Son yıllarda sağlık alanında yaşanan gelişmeler ve pandemiler, 2024'te ortaya çıkan yeni salgın ihtimalini daha da önemli hale getiriyor. Peki bu yeni salgın ne anlama geliyor? Belirtileri neler ve nasıl bir etki yaratıyor? Bu makalede, yeni salgının belirtileri, alınması gereken önlemler ve toplum üzerindeki potansiyel etkilerine derinlemesine bir bakış atıyoruz. Sağlık uzmanlarının görüşleri ve salgına karşı alınabilecek tedbirler hakkında güncel ve detaylı bilgiler sizleri bekliyor.

Yeni salgın mı var?

BBC'nin haberine göre, Covid-19 pandemisi, 2020'nin başlarında başladığından beri, dünya çapında milyonlarca kişi üzerinde etkili oldu. Son zamanlarda, televizyon yapımcısı ve gazeteci Mehdi Hasan'ın sosyal medya üzerinden Covid-19 ile enfekte olduğunu açıklaması, virüsün sürekli evrimleşen doğasını bir kez daha gündeme getirdi. Hasan, semptomlarının hafif olduğunu belirtti ve birçok kişi gibi son zamanlarda ilk kez Covid-19'a yakalandı. 2023'ün sonlarına doğru, Fransa'da ortaya çıkan JN.1 Covid varyantı ile vakalar tekrar yükselişe geçti. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne (CDC) göre, bu varyant Ocak 2024'teki yeni enfeksiyonların yaklaşık %60'ını oluşturuyor. Hem CDC hem de İngiltere sağlık birimlerinden elde edilen veriler, hastaneye yatışların ve ölümlerin azaldığını gösteriyor.

Pandeminin en yoğun dönemlerine kıyasla, semptomlar artık daha az şiddetli ve daha yaygın görünüyor. Ancak, hekimler Covid-19 semptomlarını gripten ayırt etmenin zor olduğunu belirtiyorlar. Londra'daki pratisyen hekim Ziad Tukmachi, Covid-19 semptomlarının griple benzer hale geldiğini söylüyor. Moleküler viroloji profesörü Greg Towers, virüsün daha az patojenik olmak zorunda olmadığını, ancak daha önce SARS-CoV-2 ile karşılaşmış ve bağışıklık sistemlerini daha iyi düzenleyen insanları enfekte ettiğini belirtiyor. Bu, insanların hastalanma eğilimlerinin düşük olmasına neden oluyor.

Virüsün mutasyonları ve evrimi, insan vücuduna etki etme şeklini sürekli değiştiriyor. Örneğin, JN.1 varyantı, diğer Omicron alt varyantlarına göre bağışıklık sisteminden daha iyi kaçabiliyor. Virginia Commonwealth Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Omicron varyantının tat ve koku kaybı olasılığını önemli ölçüde azalttığını buldular. Exeter Üniversitesi'nden Doç. Dr. David Strain, hastaların JN.1 veya EG.5 varyantları ile enfekte olduktan sonra ishal veya baş ağrısı şikayetlerinin daha yaygın olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Covid-19 enfeksiyonunun mikro pıhtılar oluşturarak organlara zarar verebileceği ve bu durumun özellikle böbrekler için risk oluşturduğu endişesi bulunuyor.

Araştırmacılar, Covid-19'un yeni varyantlarının etkilerini ve aşı kaynaklı korumanın azalmasını anlamaya çalışıyorlar. Imperial College London'dan immünoloji profesörü Danny Altmann, uzun Covid riskinin aşı dozlarından bir dereceye kadar korunma nedeniyle düşmüş göründüğünü belirtiyor. Bu durum, tüm yaş grupları için aşı takviyelerini güncel tutmanın önemini gösteriyor. Covid-19'un belirtileri ve etkileri sürekli değişiyor ve pandemi hala devam ediyor. Uzmanlar, farklı varyantların nasıl bulaştığını izlemeye devam etmenin önemli olduğunu vurguluyorlar. JN.1 varyantı gibi yeni varyantlar, boğaz ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı ve öksürük gibi benzer semptomlara sahip olmasına rağmen, daha az sayıda hastada koku kaybı gibi belirtiler görülüyor. Bu durum, Covid-19'un sürekli değişen doğasına dikkat çekiyor ve sağlık uzmanlarını yeni stratejiler geliştirmeye teşvik ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi