Fatih Sultan Mehmet’in “dünyanın gözü” dediği yerin, tarihe damgasını vuran bir strateji veya kültürel etki taşıdığı kesin. Ancak bu tanımlamanın ardında başka bir anlam mı yatıyor? Peki, Fatih Sultan Mehmet'in dünyanın gözü dediği yer neresidir?
Fatih Sultan Mehmet'in dünyanın gözü dediği yer neresidir?
Fatih Sultan Mehmet, "dünyanın gözü" olarak tanımladığı yerin Amasra olduğunu ifade etmiştir. Bu sözünü, Amasra'nın eşsiz doğasını ve tarihi dokusunu görünce, büyük bir hayranlıkla söylemiştir. Amasra, Karadeniz'in kuzeyinde yer alan ve Bartın il sınırları içinde bulunan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir beldedir.
Amasra, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeridir. Hititler, Fenikeliler, İyonlar, Persler, Makedonlar, Pontus Krallığı, Bizanslılar, Romalılar ve Osmanlılar gibi pek çok büyük uygarlık bu topraklarda iz bırakmıştır. Amasra'da gezilecek tarihi yapılar ve kalıntılar arasında en dikkat çeken yerlerden biri Amasra Kalesi'dir. Bizans dönemine ait olan bu kale, Osmanlı döneminde de onarımlar görmüştür ve bugün hala surları, kuleleri ve iç avlularıyla etkileyici bir atmosfer sunmaktadır. Kalenin içinde yer alan Fatih Camii, Bizans dönemine ait olup, bugün de ibadete açıktır.
Amasra'nın Doğal Güzellikleri
Amasra, yalnızca tarihi değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Özellikle Gürcüoluk Mağarası, damlataşı oluşumlarıyla ünlüdür. Ayrıca, Gergece Şelalesi ve Çakraz Plajı, bölgenin doğal zenginliklerini yansıtan yerler arasındadır. Amasra'nın eşsiz doğası, denizle birleşen kıyıları ve yemyeşil doğasıyla Fatih Sultan Mehmet'in hayranlıkla "dünyanın gözü" ifadesini kullanmasına sebep olmuştur.
Amasra'nın Kültürel Zenginlikleri
Amasra'nın mutfağı da oldukça ünlüdür. Özellikle Amasra Salatası, 36 çeşit malzemenin birleşimiyle hem görsel olarak dikkat çeker hem de lezzetiyle meşhurdur. Amasra'da, geleneksel el sanatlarının satıldığı Çekiciler Çarşısı gibi kültürel alanlar da ziyaretçilerin ilgisini çeker. Ayrıca, Amasra Müzesi, bölgedeki Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri sergileyen önemli bir kültürel mekândır.
