Türk sinemasının altın çağına damga vuran isimlerden İbrahim Uğurlu'nun yaşam öyküsü, sevenleri ve Yeşilçam tutkunu gençler tarafından araştırılıyor. Sanatı ve karakteriyle bir döneme ışık tutan usta ismin hayatı hakkında bilinmeyenler gündeme geliyor. İbrahim Uğurlu kimdir, hangi eserlerle efsaneleşti?
Zorlu Bir Hayatın İlk Adımları
1942 yılında Konya’da dünyaya gelen sanatçı, henüz 23 yaşında iken annesini kaybetti. Tarlada doğum yapan annesinin hastalanmasına rağmen, dönemin zor şartları nedeniyle doktora ulaşılamadı ve kısa süre içinde annesi hayatını kaybetti. Babası, çocuklarına daha iyi bakabilmek adına ölen eşinin kardeşiyle evlendi. Ancak bu evlilik de uzun sürmedi; üvey annesi, yalnızca 24 yaşında yoksulluk sebebiyle vefat etti.
Çocukluk Yılları: Yokluk ve Mücadele
Sanatçı, çocukluk yıllarına dair, "Üzerimde kıldan yapılmış bir entari vardı, dizlerime kadar 50-60 farklı renkli yama bulunuyordu" diye anlattı. Ayakkabının onlar için bir lüks olduğunu dile getiren sanatçı, çoğu zaman yalın ayak gezdiklerini vurguladı. Babasının dağlardan kömür çıkardığını ve onun ardından yavaşça ilerleyerek birilerinin kendisini görüp ekmek vermesini umut ettiğini ifade etti. Babalarının meşe odunlarını öğüterek çocuklarına yedirdiğini de sözlerine ekledi.
Eğitim Hayatı Erken Sona Erdi
İlkokul eğitimini yalnızca 3. sınıfa kadar sürdürebildiğini söyleyen sanatçı, hayat mücadelesine erken yaşta atıldı. Konya ve İzmir'deki fabrikalarda işçi olarak çalıştı. Askerde tanıştığı bir arkadaşının aracılığıyla Yeşilçam’a adım attı.
Yeşilçam’a Adım: Kamera Arkasından Önüne
1965 yılında sinema sektörüne giriş yapan sanatçı, yaklaşık 40 filmde set teknisyeni, set asistanı ve set amiri olarak görev aldı. Sete gelmeyen oyuncuların yerine oynadığını belirten sanatçı, zamanla oyunculuk yönünün ağır basması üzerine "kavgacı" rollerde boy göstermeye başladı. İlk filmi, 1966 yapımı “Zorba” oldu.
Sinemadan Televizyona Uzanan Yolculuk
1980 sonrası sinema sektöründen uzaklaşarak Mahmutpaşa’da çorap satmaya başlayan sanatçı, 1993 yılında TGRT kanalının kuruluş ekibinde yer aldı. 1998’de ise Kanal 7’de yayımlanan ve toplumda geniş yankı uyandıran “Deniz Feneri Derneği” programında "Ramazan Ağabey" olarak ekranlara geldi. Bu programı Uğur Aslan ile birlikte 20 yılı aşkın süre sürdürdüklerini dile getirdi.
200’ün Üzerinde Yapımda Yer Aldı
Sanat hayatı boyunca 200’ü aşkın yapımda rol aldığını ifade eden sanatçı, hem sinema hem de televizyon dünyasında kalıcı bir iz bıraktı.
Öne Çıkan Film ve Dizileri
Sanatçının kariyerinde önemli yer tutan bazı yapımlar şunlardır:
-
Kanun Adamı (1972)
-
Kara Pençe (1973)
-
Battal Gazi’nin Oğlu (1974)
-
Kara Murat Ölüm Emri (1974)
-
Keloğlan İş Başında (1975)
-
İnek Şaban (1978)
-
Gerzek Şaban (1980)
-
Minyeli Abdullah 2 (1990)
-
Zirvedekiler (Televizyon Dizisi, 1994)
-
Aşkına Eşkıya (Televizyon Dizisi, 2001)
-
Arka Sokaklar (Televizyon Dizisi, 2006)