Türkiye'nin iş dünyasında önemli bir figür olarak tanınan Üzeyir Garih, girişimcilik ruhuyla birçok sektörde iz bırakmış bir isimdir. Özellikle finans ve inşaat alanlarındaki yatırımlarıyla dikkat çeken Garih, kariyeri boyunca kazandığı başarılarla adından söz ettirmiştir. Peki, Üzeyir Garih kimdir? Üzeyir Garih neden öldü? İşte detaylar...
Üzeyir Garih kimdir?
1929 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Üzeyir Garih, Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından biri olarak tanınır. Yahudi asıllı bir aileye mensup olan Garih, eğitimi ve kariyeri boyunca gösterdiği başarılarla Türk iş dünyasında derin izler bırakmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Fakültesi’nden 1951 yılında mezun olduktan sonra Carrier Türkiye şubesinde kariyerine başlayan Garih, kısa sürede iş dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Alarko’nun Yükselişi: İshak Alaton ile İş Ortaklığı
1954 yılında İshak Alaton’un teklifiyle Alarko Kolektif Şirketi’ne ortak olarak katılan Garih, bu tarihten itibaren Türkiye’nin en önemli şirketlerinden biri haline gelen Alarko Holding’in büyümesinde kilit rol oynadı. Şirketin temelleri atılırken ortaya koyduğu vizyoner stratejiler ve yenilikçi yaklaşımlar, Alarko’yu kısa sürede farklı sektörlerde etkili bir konuma taşıdı. Alarko Holding, özellikle inşaat, enerji ve sanayi alanlarında büyük projelere imza atarak Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkı sağladı. Garih, iş ortağı İshak Alaton ile birlikte uzun yıllar şirketin eş başkanlığını yürütmüş, Alarko’yu kurumsal yönetim prensipleri çerçevesinde başarılı bir şekilde yönetmiştir.
Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Katkıları
Üzeyir Garih, sadece iş dünyasındaki başarıları ile değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine verdiği destek ve topluma olan katkıları ile de tanınmıştır. Eğitim, kültür ve sanat alanlarına büyük önem veren Garih, çeşitli vakıf ve derneklere destek olmuş, özellikle gençlerin eğitimi için birçok projeye katkı sağlamıştır. Çalışmalarında sosyal adalete, eşitliğe ve hoşgörüye büyük önem veren Garih, toplumsal gelişim adına önemli adımlar atmıştır.
Yenilikçi Yönetim Anlayışı ve Vizyoner Liderlik
Garih’in yönetim anlayışı, Alarko Holding’de köklü bir kurumsal kültür oluşturmuş ve Türk iş dünyasında yenilikçi liderlik anlayışının bir örneği olarak görülmüştür. Onun liderliğinde Alarko, Türkiye'de olduğu kadar uluslararası pazarda da söz sahibi bir şirket haline gelmiştir. Üzeyir Garih, çalışanların gelişimi ve şirketin sürdürülebilir büyümesi için birçok yenilikçi yaklaşımı şirket kültürüne entegre etmiştir.
Üzeyir Garih’in 25 Ağustos 2001 tarihinde İstanbul Eyüp Sultan Mezarlığı’nda b*çaklanarak öldürülmesi, Türkiye'de büyük bir şok etkisi yarattı. Garih’in ölümünün ardında yatan nedenler ve olayın detayları, hem iş dünyasını hem de kamuoyunu derinden etkileyen karmaşık bir c*nayet sürecine işaret etmektedir.
C*nayet Günü ve Şüpheli Davranışlar
C*nayetin gerçekleştiği gün, Üzeyir Garih, Alarko Holding’de Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Nikolay Vassilev ile bir görüşme yaptıktan sonra saat 12.50’de ofisinden ayrıldı ve Eyüp Sultan Mezarlığı’na tek başına gitti. O gün Garih’in koruması ve şoförü izinliydi. Eyüp Sultan Mezarlığı'na varan Garih, burada Mareşal Fevzi Çakmak’ın mezarının bulunduğu bölgeye yakın bir alanda 10 kez b*çaklanarak öldürüldü. Olay anında mezarlıkta görev yapan çalışanlar, Garih'in cesedini bulup durumu polise bildirdi. Ceset üzerinde yapılan incelemeler sonucu, saldırının ani ve acımasızca gerçekleştirildiği tespit edildi.
İlk Şüpheli: Fuat N.
C*nayet sonrası polis, Garih’in yanında görüldüğü iddia edilen 14 yaşındaki Fuat N. adlı bir çocuğu gözaltına aldı. Fuat N.’nin, c*nayetin gerçekleştiği saatlerde Garih ile mezarlıkta konuştuğu ve kendisinden para aldığı görgü tanıkları tarafından ifade edilmiştir. Ayrıca, Fuat N.’nin olay günü bir b*çak bilediği de tespit edilmiştir. Ancak yapılan sorgulama sonucu Fuat N.’nin c*nayeti işlemediği anlaşıldı ve serbest bırakıldı.
