Türkiye’de son yıllarda inşaat sektörünün maliyetler nedeniyle durgunlaşması ve banka kredilerindeki yüksek faizler nedeniyle yeni konutların yapılması da satışı da zorlaşırken, satılık konut piyasasındaki arz, talebi karşılamaya yetmiyor. Öte yandan kiralık konut sayısındaki artış bile talebi karşılayamazken, kiralıklardaki yüksek fiyatlara rağmen hareketlilik devam ediyor. Özellikle son 1 aydır Ege Denizi’ndeki SAntorini Adası’nda yaşanan deprem fırtınası ve bunun İzmir’e etkileri vatandaşı sağlam konutlara geçme konusunda hareketlendirdi. Bu durum, 4-5 yıllık nitelikli yeni evlerin yüksek kiralarına rağmen neredeyse 1 gün içinde tutulmasına neden oluyor. Yani kiralıklar kapanın elinde kalıyor.
8 katlık zam
Emlakçılar, İzmir’de ortalama kira bedelinin 2025 itibarıyla 22 bin TL’ye ulaştığını belirtirken, bazı ilçelerde bu rakamın 45 bin TL’ye kadar çıkabildiğini belirtiyor. Güzelbahçe, Urla ve Narlıdere gibi bölgelerde kiralar adeta el yakarken, daha uygun fiyatlı ilçeler olan Kınık ve Kiraz’da bile fiyatlar 12 bin TL civarında seyrediyor. Emlakçılar, son 5 yılda kira fiyatlarının 8 kattan fazla arttığını ifade ederken, bu yükselişe rağmen talebin azalmadığını vurguluyor. Dün akşam saatlerinde ilana koyulan bir evin, ertesi gün öğlene kadar kiracı bulması artık İzmir’de ev bulmanın ne kadar zorlaştığını gözler önüne seriyor.
‘Talep artacak’
İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, son 2 yıldır konut satışlarında düşüş olduğunu ve bu durumun, konutlar satılamadığı sürece kiralık evlerin fiyatını artırarak vatandaşa olumsuz yansıyacağını söyledi. Piyasadaki yüksek kira fiyatlarına rağmen kiralık konut sayısının talebi karşılamadığını belirten Akgün, “Artan talep ve sınırlı arz, kira fiyatlarının yükselmesinde temel etkenlerden biri. Piyasa bu seyirde devam ettiği müddetçe, kiralığa ihtiyaç devam edecek ve talep artacak. Böyle olunca da piyasaya düşen nitelikli kiralıklar, bakımlı ve temiz daireler anında aynı gün kiralanıyor. Bir de deprem korkusu, yeni yönetmeliklere göre yapılan daha sağlam binalara ilgili artırdı. Bu durumdaki evler de bazen birkaç saat içinde kiralanabiliyor” dedi.
Deprem riski fiyatı artırdı
İzmir’deki 2020 depreminin ardından bölgedeki vatandaşların yeni ve sağlam bina arayışına girdiğini ve bunun da kiralık ev talebini artıran diğer bir neden olduğunu aktaran Rıdvan Akgün, “Deprem sonrası riskli bölgelerden kaçan vatandaşlar, daha güvenli görülen alanlara yönelerek arzın düşerken talebin ve dolayısıyla kira fiyatlarını yükselmesine neden olmuştu. 2020’de deprem öncesi 2-3 bin TL olan kiralar bir anda 4 bin TL’ye yükseldi. Bugün ise aynı bölgelerde kiralar 5-10 katına ulaştı. Ekonomik zorluklar ve enflasyonun da etkisiyle, kiracılar yüksek fiyatlara razı olmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
‘Çözüm konut üretmekte’
Bu tür talebin dairelerin nitelikli ve sağlam olmasından kaynaklandığının altını çizen Akgün, “Örneğin eski ve bakımsız daireler fiyatları uygunsa kiralanıyor fakat yeni ve nitelikli evler neredeyse anında tutuluyor. Konut üretilmediği müddetçe kiralık sorununun çözülmesi mümkün değil. İnsanların barınmaya ihtiyacı var. 10 yıllık kiracıları ev sahipleri evden çıkarıyor, tahliye taahhütnamesi imzalayanları evlerinden çıkarıyorlar veya kirasını geciktirenler derhal evden çıkarılıyor. Dolayısıyla barınma ihtiyacı devam ediyor ve kiralıklara talep artarak hareketliliğini sürdürüyor” diye konuştu.
5 milyon liralıkta artış var
Satılık konut piyasasında Ocak ayında son 10 yılın en yüksek satış rakamlarına ulaşıldığını belirten İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, “Ocak ayında ciddi bir alışveriş oldu. Çünkü bazı kişiler yüksek kiralar ödememek için bankadan yüksek faizlere rağmen birkaç milyon kredi çekip ev sahibi olmak istiyor. Özellikle ‘ilk evim’ kampanyası kapsamında krediler çekiliyor. Şu anda piyasada 1 milyon ile 5 milyon arasındaki satışlarda hareketlilik var” diye konuştu.