ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump, yeni kabinesini şekillendirirken önemli bir isim olarak Marco Rubio’yu gündemine aldı. Florida Senatörü ve Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen isimlerinden biri olan Rubio, Trump’ın Dışişleri Bakanı olarak düşündüğü adaylardan biri olarak öne çıkıyor. Bu hamle, ABD’nin dış politikasında nasıl bir etki yaratacağı konusunda tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanlığı Adaylığı Ne Anlama Geliyor?

CNN’in haberine göre, Trump’a yakın kaynaklar, Marco Rubio’yu Dışişleri Bakanı olarak görevlendirme düşüncesinin ciddi şekilde değerlendirildiğini belirtiyor. Rubio, Trump’ın ilk başkanlık döneminde Latin Amerika’da aktif bir rol oynamış ve "ABD’nin Latin Amerika’daki fiili Dışişleri Bakanı" olarak anılmıştı. Özellikle Çin’e karşı sert söylemleri ve şahin duruşuyla bilinen Rubio, Dışişleri Bakanlığı görevine gelirse ABD’nin Asya ve Ortadoğu politikalarında önemli değişiklikler yaşanabileceği öngörülüyor.

Küba kökenli olan Rubio, ABD’nin Küba ve Venezuela gibi Latin Amerika ülkelerine yönelik yaptırımlarında kilit rol oynayan isimlerden biriydi. Rubio’nun Dışişleri Bakanlığı’na getirilmesi, Çin’e karşı "şahin" politikaların daha da güçleneceğine işaret ediyor. Florida Senatörü’nün, Çin'in ekonomik ve sosyal politikalarına karşı katı eleştirileriyle biliniyor olması, Pekin yönetimine karşı ABD'nin daha sert bir duruş benimsemesi anlamına gelebilir.

Rubio’nun ABD İç Politikasındaki Rolü

Rubio, sadece dış politikada değil, ABD iç politikasında da dikkat çeken bir figür. Eğitim Bakanlığı’nın kapatılması, eyalet bazında eğitim düzenlemelerinin yapılması ve sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması gibi reformist yaklaşımlarıyla tanınan Rubio, "Obamacare" olarak bilinen sağlık reformuna da karşı çıkmıştı. Hükümetin geniş yetkilerini kısıtlama taraftarı olan Rubio, bu yönüyle Cumhuriyetçi Parti’nin muhafazakar kanadında önemli bir yer edindi.

Rubio’nun dışişleri bakanlığı koltuğuna oturması halinde, Washington’un Tahran ve Pekin ile ilişkilerinde yeni bir dönemin başlayacağı düşünülüyor. İran konusunda da sert bir çizgide duran Rubio, ABD’nin Ortadoğu’da daha müdahaleci ve İsrail yanlısı bir politika izlemesini destekleyen bir siyasetçi olarak öne çıkıyor.

Marco Rubio’nun Senato Onayı ve Gelecekteki Rolü

ABD Senatosu’nun dış politika komitesinde uzun yıllardır görev yapan Rubio, Trump’ın kabinesinde yer alırsa, geçmişteki siyasi rakiplerden birinin bakanlık koltuğuna oturacağı nadir durumlardan biri yaşanacak. Bu durumda Rubio’nun öncelikli hedeflerinin Çin ve İran olacağı öngörülüyor. Ancak Rubio’nun dışişleri bakanlığına atanması için Senato’dan onay alması gerekecek; bu sürecin nasıl ilerleyeceği ise şimdiden merak konusu.

Kaynak: Haber Merkezi