Dünya

Suriye’de Toplu Mezar Krizi

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin çöküşünün ardından ülkenin dört bir yanında toplu mezarlar gün yüzüne çıkıyor. Başkent Şam ve çevresinde yoğunlaşan bu keşifler, uzman müdahalesi olmadan hem güvenlik riski hem de adalet arayışında delil kaybı riski taşıyor. Uluslararası hukuk uzmanları ve insan hakları savunucuları, toplu mezarların dikkatle incelenmesi gerektiğine dikkat çekerken, sürecin organize ve profesyonel ekiplerle yürütülmesinin hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor

Abone Ol

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin çöküşünün ardından, ülkenin dört bir yanında toplu mezarlar ortaya çıkmaya devam ediyor. Başkent Şam başta olmak üzere birçok bölgede keşfedilen bu mezarlar, uzman ekiplerin müdahalesini bekliyor. Ancak bu süreç, hem teknik hem de güvenlik açısından büyük zorluklar içeriyor.

"Uzman Müdahalesi Şart"

Küresel Haklara Uyumluluk'ta (GRC) görev yapan kıdemli hukukçu Üveys El-Dabiş, toplu mezarların hassasiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Dabiş, mezarlardan ceset çıkarma ve kimlik tespitinin "zor ve tehlikeli" bir iş olduğunu ifade ederek, bu alanlarda mayın ya da diğer patlayıcıların bulunabileceği uyarısında bulundu.

"Hiçbir Suriyeli şu anda bu cesetleri çıkarma kapasitesine sahip değil." diyen Dabiş, bu sürecin uluslararası uzmanlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyon içinde yürütülmesi gerektiğine işaret etti.

Adalet Arayışında Kanıtların Önemi

Dabiş, toplu mezarlardaki cesetlerin kimlik tespitinin uzun bir süreç olduğunu belirtti. Bu sürecin, rejimin işlediği suçların kanıtlanması ve kayıp yakınlarına umut olabilmesi açısından hayati olduğunu söyledi. "Toplu mezarlara ve belgelere dokunmayın, uzmanlara danışın," diyen Dabiş, toplanan her belgenin ve yapılan her işlemin kayıt altına alınması gerektiğini ifade etti.

Bu arşivlerin, Suriye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin anlaşılmasında ve sorumluların hesap vermesinde kilit rol oynadığını belirten Dabiş, toplu mezar çalışmalarının deneyimli ekipler tarafından yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Rejimin Çöküşünün Ardından

Suriye’de rejim karşıtı grupların, halk desteğiyle birlikte 7 Aralık’ta başkent Şam’a girmesi, Baas rejiminin sonunu getirdi. Esed rejimi, 8 Aralık’ta kontrolü kaybederek çöktü. Rejim lideri Beşşar Esed ve ailesi, Rusya’ya sığınırken, ülkede geçici bir yönetim kuruldu. Mart 2025’e kadar görev yapması beklenen Başbakan Muhammed el-Beşir liderliğindeki yönetim, ülkenin yeniden inşası için çalışmalar başlattı.

Uluslararası Destek ve Türkiye’nin Rolü

Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği, rejimin çöküşünden kısa bir süre sonra 14 Aralık’ta yeniden faaliyete geçti. Ayrıca birçok Batı ülkesi, geçici yönetime destek vermek için Şam’a heyet gönderdi.

Suriye’de savaşın ardından ortaya çıkan toplu mezarlar, uluslararası toplumun ilgisini çekmeye devam ederken, uzmanlar bu hassas sürecin titizlikle ele alınması gerektiğini belirtiyor. Ülkenin geleceği için adalet arayışı ve hesap verebilirlik, toplu mezar çalışmalarıyla doğrudan bağlantılı görülüyor.

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }