Londra sokaklarında 1888 yılında işlenen kanlı c*nayetler, bugün hâlâ çözülememiş bir bilmece olarak karşımıza çıkıyor. Karındeşen Jack olarak bilinen bu acımasız k*tilin gerçekte kim olduğu sorusu, araştırmacılar ve tarihçiler tarafından yıllardır tartışılıyor. Peki, tarihte kötü ünüyle tanınan Karındeşen Jack gerçekte kimdir?
Karındeşen Jack’in Çözülemeyen Gizemi
Londra’nın Doğu Yakasında, 1888 yılında işlenen vahşi c*nayetler, dünyanın en meşhur faili meçhul seri kat*lini ortaya çıkardı: Karındeşen Jack. Whitechapel bölgesinde yaşayan, toplumun en alt sınıfına mensup kadınları hedef alan bu kat*l, ardında onlarca teori ve çözülemeyen bir gizem bıraktı. 19. yüzyılın en korkunç suçlarından biri olan bu c*nayetler, modern kriminal araştırmaların da temel taşlarından biri haline geldi.
Korkunun Gölgesinde: Karındeşen’in Kurbanları
Whitechapel’ın dar sokaklarında 31 Ağustos ve 9 Kasım 1888 tarihleri arasında vahşice katledilen beş kadın, tarihe “sıralı beş” (Canonical Five) olarak geçti. Mary Ann Nichols, Annie Chapman, Elizabeth Stride, Catherine Eddowes ve Mary Jane Kelly isimli bu kurbanlar, Karındeşen Jack’in en kesin c*nayetleri olarak kabul ediliyor. Kadınların ortak noktası, yoksulluk içinde yaşamaları ve fahişelik yapmalarıydı.
Kat*lin yöntemleri ise korkunçtu: Boğazlarını keserek kurbanlarını öldürüyor, sonrasında ise cinsel organlarını ve iç organlarını deşerek vücutlarına vahşice zarar veriyordu. Bazı kurbanlardan organların alınmış olması, kat*lin tıbbi veya cerrahi bilgiye sahip olabileceği ihtimalini doğurdu.
Londra’yı Sarsan Mektuplar ve Korku Dalgası
C*nayetler işlenirken Scotland Yard ve gazeteler, Karındeşen Jack tarafından yazıldığı iddia edilen mektuplar almaya başladı. En ünlü mektuplardan biri “Cehennemden” mektubu oldu. Bu mektup, c*nayetleri üstlenen biri tarafından, içinde muhafaza edilmiş bir böbrek ile birlikte Whitechapel Tetkik Komitesi’nin lideri George Lusk’a gönderildi.
Ancak yıllar sonra, birçok uzmana göre bu mektupların bazıları gazeteciler tarafından yazılmış olabilir. Hedef, olaylara olan ilgiyi diri tutarak gazete satışlarını artırmaktı.
Dedektifler, Teoriler ve Çözülemeyen Bilmece
Karındeşen Jack’in kimliği hakkında yüzlerce teori ortaya atıldı. Öne çıkan şüpheliler arasında Polonyalı berber Aaron Kosminski, Yahudi tüccar Jacob Levy ve üst sınıftan bazı aristokratlar yer aldı. DNA testleri, c*nayetlerin Kosminski ile bağlantılı olabileceğini öne sürse de, kanıtlar kesin bir sonuca ulaşamadı.
Kat*lin izini süren dedektifler, o dönemin kısıtlı adli tıp imkanları nedeniyle kesin bir sonuca varamadılar. C*nayetler birden kesildi ve Karındeşen Jack’in ya öldüğü, ya yurt dışına kaçtığı, ya da bir hastaneye yatırıldığı teorileri öne sürüldü.
Efsane ve Popüler Kültür
Karındeşen Jack, sadece bir kat*l olarak değil, bir efsane olarak da hafızalara kazındı. Olaylar üzerine yüzlerce kitap yazıldı, filmler çekildi ve hatta “ripperology” adı verilen bir araştırma alanı doğdu. Bugün bile Londra’nın Whitechapel bölgesinde Karındeşen Jack turları düzenlenmekte ve binlerce turist, onun kanlı geçmişini keşfetmek için sokakları adımlamakta.
C*nayetler çözülememiş olsa da, Karındeşen Jack tarihin en gizemli suç vakalarından biri olarak anılmaya devam ediyor. Victoria Dönemi Londra’sının kasvetli sokaklarında yaşanan bu korku, modern suç araştırmalarına ilham verdi ve dünya çapında bir fenomen haline geldi.
