Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre geçtiğimiz yıl Temmuz’da 2 liraya satılan yumurta, aradan geçen 8 ayın sonunda 4 kat artarak 8 liraya çıktı. İçinde 30 yumurtanın bulunduğu koli ise ortalama 200 liradan satılıyor. Gelinen noktada 1 kolideki 30 adet yumurta, o yumurtaları yapan tavuğun 2 katına ulaştı. Yani 30 yumurta artık 2 bütün tavuk fiyatına satılıyor.

Aziz Koçal 2

Yumurta fiyatlarının çok artmasının vatandaşın alım gücünü daha da düşürdüğünü söyleyen Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Yumurtanın tavuktan daha pahalıya satılıyor olması, adeta satılan bir ürünün, onu üreten işletmenin değerini geçmesi gibi bir durumu oluşturuyor. Bunun arkasında hem tarımın hızla bitmesi hem de vatandaşın alım gücünün oldukça düşmesi var. Çiftçi artık tavuklar için mısır ekmiyor; artan mısır fiyatları nedeniyle tavuk çiftlikleri para kazanamayıp tavuklarını kesime gönderiyor, olan ise artan yumurta fiyatları nedeniyle vatandaşa ve büyüme çağındaki çocuklara oluyor” dedi. Gıda endüstrisinin hemen her alanında kullanılan yumurtanın bu denli yüksek fiyatlara ulaşmasıyla içine girdiği gıda ürününün de fiyatını artırdığını kaydeden Koçal, “Pahalılıkla savaşmak için önce çiftçiyi, üreticiyi desteklemek; onun maliyetlerini düşürmek gerek. Yani tavuk yemi ucuz olursa tavuk üreticisi daha az maliyetle yumurtayı vatandaşa satabilir. Fakat uygulanan ekonomik model, üretim yerine ithalatı körüklüyor. Bunun bedelini dar ve orta gelirliler ile onların aileleri ödüyor” diye konuştu.

Nesibe Gencer-3

‘Yumurta lüks oldu’


Vatandaşların artan fiyatlardan dolayı kırmızı et veya balık gibi hayvansal ürün, süt ve süt ürünlerini alamadığını aktaran İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gencer ise, “Et yiyemeyen dar gelirli çocuğuna yumurta yedirerek protein ihtiyacını gidermeye çalışıyordu. Yumurta üretimi son 3 yıldır 19 milyar adet düzeylerinde gerçekleşirken, artan nüfusa ve tüketime karşın üretimin artmaması yumurta fiyatlarının yükselmesinin başka bir nedeni. Diğer nedenlerinden biri de dışa bağımlılık. Tavuk yeminde kullanılan soya ve mısır tamamen ithal ediliyor. Asıl kârı; hiç üretmeden, gümrükten geçirenler kazanıyor. Halkımızın beslenmede, en ucuz olması gereken yumurtayı bile alamayacak hale geldi. Ne yazık ki, her zaman olduğu gibi, büyük şirketlerin insafına bırakılmış durumda. Temel protein kaynaklarından yumurta da artık lüks oldu” ifadelerini kullandı. En düşük emekli maaşının 14 bin 465 lira olduğunu hatırlatan Gencer, “Ülkemizde emekliler ayda kaç kez yumurta yiyebilir? Aynı şekilde asgari ücretli çalışanın sofrasına kaç tane yumurta girer? Et ve süt gibi protein ürünlerinden vazgeçmesi beklenen halkımız, sofrasına bir yumurta bile kıramayacak noktaya geldi. Bu insanlarımızı açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmek vicdansızlıktır” diye konuştu.

Osman Sirkeci-1

‘Suriye’den kötü oluruz’

Yumurta fiyatlarının yükselmesinin en ana sebeplerinden biri yem fiyatlarının çok yüksek olması olduğunu vurgulayan Sokak Ekonomisti Dr. Osman Sirkeci, “Küçük kümeslerinde 10, 20 ya da 50 tane tavuğu olanlar, doğal koşullarda besleme imkânları yoksa, aldıkları yem fiyatları çok yüksek olduğu için zarar ediyor. Tavukların ürettiği yumurta ve eti kıyasladığında yem ücretine bile yetmiyor. Yumurtada sadece ithal kaynaklı ürünlerde fiyat artışları olmuyor artık. Yerli üretimde de enerji fiyatları, akaryakıt fiyatları, özellikle yem fiyatlarındaki artış maalesef vatandaşımızın en önemli temel gıdalarından olan yumurta fiyatlarında böyle astronomik olarak yükseltiyor. İmkânı olan her vatandaşımız kendi imkânlarını değerlendirerek bir ya da beş tavuk besleyerek, tavuk üretimini hayatından uzaklaştırmamalı. Tabii ki bu daha çok kırsal alanlar için uygun. Ancak tüketim kooperatifleri üzerinden belki köylülerden daha ucuz yumurta temini sağlanabilir. Eğer köylüsüyle, küçük mahallesiyle tarımda yeni bir üretim seferberliğine başlamazsak halimiz Suriye'den kötü olur” diye konuştu.

Tozu ve kabuğu da parayla

Yumurtanın içi dışında, kabuğu ve tozu da yüksek fiyatlara alıcı buluyor. Yumurta kabuğunda kemik sağlığını destekleyen stransiyum, florür, magnezyum ve selenyum mineralleri bulunuyor. Yarım yumurta kabuğunda yaklaşık 1000 mg kalsiyum bulunduğu ve bunun bile yetişkin birinin günlük kalsiyum ihtiyacını karşıladığı uzmanlarca belirtiliyor. Kaynatılmış yumurtadan çıkan kabukların mutlaka toz haline getirilmesi öneriliyor. Toz haline gelen kabuklar besinlere veya içeceklere ilave edilerek kullanılabiliyor. Yumurtanın yanında yumurta tozu ve yumurta kabuğunun da çok tüketilmeye başladığını vurgulayan Ekonomist Dr. Osman Sirkeci, “Yumurta tozu ve kabuğu da artık parayla satılıyor. Yumurtanın kabuğu biriktiriliyor. Nüfus artıp üretim azaldıkça mandalinanın kabuğundan yumurtanın kabuğuna kadar ürünlerin anlamsız, değersiz birçok artık kısmı da değer kazanmaya başlıyor” dedi.

Kaynak: Filiz Erol