İzmir ve çevresinde yaşanan tarımsal kriz, artık çiftçilerin tarlalarını satmasının da ötesine geçti. Borçlarını ödeyemeyen üreticiler, ellerinde kalan mısır kepeklerini bile icra yoluyla kaybetme noktasına geldi. Tarım ve hayvancılığın sürdürülebilir olmaktan çıktığını vurgulayan çiftçiler, devlet desteği olmadan üretime devam etmenin imkânsız hale geldiğini belirtiyor.
İzmir’de icra satışları arttı

İzmir’de çiftçiler, sadece tarlarını ve zeytinliklerini değil, hayvancılık için biriktirdikleri mısır kepeklerini bile icraya kaptırıyor. Hayvancılık yapan üreticiler, yem fiyatlarının aşırı yükselmesi nedeniyle bir yandan hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalırken, öte yandan da elde kalan kepekler bile icra yoluyla satılmaya başlandı. Çiftçiler, “Artık borcumuzu ödeyemiyoruz. Tarlamızı kaybettik, şimdi ise elimizde kalan son şeyleri de icraya veriyorlar” diyerek tarımın çökmeye başladığını anlattı.

Ciftcinin Kepegi Icradan Satilik-2

Tarımda çöküş

Çiftçi-Sen’in 2024 Tarım Raporu’na göre Türkiye’de tarım, neoliberal politikaların sonucu olarak büyük bir krizle karşı karşıya. 2002’de ekili-dikili tarım arazisi 266 milyon dekar iken, bu rakam 239 milyon dekara geriledi. Tarımın gayri safi yurtiçi hasıladaki payı yüzde 10,2’den yüzde 5,2’ye düştü. Çiftçilerin bankalara olan borcu ise 784 milyar TL’ye ulaştı. Küçük üreticiler, destekleme politikalarının yetersizliği nedeniyle tarlalarını terk etmek zorunda kalırken, tarım giderek büyük şirketlerin eline geçiyor.

Gıda krizi kapıda

Tarımdaki gerilemein sadece çiftçileri değil, tüketicileri de doğrudan etkilediğini belirten Çiftçi Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, "Üretimin azalması, gıda fiyatlarının artmasına ve ithalata bağımlılığın yükselmesine neden oluyor. 2024 yılında Türkiye, 3,4 milyon ton mısır ithal etti. Oysa çiftçiler desteklenseydi, bu üretim iç piyasadan karşılanabilirdi. Ancak tarım politikaları, çiftçiyi değil ithalat lobilerini desteklemeye devam ediyor" diye konuştu.

Adnan Çobanoğlu-1

Her şey icralık    

İzmir'de borcu olduğu için elindeki 3 ton mısır kepeğini icradan satmak zorunda kalan bir çiftçinin, elinde hayvanı veya tarlası kalmadığını, borçlarını ödemek için ise mecburen hayvan yemlerini bile satmak zorunda kaldığını vurgulayan Çobanoğlu, "Tarlalar ipotekli olduğundan dolayı bankalar satış yapıyor. Çiftçinin elinde bir şey kalmadığında borç yaptığı kişiler de icraya verirse, icracılar geldiğinde ne kaldıysa onu alıyor, dolayısıyla da mısır kepekleri bile icraya verilebiliyor. Üretici borcunu ödeyemeyince tarlasını yok pahasına şirketlere kiraya veriyor bu da üreticinin ağırına gidiyor" ifadelerini kullandı.

"Köye dönüş başlar"

Mevsimlik işçi olarak daha az ücrete çalışan Suriyeliler'in ülkelerine dönmelerinin tarıma etkisini anlatan Çobanoğlu, "Tarımda Suriyelileri çalıştıranlar büyük oranda şirketler. Dolayısıyla daha önce doğudan mevsimlik tarım işçisi olarak gelenler yeniden çalışır. Burada sorun ücretlerin hakikatli olması. Ücretler doğru verilirse herkes çalışır. Köylerde yeterli kazaç sağlanırsa, okullar, hastaneler olursa, vatandaşın yaşam için ihtiyacı olan kurumlar köylerde ulaşılabilir olur ve tarımdan para kazanılabilecek düzeye gelirse, şehirde yaşayanlar köye döner. Yeni köylü dediğimiz şekilde gelir köyde çalışır ve yaşarlar" dedi.

Kaynak: Dilek Çakır Durak