Bursa'da bir fabrikada çalışan üç işçi, iddiaya göre CNC tezgahını çalışır halde bırakıp tamirhane bölümünde bir saat uyudular. Bu durum iş güvenliği kurallarını ihlal etmekle suçlandı ve işveren tarafından tazminatsız olarak işten çıkarıldılar. İşçiler mahkemeye başvurarak işlerine geri dönmek ve tazminat almak istediler. Ancak Yargıtay'dan gelen karar, onlara kötü bir haber getirdi. Yüksek mahkeme, iş güvenliğine aykırı davrandıklarını ve işyerinde uyuyan işçilerin tazminatsız olarak işten çıkarılmasına karar verdi.
İŞ YOĞUNLUĞUNDAN ŞİKAYET ETTİLER
İşçiler, iş yoğunluğundan şikayet ettiler. Aynı anda birden fazla makineye baktıklarını, bazen yemek molasında veya çay molalarında hatta gece işten çıkarken talimat üzerine makineleri çalışır halde bıraktıklarını söylediler. İşyerinde daha önce kendileri hakkında tutanak tutulmadığını ve disiplin cezası almadıklarını belirterek, bu eylemin işlerini kaybetmeleri için yeterli bir sebep olmadığını savundular.
Mahkeme, işçilerin tazminat ve işe iade taleplerini reddetti. Ancak işçilerin avukatları, istinaf mahkemelerine başvurarak farklı kararlar alındığını söyledi. Bu nedenle Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş güvenliği konusunda önemli bir vurgu yaparak karar verdi. İş Kanunu'nun 25. maddesine atıfta bulunarak, işçinin iş güvenliğini tehlikeye atması halinde işverenin haklı fesih hakkı olduğunu hatırlattı.
YARGITAY'DAN İŞ GÜVENLİĞİ VURGUSU
Yargıtay kararında, iş güvenliği kurallarına titizlikle uyulması gerektiğini vurguladı. İşçinin kasıtlı davranışları veya işini ihmal etmesi sonucu iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi halinde işverenin haklı nedenle işten çıkarabilme hakkına sahip olduğunu belirtti. İşçinin bu konuda uyarılmasına veya hatırlatılmasına gerek olmadığını ve belli bir zararın oluşmasının gerekmediğini ekledi.
Kararda ayrıca, gece çalışan bir işçinin sadece uyumasının iş güvenliğini tehlikeye düşürmediği, ayrıca işçinin daha önce bu konuda uyarılmamış ve uyku eyleminin işyerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığının kanıtlanmadığı durumlarda işten çıkarmanın haklı bir nedene dayandırılamayacağı belirtildi. İşçilerin yeterli eğitim ve deneyime sahip olmalarına rağmen, kontrol altında bulunan makineleri kontrolsüzce çalışır halde bırakmalarının iş güvenliğini tehlikeye düşürebileceği vurgulandı.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Gece çalışan işçinin salt uyuması, iş güvenliğini tehlikeye düşürmediği sürece ve daha önceden bu konuda işi aksattığı gerekçesiyle herhangi bir uyarı da yapılmamışsa haklı fesih nedeni olmaz. Bu durumda işçinin bu davranışı nedeniyle uyarılmadan ve bu uyuma eyleminin işyerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığı kanıtlanmadan feshin haklı nedene dayandığı kabul edilemez. Görüldüğü üzere feshin haklı nedene dayalı olup olmadığı yapılan işin niteliğine, eylemin tek ya da birden fazla kez gerçekleşmiş olmasına, iş güvenliğinin tehlikeye düşüp düşmediğine bir diğer anlatımla somut olayın özelliğine göre belirlenmelidir. Davalı tanıklarının makinelerin çok pahalı olması nedeniyle tezgah başında durup çalışılması gerektiğini, aksi halde hemen durup müdahale edilemeyeceğini ve ciddi maddi zarara yol açılabileceğini, makinenin başında durulması gereken ya da iki makinede aynı anda çalışılmasının mümkün olan işlere CNC takım liderinin karar verdiğini beyan ettikleri görülmektedir.
Sonuç olarak, iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının işin özelliklerine, eylemin sıklığına, iş güvenliğinin tehlikede olup olmadığına ve somut olayın özelliklerine göre belirlenmesi gerektiği karara bağlandı. Dolayısıyla, işçilerin davranışları iş güvenliğini tehlikeye attığı için işverenin haklı fesih hakkına sahipti.