Suriye'de Baas rejiminin 61 yıl sonra yıkılması ve geçici hükümetin kurulması, ülkede yeni bir dönemin kapılarını araladı. Ancak bu yeni dönemin sürdürülebilir bir şekilde inşa edilmesi, başta ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin uyguladığı yaptırımların kaldırılmasına bağlı.
Yaptırımların Tarihi ve Etkileri
Suriye'ye yönelik yaptırımların geçmişi, 1979’da ABD’nin ülkeyi “teröre destek veren devlet” ilan etmesiyle başladı. Yıllar içinde yaptırımlar daha da kapsamlı hale gelerek savunma sanayii, enerji, inşaat ve finans sektörlerini hedef aldı. İç savaşın başlamasıyla yaptırımların şiddeti arttı; üst düzey rejim yetkililerinin mal varlıkları donduruldu, ticaret yasakları getirildi ve ABD şirketlerinin Suriye ile iş yapması yasaklandı.
2019’da yürürlüğe giren “Sezar Yasası” ise yaptırımları yeni bir boyuta taşıdı. Sadece Esed rejimini değil, rejimle iş birliği yapan yabancı kişi ve kuruluşları da hedef alan yasa, Suriye’nin ekonomik bağlarını daha da daralttı. Bu durum, rejimi zayıflatmayı amaçlarken, aynı zamanda halk üzerindeki ekonomik yükü katlanılamaz hale getirdi.
AB’nin uyguladığı yaptırımlar da Suriye’nin ekonomik durumunu olumsuz etkiledi. Silah ambargosundan enerji sektörüne yatırım yasağına kadar geniş bir yelpazede uygulanan yaptırımlar, ülkenin kalkınmasını engelledi. AB, son olarak yaptırımların süresini 2025'e kadar uzatmayı kararlaştırdı.
Yaptırımların Suriye Halkı Üzerindeki Yıkıcı Etkisi
Yaptırımların temel amacı rejimi zayıflatmak olsa da Suriye halkı üzerindeki etkileri çok daha derin oldu. Enflasyonun kontrolden çıktığı, işsizliğin zirveye ulaştığı ve temel ihtiyaçlara erişimin kısıtlandığı ülkede, halk ciddi zorluklarla karşı karşıya. Tıbbi malzeme ve gıda temini gibi temel ihtiyaçların karşılanmasındaki zorluklar, insanlık krizini derinleştiriyor.
Uzmanlar, yaptırımların insani yardımlara yönelik belirli muafiyetler içermesine rağmen bürokratik engellerin bu yardımların ulaşmasını zorlaştırdığını belirtiyor. Bu durum, halkın yaşam standartlarını daha da düşürürken, ülkenin ekonomik toparlanmasını da geciktiriyor.
Ekonomik Toparlanma ve Yaptırımların Kaldırılmasının Önemi
Esed rejiminin yıkılmasının ardından, Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası yardım ve ekonomik kalkınma büyük önem taşıyor. Ancak bu süreçte yaptırımların kaldırılması hayati bir rol oynuyor. Yaptırımların sona erdirilmesi, Suriye’ye yatırım olanaklarının artmasını, insani yardımların daha etkin bir şekilde ulaştırılmasını ve halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlayabilir.
AB ve ABD’nin yaptırımları kaldırmak için Suriye’nin kapsayıcı bir hükümet kurmasını, İran ve Rusya’nın etkisini sona erdirmesini ve insan hakları reformlarını gerçekleştirmesini talep ettiği biliniyor. Bu adımların atılması, sadece yaptırımların değil, Suriye’nin uluslararası alandaki izolasyonunun da sonlanmasını sağlayabilir.