Gerçek Fail: Yener Yermez’in İtirafları
C*nayet soruşturması derinleştirildiğinde, İstanbul Emniyeti, Garih’in çalınan cep telefonunun sinyallerini takip ederek Hasdal Kışlası’nda bir askerin üzerinde olduğunu tespit etti. Yapılan araştırma sonucunda, telefonun Yener Yermez adlı bir askere ait olduğu ortaya çıktı. Ancak Yermez, olay sonrası firar etmişti. Türkiye genelinde aranmakta olan Yener Yermez, Kayseri’ye giderken şehirlerarası bir otobüste yakalandı.
Yener Yermez, polis sorgusunda Garih c*nayetini itiraf etti. İfadesinde, mezarlıkta Garih’ten para istediğini, Garih’in kendisine olumsuz yanıt verip çalışması gerektiğini söylemesi üzerine öfkelendiğini ve b*çaklayarak öldürdüğünü belirtti. Yermez, olay günü cebinde sadece 2 milyon lirası olduğunu, bu yüzden Garih’ten para talep ettiğini söyledi. Garih’in yanıtını hakaret olarak algılayan Yermez, öfkesine yenik düşerek mezarlıkta b*çak satın aldı ve Garih’i 10 yerinden b*çakladı. Garih'in yaralı haldeyken kendisine para vermesine rağmen saldırıyı sürdürdüğünü ve c*nayet sonrası cep telefonunu çaldığını ifade etti.
Yargılama ve Cezası
C*nayet itirafının ardından Yener Yermez hakkında Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde idam istemiyle dava açıldı. Ancak Türkiye’de idam cezasının kaldırılması nedeniyle Yermez, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme süreci boyunca Yermez, eyleminin bilinçli ve kasıtlı olduğunu kabul etti.
Üzeyir Garih’in 25 Ağustos 2001 tarihinde İstanbul Eyüp Sultan Mezarlığı’nda b*çaklanarak öldürülmesi, Türkiye'de büyük bir şok etkisi yarattı. Garih’in ölümünün ardında yatan nedenler ve olayın detayları, hem iş dünyasını hem de kamuoyunu derinden etkileyen karmaşık bir c*nayet sürecine işaret etmektedir.
C*nayet Günü ve Şüpheli Davranışlar
C*nayetin gerçekleştiği gün, Üzeyir Garih, Alarko Holding’de Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Nikolay Vassilev ile bir görüşme yaptıktan sonra saat 12.50’de ofisinden ayrıldı ve Eyüp Sultan Mezarlığı’na tek başına gitti. O gün Garih’in koruması ve şoförü izinliydi. Eyüp Sultan Mezarlığı'na varan Garih, burada Mareşal Fevzi Çakmak’ın mezarının bulunduğu bölgeye yakın bir alanda 10 kez b*çaklanarak öldürüldü. Olay anında mezarlıkta görev yapan çalışanlar, Garih'in cesedini bulup durumu polise bildirdi. Ceset üzerinde yapılan incelemeler sonucu, saldırının ani ve acımasızca gerçekleştirildiği tespit edildi.
İlk Şüpheli: Fuat N.
C*nayet sonrası polis, Garih’in yanında görüldüğü iddia edilen 14 yaşındaki Fuat N. adlı bir çocuğu gözaltına aldı. Fuat N.’nin, c*nayetin gerçekleştiği saatlerde Garih ile mezarlıkta konuştuğu ve kendisinden para aldığı görgü tanıkları tarafından ifade edilmiştir. Ayrıca, Fuat N.’nin olay günü bir b*çak bilediği de tespit edilmiştir. Ancak yapılan sorgulama sonucu Fuat N.’nin c*nayeti işlemediği anlaşıldı ve serbest bırakıldı.
Gerçek Fail: Yener Yermez’in İtirafları
C*nayet soruşturması derinleştirildiğinde, İstanbul Emniyeti, Garih’in çalınan cep telefonunun sinyallerini takip ederek Hasdal Kışlası’nda bir askerin üzerinde olduğunu tespit etti. Yapılan araştırma sonucunda, telefonun Yener Yermez adlı bir askere ait olduğu ortaya çıktı. Ancak Yermez, olay sonrası firar etmişti. Türkiye genelinde aranmakta olan Yener Yermez, Kayseri’ye giderken şehirlerarası bir otobüste yakalandı.
Yener Yermez, polis sorgusunda Garih c*nayetini itiraf etti. İfadesinde, mezarlıkta Garih’ten para istediğini, Garih’in kendisine olumsuz yanıt verip çalışması gerektiğini söylemesi üzerine öfkelendiğini ve b*çaklayarak öldürdüğünü belirtti. Yermez, olay günü cebinde sadece 2 milyon lirası olduğunu, bu yüzden Garih’ten para talep ettiğini söyledi. Garih’in yanıtını hakaret olarak algılayan Yermez, öfkesine yenik düşerek mezarlıkta b*çak satın aldı ve Garih’i 10 yerinden b*çakladı. Garih'in yaralı haldeyken kendisine para vermesine rağmen saldırıyı sürdürdüğünü ve c*nayet sonrası cep telefonunu çaldığını ifade etti.
Yargılama ve Cezası
C*nayet itirafının ardından Yener Yermez hakkında Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde idam istemiyle dava açıldı. Ancak Türkiye’de idam cezasının kaldırılması nedeniyle Yermez, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme süreci boyunca Yermez, eyleminin bilinçli ve kasıtlı olduğunu kabul etti.
