitici olarak eğitim aldı ve bu öğretmenler aracılığıyla 827 okulda 300 bin öğrenciye su farkındalığı eğitimleri verildi.

Çocukların Su Farkındalığıyla Büyümesi Hedefleniyor

Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması konusundaki bilinçlendirme faaliyetlerinin önemli bir parçası olan "Su Kardeşliği" projesi, ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerini hedef alıyor. Projede çocuklara su varlıklarının ekosistem için önemi, su ayak izi, sanal su ve su tasarrufu kavramları anlatılıyor.

TEMA Vakfı gönüllüsü Hamide Poyrazoğlu, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, suyun sadece insanlar için değil tüm canlılar için hayati bir kaynak olduğu bilincini çocuklara aşılamayı amaçladıklarını söyledi. Çocuklara, balıklar, kuşlar, ağaçlar gibi diğer canlıların da suya en az insanlar kadar ihtiyaç duyduğu gerçeğini öğrettiklerini belirten Poyrazoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Çocuklarla su farkındalığını, su tasarrufunu, tüm ekosistem için suyun önemini, su ayak izini ve sanal suyu konuşuyoruz. Etkinlik sırasında izlettiğimiz su ile ilgili bir filmimiz var. Çocuklar filmi ilgiyle izliyor ve izlerken mutlu oluyorlar. Aynı zamanda suyun günlük hayatımızdaki yerini keşfetmeleri için onları çeşitli etkinliklere dahil ediyoruz."

Poyrazoğlu, çocukların eğitim sürecinde su varlıklarını tanımaya "Su nerede?" sorusuyla başladıklarını, ardından su seslerini dinleyerek ve hayal kurarak suyun farklı alanlardaki etkilerini keşfettiklerini aktardı. Böylece su kaynaklarının yalnızca içme veya temizlik için değil, yediğimiz gıdalarda ve kullandığımız ürünlerde de önemli bir rol oynadığı bilincini kazanmalarının sağlandığını belirtti.

Çocuklara Mektup: Su Kardeşliğiyle Sorumluluk Bilinci Gelişiyor

Projede öğrencilere su tasarrufu hakkında kapsamlı bilgiler içeren bir çocuk kitabı veriliyor. Bu kitap sayesinde çocuklar su tüketimini azaltmak için neler yapabileceklerini öğreniyor ve aileleriyle paylaşarak farkındalık yaratıyorlar. Eğitimlerin sonunda çocuklara "Su Kardeşliği" adı altında bir mektup ulaştırılıyor. Bu mektubun çocuklar üzerinde büyük bir etki yarattığını belirten Poyrazoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Mektubu heyecanla açıp okuyorlar ve çok mutlu oluyorlar. Onlara su kardeşliği adı altında bir mektup gelmesi çocukları çok sevindiriyor. Bu tür etkileşimler, onların öğrenme sürecine daha fazla dahil olmalarını sağlıyor."

Sanal Su: Çocukları Şaşırtan Gerçekler

Eğitimlerde çocuklara, sanal su kavramı da somut örneklerle anlatılıyor. Sanal su, tükettiğimiz ürünlerin üretim sürecinde harcanan su miktarını ifade ediyor. Örneğin, bir tişörtün üretimi için yaklaşık 2720 litre su harcandığı bilgisi çocukları oldukça şaşırtıyor.

Bunun yanı sıra, dünyadaki tüm suyu 5 litre olarak düşündüğümüzde insanların kullanabileceği tatlı su miktarının yalnızca 1 yemek kaşığı olduğu anlatıldığında, çocuklar bu gerçeğe büyük bir şaşkınlıkla tepki veriyor.

Çocukların Gözünden Su Tasarrufu

Eğitimlere katılan öğrenciler, suyun önemini kavrayarak günlük hayatlarına uygulamaya başladı. Medine Tayfur Sökmen İlkokulu 3. sınıf öğrencisi Duru Vila, öğrendiği bilgileri hayatına nasıl yansıtacağını şu sözlerle dile getirdi:

"Banyo yaparken biraz fazla su kullanıyordum ama artık TEMA gönüllüsü olduğuma göre suyu daha dikkatli kullanacağım."

Aynı okulun öğrencilerinden İnanç Bizoğlu ise suyun en çok duşta israf edildiğini fark ettiğini belirterek, "İnsanlar en çok gereksiz suyu duşta harcıyorlar. Bundan sonra suyu daha dikkatli kullanacağım ve aileme de anlatacağım." dedi.

Su Kardeşliği Projesiyle Geleceğe Umut Olmak

Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı iş birliğiyle yürütülen "Su Kardeşliği" projesi, çocukların eğitimi aracılığıyla tüm toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Eğitim alan çocuklar sayesinde su tasarrufu ve su kaynaklarının korunması konusunda farkındalık oluşturulması, gelecekte su krizlerinin önlenmesine katkı sağlayacak önemli bir adım olarak görülüyor.

Projeye dair eğitimlerin yaygınlaştırılması hedeflenirken, 2025 yılına kadar 10 bin çocuğa ulaşılması planlanıyor. Böylece Türkiye’de gelecek nesillerin su konusunda bilinçli, duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi sağlanacak.

Kaynak: AA