Bu yıl 45. kuruluş yılını kutlayan Maral Müzik ve Dans Topluluğu, uzun soluklu bir emeğin ürünü olan "Ahtamar Efsanesi" müzikalini sanatseverlerle buluşturdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Ermenileri Patrikliği'nin katkılarıyla hazırlanan gösteri, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı.
Müzikal, Ermeni edebiyatının önemli şairlerinden Hovhannes Tumanyan'ın 1891 yılında kaleme aldığı "Ahtamar" şiirinden ilham alıyor. Müzikalin konseptini ve müziklerini besteci ve müzisyen Majak Toşikyan hazırlarken, izleyicilere görsel ve işitsel bir şölen sunuldu. Tek perde olarak sahnelenen ve 80 dakika süren bu gösteri, 70 dansçı, 3 solist ve 125 kişilik geniş bir ekibin katkılarıyla hayata geçirildi.
Bir Trajedinin Kalp Atışları
Gösterinin merkezinde yer alan efsane, Van Gölü üzerindeki Akdamar Adası'nda geçiyor. Kavuşamayan iki aşığın hikayesi, müzik ve dansla harmanlanarak evrensel bir sevgi ve trajedi anlatısına dönüşüyor. Efsaneye göre, Tamar adlı genç bir kız ile ona aşık bir delikanlı, doğanın ve insanların engellerine rağmen bir araya gelmeye çalışır. Ancak, bu kavuşma çabası, aşk kadar büyük bir hüzünle noktalanır. Hikayenin, izleyicilerde derin izler bırakan dokunaklı yapısı, müzikalin her anına damgasını vurdu.
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, gecede yaptığı açıklamada, bu gösterinin kültürel bir mirası yaşattığını ifade etti. "Bu efsane, bu toprakların bir armağanıdır. Yarım kalan sevgilerin yarattığı hüzün, insanlığın ortak hikayesidir. Türkiye'nin en görkemli salonlarından biri olan AKM'de bu eserle buluşmak, Ermeni halkının sanat yoluyla dünyaya sunduğu hediyelerden birini daha tanıtmak anlamına geliyor," dedi. Patriğin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkürlerini sunması, etkinliğin yalnızca bir sanat projesi olmadığını, aynı zamanda kültürel bir diyalog platformu oluşturduğunu da gösterdi.
Sanatın Diliyle Kardeşlik Mesajı
AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram ise müzikali "aşkın ve hüznün estetik bir anlatımı" olarak nitelendirdi. Bayram, "Bu hikaye, yalnızca bir efsane değil, aynı zamanda Türkiye ve Ermeni halklarının ortak kültür mirasıdır. Bu birlikteliği burada görmek, bir arada yaşama kültürünün ne kadar güçlü olduğunu hissettiriyor. Yaşasın Türkiye ve Ermeni halklarının kardeşliği!" ifadelerini kullandı.
Sahneye Dönüşen Bir Rüya
Gösteri boyunca sahne, sadece dans ve müzikle değil, aynı zamanda zarif koreografilerle de hayat buldu. Roy Merkezoğlu ve Katya Kaya'nın solo dans performansları, gecenin öne çıkan anları arasında yer aldı. Büyüleyici kostümler, renkli ışık oyunları ve Toşikyan’ın müziğiyle birleşen bu performanslar, izleyenleri hem Akdamar Adası’nın tarihi atmosferine hem de aşkın evrenselliğine götürdü.
Sanat ve Kültürün Buluşma Noktası
"Ahtamar Efsanesi", sadece bir müzikal değil, aynı zamanda kültürler arası diyaloğu teşvik eden bir proje olarak dikkat çekti. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan etkinlik, AKM’nin tarihi salonunda yankılanan alkışlarla son buldu. Bu eşsiz gece, Türkiye’nin farklı kültürel renklerini bir araya getirerek, sanatın birleştirici gücünü bir kez daha kanıtladı.
"Ahtamar Efsanesi" sadece bir gösteri değil; köklü bir tarihin, ortak duyguların ve kültürel zenginliğin sahneye taşınmış haliydi. İzleyiciler, unutulmaz bir deneyime tanıklık etmenin mutluluğuyla salondan ayrıldı.
