Avrupa Birliği’nin iki büyük gücü Almanya ve Fransa’daki siyasi ve ekonomik krizler, birliğin geleceği açısından ciddi endişelere yol açıyor. Brüksel, bu iki ülkenin yaşadığı sorunların domino etkisi yaratabileceği ihtimaliyle tedirgin.
Almanya ve Fransa: Uyumlu İkili Olmaktan Uzaklaştılar
Almanya ve Fransa, Avrupa Birliği’nin karar mekanizmalarında belirleyici bir role sahip. Özellikle ideolojik yönlendirme ve stratejik planlamalarda bu iki ülkenin uyumu, birliğin politikalarının temelini oluşturuyor. Ancak son yıllarda bu uyum ciddi şekilde zarar gördü. Angela Merkel döneminde zirvede olan Almanya-Fransa iş birliği, Ukrayna’daki askeri stratejilerden enerji politikalarına kadar birçok konuda yerini ayrışmaya bıraktı.
Almanya’da koalisyon hükümetinin çökmesi ve erken seçim kararının alınması, siyasi istikrarsızlık sorununu derinleştirdi. Benzer şekilde Fransa’da da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un atadığı hükümetin düşmesi, ülkede uzun süredir devam eden siyasi kriz ortamını pekiştirdi. Özellikle Fransa’nın kısa sürede bir çözüm üretemeyeceği ve siyasi istikrarsızlığın 2027’ye kadar sürebileceği yorumları, Avrupa’nın en büyük ikinci ekonomisi için karamsar bir tablo çiziyor.
Ekonomik Sarsıntılar Tüm Avrupa’yı Tehdit Ediyor
Ekonomik açıdan da iki ülkenin durumu kaygı verici. Almanya, ihracatta yaşanan düşüş ve sanayi üretimindeki gerilemeyle mücadele ederken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilme ihtimaliyle karşı karşıya. Trump’ın tüm ülkelere yüzde 10 gümrük vergisi uygulama planı, Almanya gibi ihracat odaklı ekonomiler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Almanya’nın mevcut sorunlarını çözmemesi durumunda, bu ekonomik sıkıntıların Avrupa genelinde dalga dalga yayılması bekleniyor.
Fransa ise ekonomik sorunlarda daha kırılgan bir noktada. Yüksek borç, bütçe açıkları ve faiz oranları nedeniyle, ülkenin ekonomik durumu Yunanistan’ın kriz yıllarını hatırlatıyor. Macron’un yeni bir bütçe hazırlığına öncelik vereceği belirtilse de parlamentodaki güç dağılımı ve hükümet kurma zorlukları bu süreci yavaşlatıyor. Fransa’nın içine düşebileceği bir ekonomik kriz, sadece ülkenin değil tüm Avrupa Birliği’nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Avrupa Birliği Liderlik Kriziyle Karşı Karşıya
Küresel ölçekte Ukrayna’daki savaş, Ortadoğu’daki çatışmalar ve olası bir ticaret savaşı gibi zorluklarla mücadele eden Avrupa Birliği, bu kritik dönemde Almanya ve Fransa’dan liderlik bekliyor. Ancak iki ülkenin iç sorunları ve birbirleriyle olan uyumsuzluğu, bu liderlik rolünün yerine getirilemeyeceği sinyallerini veriyor. Brüksel’de yapılan yorumlarda, bu durumun Avrupa Birliği’nin işleyişini ciddi şekilde sekteye uğratabileceği vurgulanıyor.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani’nin de belirttiği gibi, Avrupa Birliği’nin güçlü bir şekilde işlemesi için Almanya ve Fransa’nın istikrarını yeniden kazanması gerekiyor. Ancak şu anki tablo, birlik için en istenmeyen senaryoları işaret ediyor. Avrupa Birliği’nin motoru konumundaki bu iki ülke, sorunları çözemezse, yalnızca kendi geleceklerini değil tüm Avrupa’yı etkileyecek bir krize yol açabilir.