ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Ukrayna ve Rusya arasında devam eden savaşı sona erdirmek için en önemli kampanya vaatlerinden birini hayata geçirmek üzere harekete geçti. Trump, önceki başkanlık döneminde ulusal güvenlik konularında danışmanı olan emekli general Keith Kellogg’u Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi olarak aday gösterdi.

Trump, Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, “Kellogg, seçkin bir kariyere ve ulusal güvenlik konularındaki uzmanlığına dayanan güçlü bir liderdir. Onunla birlikte, güç yoluyla barışı sağlayacağız ve hem ABD'yi hem de dünyayı tekrar güvenli hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Kellogg, daha önce Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapmış ve bu süreçte ABD'nin güvenlik politikalarına yön veren isimlerden biri olmuştu. Şimdi, Trump’ın yönetiminde daha karmaşık bir görevle savaşın sonlandırılmasına yönelik çabalarda önemli bir rol üstlenecek.

Barış Stratejisi ve Kellogg’un Görüşleri

Emekli general Kellogg, Trump’a yakınlığıyla bilinen Önce Amerika Politika Enstitüsü’nde Amerikan Güvenliği Merkezi eş başkanlığı yaparken, Ukrayna’daki çatışmalara ilişkin önemli raporlara imza atmıştı. Nisan ayında kaleme aldığı bir raporda, ABD'nin Ukrayna'yı silahlandırmaya devam etmesi gerektiğini ancak bu yardımların barış görüşmelerine katılma şartıyla sağlanması gerektiğini savunmuştu.

Kellogg, çatışmayı sonlandırmak için müzakere ve ateşkesin temel alınması gerektiğini vurgularken, “Rusya'nın tekrar saldırmaması için Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek zorundayız” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca, Moskova'nın müzakere masasına oturmasını sağlamak için ABD silahlarının caydırıcı bir araç olarak kullanılabileceğini belirtmişti.

Trump’ın İddialı Vaadi: Savaşı 24 Saatte Bitirmek

Trump, başkanlık kampanyası süresince Ukrayna-Rusya savaşını hızlı bir şekilde sona erdirme sözü verdi. Trump, göreve geldikten sonraki ilk 24 saat içinde savaşı bitirebileceğini iddia etse de, bu hedefe nasıl ulaşacağına dair detaylı bir strateji açıklamadı. Eleştirmenler, Trump’ın yaklaşımının Rusya’ya fazla taviz verebileceği endişesi taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi