ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, BRICS ülkelerinin dolardan uzaklaşma çabalarına karşı sert bir tavır sergiledi. Göreve başlamasına kısa bir süre kala sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamalarda Trump, BRICS ülkelerini yüzde 100 gümrük tarifeleriyle tehdit ederek, ABD dolarını zayıflatmaya yönelik girişimlere karşı “kenarda durup izlemeyeceklerini” vurguladı.
BRICS: Gelişen Dünyanın Ekonomik Gücü
2006 yılında kurulan ve Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika gibi güçlü ekonomileri bir araya getiren BRICS, uluslararası ticarette ve finans piyasalarında Batı’nın egemenliğine alternatif yaratmayı hedefleyen bir grup. Son dönemde, üye ülkeler arasında dolara karşı yeni bir para birimi oluşturulması fikri tartışılıyor. Ayrıca Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de BRICS’e katılarak organizasyonun kapsamını genişletti.
BRICS, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel iş birliği ve stratejik ortaklıklar geliştirmeyi de amaçlıyor. Türkiye de bir süredir BRICS ile yakın temas halinde olup partner üyelik görüşmelerini sürdürüyor.
Trump’tan Gümrük Tarifesi Tehdidi
Donald Trump, BRICS’in dolardan uzaklaşma girişimlerini açıkça hedef aldı. Truth Social’daki paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“BRICS ülkelerinin dolardan uzaklaşmaya çalışmasını kenarda durup izlemeyeceğiz. Bu ülkelerden, yeni bir BRICS para birimi yaratmamaları ya da güçlü ABD dolarına karşı bir alternatif geliştirmemeleri için taahhüt istiyoruz. Aksi takdirde yüzde 100 gümrük tarifeleriyle karşılaşacaklar.”
Trump ayrıca, bu girişimleri destekleyen ülkelerin ABD ekonomisiyle ilişkilerini kaybetmeyi göze alması gerektiğini belirtti. Sözlerini daha da sertleştirerek, “Gidip başka bir enayi bulabilirler!” ifadelerini kullandı.
ABD ve BRICS Arasında Gerilim Tırmanıyor
Trump’ın sert söylemleri, ABD ve BRICS arasındaki ekonomik ve politik rekabetin daha da derinleşeceğinin sinyallerini veriyor. BRICS’in dolara alternatif bir para birimi oluşturma çabası, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik dengeleri de etkileyebilecek bir girişim olarak dikkat çekiyor.