Yenidoğan bebekleri ölüme terk ederek yoğun bakımlarda büyük bir vurgun yapan “Yenidoğan Çetesi” davasının dördüncü günü, çarpıcı itiraflar ve sert tepkilere sahne oldu. Dün sanık hemşire ve doktorların ifadelerinde dikkat çekici detaylar ortaya çıktı. Bir hemşire, başhekimin güvenlik kameralarını söktürdüğünü iddia ederken, çetenin lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı’nın personeli motive etmek için para dağıttığını söyledi. Ayrıca 112 Acil Servis görevlisi Gıyasettin Mert Özdemir’in, hastaları yönlendirmediği iddiaları gündeme geldi.
Davada dün en dikkat çeken anlardan biri ise Dr. Rıza Keykubad’a yöneltilen suçlamalardı. Kaya bebeğin ailesinin avukatı, “Müvekkilim evladını bisküvi kutusunda almak zorunda kaldı ve o kutuyu kucağında taşıdı” diyerek duruşma salonunda duygusal bir tepki gösterdi.
14. Sanığın Savunması: “Dolandırıcılıkla Alakam Yok”
Bugün savunmasını yapan 14. sanık, medikal muhasebeci Funda Özen, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Yenidoğan yoğun bakımının faturalandırmasını yaptığını belirten Özen, “Dolandırıcılıkla suçlanıyorum ama hiçbir para hareketim yok. Örgüt varsa bile bilmiyorum. Sadece aynı hastanede çalıştığım 6 kişiyi tanıyorum,” dedi. Faturaların tıbbi raporlarla ilgisi olmadığını savunan Özen, epikrizlerin yalnızca Fırat Sarı’ya ait olduğunu vurguladı.
Özen’in avukatı ise telefon dinleme kararının bulunmadığını öne sürerek, “Tapeler usulsüz şekilde elde edilmiştir,” ifadelerini kullandı.
Yenidoğan Çetesi: Çarpıcı Suçlamalar
Yenidoğan çetesi, taburcu edilebilecek durumdaki bebekleri sahte raporlarla yoğun bakımda tutarak, günlük 8 bin TL’lik SGK primlerini paylaştığı iddialarıyla yargılanıyor. Bebeklerin gereksiz ilaç tedavileriyle sağlıklarının tehlikeye atıldığı ve anlaşmalı özel hastanelere sevk edildikleri tespit edilmişti. Bu süreçte İstanbul ve Tekirdağ’daki 10 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.
Gelişmeleri yakından takip eden davada sanıkların ifadeleri ve yeni detaylarla birlikte, bebeklerin hayatta kalma mücadelesinin nasıl bir vurgun malzemesi haline getirildiği tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. Duruşma süreci devam ederken, kamuoyu davanın sonucunu merakla bekliyor.
