Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2024 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme kaydetti. Zincirlenmiş hacim endeksi olarak hesaplanan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,1 oranında arttı. Ancak, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre bir önceki çeyreğe göre %0,2’lik bir daralma görüldü.
İnşaat ve Tarım Sektörü Büyümede Öne Çıkıyor
GSYH’yi oluşturan sektörler incelendiğinde, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde inşaat sektörü %9,2’lik büyüme oranıyla dikkat çekti. Tarım sektörü %4,6, finans ve sigorta faaliyetleri %6,2 oranında artış gösterdi. Gayrimenkul faaliyetlerinde %2,5, bilgi ve iletişimde %2,2 ve hizmet sektöründe %1,4 oranında büyüme kaydedildi.
Öte yandan, sanayi sektörü %2,2, mesleki ve idari destek hizmet faaliyetleri ise %0,3 oranında küçülerek ekonomiye olumsuz katkı yaptı. Bu tablo, büyüme oranlarının sektörlere göre önemli farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.
Cari Fiyatlarla GSYH 11,8 Trilyon TL’ye Ulaştı
Cari fiyatlarla GSYH, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %53,3 artarak 11 trilyon 893 milyar 252 milyon TL olarak gerçekleşti. ABD doları bazında ise GSYH, 357 milyar 989 milyon dolara ulaştı. Bu artış, Türk lirasındaki değer kaybı ve fiyat artışlarının etkisiyle nominal düzeyde gerçekleşen büyümeyi yansıtıyor.
Hanehalkı Tüketimi ve İhracat Artışta, İthalat Geriledi
Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, zincirlenmiş hacim endeksi olarak %3,1 artarak büyümeye pozitif katkı sağladı. Ancak, devlet harcamaları %0,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %0,8 oranında azaldı. İhracat %0,8 artarken, ithalatta %9,6 oranında ciddi bir gerileme yaşandı. Bu durum, dış ticaret dengesine olumlu katkı sağladı.
İşgücü Ödemeleri ve Katma Değerdeki Payı Artıyor
2024 yılının üçüncü çeyreğinde işgücü ödemeleri %76,3 oranında artarak dikkat çekti. İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %36,4’e yükseldi. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %45,1’e geriledi. Bu veriler, çalışan kesimin ekonomik büyümeden aldığı payın artmaya başladığını, ancak işletmelerin kar oranlarının nispeten gerilediğini gösteriyor.