Sağlık Bakanlığı'nın yeni düzenlemesiyle aile hekimliklerinde mesai saatleri dışındaki hizmetlere, yabancı uyruklulara yönelik sağlık hizmetlerine ve bazı rapor alımlarına ücretlendirmeler geliyor. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) olarak adlandırılan hizmetlerden ek gelir elde edilmesinin planlandığı düzenlemede ayrıca birinci basamak sağlık hizmetleri de yabancı uyruklular için ücretli olacak. Bu hizmetlerden sağlanan gelirlerin ise döner sermaye hesaplarına aktarılması ve sağlık sisteminin finansmanında kullanılması öngörülüyor. Öte yandan aile hekimleri tarafından düzenlenen özel amaçlı raporlar (örneğin ehliyet raporu) artık ücretli hale getiriliyor. Bu uygulamanın, sağlık kuruluşlarına ek bir gelir kaynağı sağlarken, işlemlerin düzenlenmesi ve hizmet kalitesinin artırılmasına katkıda bulunacağı belirtiliyor.

“Hekimin yükü arttı”

Yapılacak düzenlemede bahsedilen uygulamaların aile sağlığı merkezlerine yönlendirme ve sevk sistemini işler hale getirmeyi amaçladığı belirtilse dahi, bu uygulamanın aile hekimleri üzerindeki baskıyı artırmaktan başka bir işe yaramayacağını belirten İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, uygulamanın, günün sonunda yeniden vatandaşlarla hekimleri karşı karşıya getireceğini vurguladı. Aile hekimlerine rapor verme yetkisinin verilmesinin ekstra iş yükü olduğunu söyleyen Çolak, “Rapor vermek zaten aile hekimlerinin iş tanımları arasında yoktu. Bu raporlar sadece hastanelerde verilirdi ve zaten ücretliydi. Bu uygulamayı aile hekimlerine vererek zaten iş yükünü artırdılar. Üzerine bir de mesai dışında alternatif tıp uygulamalarının kullanılarak hizmet verilmesini ekliyorlar. Amaç da ek gelir kazancı sağlamak. Biz aile hekimleri olarak bu angarya işleri yapmayı zaten istemiyoruz. Biz takip etmemiz gereken kronik hastalarımızı, bebeklerimizi onların tedavilerini takip etmek istiyoruz. Bu yeni düzenlemeyle birlikte sanırım bakanlık biz aile hekimlerine, ‘İşi bırakın gidin’ demek istiyor. Aile hekimlerinin işi bırakmasını sağlamayı amaçladıklarını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Sağlıkta sermaye olmaz”

Düzenlemede yer alan ek gelir elde edilmenin amaçlanması maddesine açıklık getiren Çolak, “Düzenleme maddelerinde mesai dışında yapılacak hizmetlerin ücretli olacağı belirtiliyor. Ancak bu ücreti doktorlar almayacak. Düzenlemede bizim anladığımız, İl Sağlık Müdürlükleri adına açılacak bir hesaba bu ücretler yatırılacak ve böyle hizmet alınabilecek. Ancak acaba bu ücretlerin ne kadarı hekimlere verilecek? Ek sermaye oluşturma adı altına vatandaş ve hekimleri yeniden karşı karşıya getirecekler. Vatandaş rapor almaya geldiğinde, “Ben paramı yatırdım rapor istiyorum’ diyecek. Doktor da sevk verdiğinde bir de gidip hastanede para ödemek zorunda kalacak. Bu noktada yine hekime şiddetin artış göstereceği aşikar. Bu işler birinci basamak sağlık hizmetlerinin işi değil. Alternatif tıp zaten dünya çapında kabul görmeyen bir uygulama. Bunun bir de aile sağlığı merkezlerinde yapılacak olması tezatlık değil de ne? Ayrıca sağlık hizmetlerinden ek gelir elde etmeye çalışılması da gösteriyor ki, artık aile sağlığı merkezleri sağlık hizmeti veren bir kurumdan çok ticarethaneye dönüştürülmeye çalışılıyor. Sağlıkta özelleştirmeyi eleştirirken şimdi bir de bu uygulama ile sistemi bozuyorlar” diye konuştu. 

Hacamat tedavisi

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılması planlanan yeni düzenlemeyle, bilimsel zeminde olmayan hiçbir uygulamanın kabul edilemeyeceğini belirten İzmir Tabip Odası Sekreteri ve Aile Hekimi Dr. Nuri Seha Yüksel, bu konuda kesin ve net bir tavır sergileyeceklerini söyledi. Bilimin bu kadar geliştiği bir ortamda bilime dayanmayan akupunktur, ozon tedavisi, bitkisel tedaviler, hacamat gibi uygulamaların hayata geçirilmesinin doğru olmadığını belirten Yüksel, “Bizler son çıkan yönetmelikle hekim onurunu zedeleyen uygulamalara karşı durmaya çalışırken, üzerine bir de bilimsel dayanağı olmayan uygulamaların hayata geçirilmesini kabul edemeyiz. Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları denilen bilimden uzak uygulamaların aile sağlık merkezlerine taşınmasının kabul edilebilir bir yanı yoktur” ifadelerini kullandı. 

“Ücret kriz çıkarır”

Ehliyet raporu gibi raporların ücretli olmasının ayrıca bir kriz yaratacağını belirten Yüksel, “Koruyucu sağlık hizmetlerinin verildiği bir yerde ücretin konuşuluyor olması başlı başına bir yanlış. Bu ayrıca bir suiistimal alanı. Bakanlık resmen çare üretemedikçe akıl dışı çareler ortaya koyuyor. Bakanlık madem bu kadar tıkandı, o zaman artık hekimlerle oturup düzgün bir yol haritası belirlemeli. Alternatif tıp uygulamaları, raporlara ücret istenmesi gibi uygulamalarla sağlık sistemini işlemez hale getirmesinler” dedi.

Kaynak: Dilek Çakır Durak