Görünürde Allah’a inanan ama kalbinde sebeplere, makamlara ya da nefsine dayanan milyonlarca insan... Uzmanlar, günümüz toplumunda şirk-i hafî, yani gizli şirk tehlikesinin giderek arttığına dikkat çekiyor. Peki, Gizli Şirk nedir? Günümüz gizli şirkleri nelerdir?
Gizli Şirk Nedir?
Gizli şirk (şirk-i hafî), Allah’a açıktan ortak koşmak yerine, fark edilmeden yapılan ve tevhid inancını zedeleyen inanç, düşünce ve davranışlardır. Bu tür şirkte kişi, Allah’a olan inancını sözde sürdürse de fiilleri, duyguları ve düşünceleriyle başka varlıkları O’nun sıfatlarında pay sahibi gibi görür. Şirk-i hafî, kalpte gizli bir sapma şeklinde ortaya çıkar ve kişinin manevî hayatını içten içe kemirir. Açık şirkte insanlar putlara, ilahlara veya başka varlıklara taparken; gizli şirkte kişi, Allah’a ait olan güç ve kudreti sebeplere, insanlara, nefsine veya dünyevî unsurlara izafe eder.
1. Sebeplere Gereğinden Fazla Güvenmek
Gizli şirkin en yaygın formlarından biri, sebeplere hak ettiklerinden fazla anlam yüklemektir. Örneğin bir kişi, sağlığını sadece ilaçlara, doktorlara veya modern tıbba bağlarsa ve şifanın Allah’tan geldiğini unutursa, farkında olmadan gizli şirk koşmuş olur. Çünkü doktor bir sebeptir, iyileştirme gücü yalnızca Allah’a aittir. Aynı şekilde bir çiftçinin bol ürün almasını sadece tohum, gübre veya hava koşullarıyla açıklaması da Rezzâk olan Allah’ı devreden çıkarmaktır. Sebepler sadece perdedir; gerçek yaratan, yöneten ve ihsan eden Allah’tır.
2. Riya (Gösteriş İçin İbadet Etmek)
İbadetlerin amacı Allah’ın rızasını kazanmaktır. Ancak kişi namazını, orucunu veya hayır işlerini başkalarının takdirini kazanmak için yaparsa, bu riya olur ve gizli şirktir. Çünkü kişi burada ibadetini Allah’a değil, insanların beğenisine sunmuş olur. Riya, kalbin yönelişini Allah’tan uzaklaştırır ve ihlası yok eder. Günümüzde sosyal medya gibi mecralarda yapılan yardım ve ibadet paylaşımları da niyete göre bu kapsama girebilir. Eğer gösteriş amacı varsa, bu durum ibadetin manevî değerini zedeler.
3. İnsanlara Aşırı Minnet ve Zillet Göstermek
İnsanların yaptığı iyiliklere teşekkür etmek doğaldır; fakat bunu aşırıya taşırarak, Allah’tan gelmesi gereken minnet duygusunu insana yöneltmek gizli şirktir. Örneğin, bir zengine ya da makam sahibine, nimetlerin kaynağı oymuş gibi davranmak, onu Allah’ın yerine koymaktır. Hâlbuki her nimetin sahibi Allah’tır; insanlar sadece vesiledir. Fakir bir kimse, zengin birinden gelen yardımı onun lütfu gibi görüp Allah’ı unutursa, tevhit inancında sapma olur.
4. Nefse Aşırı Güvenmek ve Kibre Kapılmak
İnsanın kendi başarısını, bilgeliğini veya gücünü yalnızca kendinden bilmesi de gizli şirktir. Çünkü her güç, bilgi ve yetenek Allah’ın bir lütfudur. Kişi “ben başardım”, “ben kazandım” diyerek ilahî yardımı ve takdiri yok sayarsa, aslında Cebbâr ve Mütekebbir olan Allah’a ait sıfatlara özenmiş olur. Bu da kalpte gizli bir ortak koşmadır. Günümüzde özellikle kariyer, başarı ve maddî refah üzerinden şekillenen özgüven patlamaları, bu tür gizli şirke zemin hazırlayabilir.
5. Tabiata, Tesadüfe ya da Evrime Aşırı İtibar Etmek
Bazı insanlar kâinattaki oluşumları doğa, tabiat kanunları veya evrim gibi kavramlara bağlayarak Allah’ın yaratıcı gücünü göz ardı ederler. Halbuki doğa da bir yaratılmıştır, tesadüf ise ilahî bir planın yok sayılmasıdır. İnsanın oluşumunu sadece biyolojik mekanizmalara indirgeyip Allah’ın kudretini yok saymak, yaratılışı sebeplere vermektir. Bu tür düşünceler bilimsel görünse de inanç açısından gizli şirkin kapsamına girer. Çünkü yaratma fiili yalnızca Allah’a mahsustur.
6. Kalpte Allah'tan Başkasına Yönelmek
Gizli şirk, sadece davranışlarla değil, kalpteki yönelişle de ortaya çıkabilir. Kişi, dua ederken ya da bir konuda yardım beklerken sadece Allah’a yönelmesi gerekirken, kalbinin bir köşesinde bir başka kişiye veya güce dayanıyorsa, bu da tehlikeli bir sapmadır. Mesela bir işin sonucunu sadece patrona, müdüre, siyasî bir güce bağlayarak tevekkülünü kaybeden kimse, kalbî şirk içine düşmüş olabilir. Oysa mümin, kalben sadece Allah’a güvenir; sebeplere başvursa da asıl neticeyi O’ndan bekler.