Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM), geçtiğimiz ay başlattığı "Koleksiyoncular Anlatıyor: Hikâyelerim ve Perspektiflerim" başlıklı söyleşi dizisine bu ay ünlü yapımcı Osmantan Erkır’ı konuk etti. Fotoğraf, taş plak, afiş, kitap ve televizyon koleksiyonlarıyla tanınan Erkır, Nejat Yentürk moderatörlüğünde, koleksiyonculuk hayatını izleyicilere anlattı. Söyleşi, izleyiciler tarafından büyük ilgiyle izlendi.

Hayat biçimi haline geldi

Osmantan Erkır, İzmir’e çok sevdiği bir şehir olarak geldiğini belirterek, burada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Koleksiyonculuğun onun için bir yaşam biçimi haline geldiğini belirten Erkır, bu tutkusunun başlangıcını ve koleksiyonlarını nasıl biriktirdiğini anlattı. Çocukluk yıllarına dayanan koleksiyonculuk serüveninin, özellikle araştırma yaparak biriktirdiği objeleri dönüştürmeye başladığında şekillendiğini ifade etti.

Dijital bir müze

Erkır, koleksiyonculuk yolculuğunda Atatürk ile ilgili objeleri biriktirmemiş olmanın bir pişmanlık olduğunu itiraf ederken, koleksiyon yapma tutkusunun yalnızca biriktirmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda bir tür dijital müze yaratma amacına yöneldiğini söyledi. Bu dijital müze fikrini, insanların istedikleri zaman cep telefonlarıyla ziyaret edebilecekleri bir platform olarak hayal ettiğini belirtti.

Atatürk’le tren yolculuğuna çıkardı

Söyleşinin ardından Osmantan Erkır, "Gazi Mustafa Kemal ile Bir Tren Yolculuğu" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, 30 Eylül 1929'da Atatürk'ün Ankara'ya yaptığı tren yolculuğu detaylı bir şekilde anlatıldı. Erkır, yolculukta yer alan sekiz misafiri, onların konuşmalarını, gramofonda çalan şarkıları ve yolculuktan geriye kalan diğer anekdotları paylaştı. Ayrıca, 90 yıl sonra bir sahafta bulduğu çok özel bir belgeyle, katılımcıları Atatürk’le bir tren yolculuğuna çıkararak, büyük bir ilgi topladı. İzmirli katılımcılar, sunumun sonunda Erkır’ı ayakta alkışladı ve duygusal anlar yaşandı.

Muhabir: Özge Uğulu