Varaka bin Nevfel, cahiliye dönemi Mekke'sinde farklı bir yere sahip olan bir isim. Hz. Muhammed'e ilk vahyin gelişinde rol oynadığı rivayet edilen Varaka, İslam kaynaklarında "hakikati arayan bir bilge" olarak anılır. Ancak onun dini kimliği net değil. Kimileri onu Hristiyan bir keşiş olarak tanımlarken, kimileri de İbrahimî gelenekten gelen bir Hanif olduğunu iddia ediyor.
Varaka bin Nevfel kimdir?
Varaka bin Nevfel bin Esed bin Abdüluzza bin Kusayy el-Kureşî (ö. yaklaşık 610), İslam peygamberi Muhammed’in eşi Hz. Hatice'nin amcasının oğlu ve Mekke’deki tanınmış Hanîflerdendir. Aynı zamanda dönemin okuryazar, dinî bilgisi yüksek kişilerinden biri olarak kabul edilir. İncil ve Tevrat hakkında bilgi sahibi olan Varaka, Hristiyanlık inancını benimsemiş bir Süryani Nasturi rahibidir.
Varaka’nın doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, gözlerini kaybetmiş yaşlı bir adam olarak tasvir edilmesi onun muhtemelen 6. yüzyılın ilk yarısında doğduğunu göstermektedir. Babası Nevfel bin Esed, son Ficar Savaşları’nda hayatını kaybetmiş, annesi ise Hind bint Ebu Kebir’dir. Ailesi Kureyş’in Benî Abdüluzzâ koluna mensuptur ve soyu, Hz. Muhammed’in soyu ile Kusay bin Kilâb’da birleşmektedir.
Dinî arayış içinde olan Varaka, Câhiliye döneminde putperestliğe karşı çıkan ve hak dini arayan birkaç kişiyle birlikte hareket etmiştir. Bu grubun üyeleri arasında Zeyd bin Amr, Ubeydullah bin Cahş ve Osman bin Huveyris gibi isimler de yer almıştır. Varaka, bu arayış neticesinde Suriye’ye yaptığı seyahat sırasında Hristiyanlığı benimsemiştir. Kutsal kitaplara olan ilgisiyle tanınan Varaka, Tevrat ve İncil’i okuyabilen nadir Mekkelilerdendi. Rivayetlere göre İncil’in bazı bölümlerini Arapça’ya çevirmiş ve elinde bazı nüshaları bulundurmuştur.
Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldiği dönemde, onun yaşadığı ruhsal sarsıntıya şahit olan ilk kişilerden biri de Varaka bin Nevfel olmuştur. Hz. Hatice, eşi Muhammed’e gelen bu olağanüstü tecrübenin doğasını anlamak için onu Varaka’ya götürmüş; Varaka da duydukları karşısında bunun bir vahiy olduğunu ve Hz. Muhammed’in son peygamber olacağını ifade etmiştir. Kendisinin, Musa’ya vahiy getiren melek olan Cebrâil’in (Nâmûs) bu kez Muhammed’e geldiğini söylediği aktarılır.
Varaka, Hz. Muhammed’e vahiy geldiği ilk günlerde bu olayın önemini kavramış ve onun doğru yolda olduğunu ifade etmiştir. Ancak kendisi bu gelişmelerin devamını görecek kadar uzun yaşayamamış, kısa bir süre sonra vefat etmiştir. Bazı rivayetlerde onun vahiy sürecinin kısa bir süreliğine durduğu “fetret dönemi” içerisinde öldüğü belirtilir. Ölüm tarihi kesin olarak bilinmese de genel kabul 610 yılı civarındadır.
İslamî kaynaklar, Varaka’nın Müslüman olup olmadığı konusunda ihtilaflıdır. Bazı âlimler onun Hz. Muhammed’e iman ettiğini ve ilk erkek sahabilerden biri olduğunu savunurken, bazıları ise açıkça bir kelime-i şehadet getirmediği ve İslam’ın yaygınlaşmasına şahit olamadığı için sahabi sayılmadığını ileri sürer. Ancak kaynaklarda onun şirkten uzak durduğu, putlar adına kesilen kurban etlerini yemediği ve içki içmediği belirtilir.
Varaka’nın edebî yönü de bulunmaktadır. Kendisine atfedilen bazı dinî ve ahlâkî temalı şiirler, klasik Arap edebiyatı içinde günümüze ulaşmıştır.
Varaka bin Nevfel, İslam’ın zuhurundan hemen önceki dönemde yaşayan aydın, araştırmacı ve hakikati arayan bir figür olarak hafızalarda yer almıştır. Onun Hz. Muhammed’in peygamberliğini ilk tanıyanlardan biri olması, İslam tarihi açısından kendisine özel bir yer kazandırmıştır.