Müge Anlı'nın programında, yıllarca annesi tarafından erkek olarak tanınan bir kadının gerçek kimliği ortaya çıktı. Handan Hemşire olarak bilinen kişinin hayatındaki bu büyük sır, programda izleyicilerin gündemine oturmuştu. İşte Müge Anlı Handan Hemşire olayı nedir? Detaylar haberimizde!
Müge Anlı Handan Hemşire olayı nedir?
Müge Anlı'nın programında ele alınan "Handan Hemşire" olayı, Türkiye'de büyük yankı uyandıran ve şaşkınlıkla karşılanan bir vakadır. Bu olayın merkezinde, çevresinde "Handan" olarak tanınan ve aslında erkek olan bir kişinin, sahte kimlik ve hemşirelik diplomasıyla yıllarca kadın kimliğiyle yaşaması ve bir kız çocuğunu büyütmesi bulunmaktadır.
13 Mart 2017 tarihinde, her sabah olduğu gibi Müge Anlı programını izleyenler, büyük bir şokla karşılaştı. Altyazıda yazan "Böyle bir şey ne görüldü, ne duyuldu!" ifadeleri, yaşanacak olayların sadece bir ön izlediğiydi.
Kumburgaz’a farklı bir olay için giden Müge Anlı ve ekibi, 8 Mart’ta fenalaşarak hayatını kaybeden 60 yaşındaki Şükran Aktaş’ın yakınlarının ifadeleri karşısında şaşkına döndü. Çünkü yapılan araştırmalar, Şükran Aktaş’ın kimliğine ve yaşadığı hayata dair her şeyin yalan olduğunu ortaya çıkardı.
60 yaşındaki kadının adı, Handan olarak biliniyordu. Ancak, kadının ölümünün ardından yapılan incelemede, elindeki kimliklerin gerçek sahibi olan kişinin aslında Nail Ç. adında bir erkek olduğu anlaşıldı. Yıllarca bir devlet hastanesinde hemşire olarak çalışan ve bir kızı bulunan Handan olarak tanınan kişi, aslında erkek kimliği taşıyan Nail Ç. idi.
Bu şaşırtıcı gerçeğin ortaya çıkmasının ardından, gerçek Şükran Aktaş’ın kızı, yıllarca annesi bildiği kişinin gerçek kimliğini öğrenmeye başladı. Kız, annesi bildiği kişinin akrabalarına ulaşarak, onlardan duyduğu "Biz onu en son 12 yaşında gördük." yanıtını alınca, akrabaların daha önce köyde gördükleri kadının hamile olduğunu söyledikleri gerçeğiyle karşılaştı.
Müge Anlı’nın ekibi, olayın detaylarını araştırarak, Nail Ç.’nin, kaybolan Şükran Aktaş’ın kimliğini çaldığını ve bu yüzden gerçek Şükran Aktaş’ın ölümünün ardından ölü olarak kayıtlara geçtiğini ortaya çıkardı. Bu süreçte Nail Ç., kimliğini kaybeden kadınla birlikte, 'hamile kaldım' diyerek bir erkekle birliktelik yaşamaya devam etti.
Ancak en şaşırtıcı detaylardan biri, yıllarca 'Handan' olarak tanınan Nail Ç.’nin, aslında 9 ay boyunca hamileymiş gibi davrandığı ve çevresini kandırarak bebek beklediğini iddia ettiği olaydı. Bu süre zarfında, çevresi, 'Kadın oldu belki, inandık.' diyerek Nail’in sözlerine kanmıştı.
Olayın derinleştiği noktada, bir hemşire, Handan olarak tanınan kişinin zaman zaman yüzünde çıkan sakallarını fark etti. Bu şüphe, Nail Ç.’nin yaşadığı karmaşayı daha da artırdı. Çapa Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak çalışan bu kişi, yıllarca süren bu kimlik değişiminin içinde yer almıştı.
Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne 1994’te Aysel isimli bir kadın, doğum için gittiğinde, kız çocukları doğmuştu. Ancak 12 saat sonra, bebek kayboldu. Görgü tanıkları, doğumdan sonra, hemşire kıyafeti giymiş bir kişinin yenidoğan bölümüne girdiğini ve kucağında bir bebekle çıktığını söyledi. O kişi, Nail Ç. yani Handan Kaya idi. Bu olayın ardından, aile, çocuğunun kaybolduğunu fark etti. Nail Ç. o dönemde hemşire olarak çalışıyor ve bir kızı olduğu iddiasıyla tüm çevresini kandırıyordu.
Tansu, gerçek annesinin kimliğini öğrendikten sonra büyük bir travma yaşadı. O, yıllarca 'Handan' olarak bildiği kişinin erkek olduğunu öğrendi. Ardından, kaçırıldığını ve 20 yıl sonra gerçek annesiyle tanıştığını öğrendi.
Genç kız, yaşadığı bu şok ve travmanın ardından, "Hayatım mahvoldu, bir yalanın içindeymişim gibi hissediyorum." diyerek, yaşadığı acıları anlattı. Bu olay, uzun yıllar boyunca kimliği değiştirilen bir kadının gerçek yüzünü ortaya çıkardı ve birçok insanın hayatında derin etkiler bıraktı.
