Fibromiyalji, halk arasında “hayalet ağrı hastalığı” olarak bilinen ve tanısı zorlu bir sendrom olarak dikkat çekiyor. Algolog Prof. Dr. Emine Nur Tozan, bu rahatsızlığın biyokimyasal testler veya radyolojik görüntülemelerle teşhis edilemediğini, ancak hastanın geçmiş hikayesi ve detaylı muayenesinin tanı için yeterli olduğunu belirtti. Özellikle diğer hastalıklarla karışma riskine dikkat çeken Tozan, tanının kesinleştirilmesi için kan testleri ve görüntüleme yöntemlerinin önemine vurgu yaptı.

Nedenleri Travmalara Dayanıyor

Fibromiyaljinin, boyun, sırt, bel ve bacak gibi bölgelerde sabahları tutukluk, gün boyu yorgunluk ve ağrılarla kendini gösteren bir yumuşak doku romatizması olduğunu ifade eden Tozan, bu rahatsızlığın genellikle fiziksel ve psikolojik travmaların sinir sistemi üzerindeki etkileri sonucu ortaya çıktığını söyledi. Sendromun nedenlerinin çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde yaşanan travmalara dayandığını belirten uzman, bu durumun kas-iskelet sistemi ile sinir sistemi arasındaki dengeyi bozduğunu ekledi.

Hastalığın Belirtileri Çeşitli ve Karmaşık

Fibromiyalji, yaygın ağrılarla birlikte depresyon, anksiyete, uykusuzluk, huzursuz bacak sendromu gibi birçok ek belirtiyle ortaya çıkabiliyor. Sabahları dinlenmeden uyanma, sindirim bozuklukları, aşırı üşüme ya da terleme gibi semptomların bu hastalıkta sıkça görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tozan, rahatsızlığın kadınlarda erkeklere oranla 10 kat daha fazla görüldüğüne dikkat çekti. Özellikle masa başı çalışanlarda ve titiz, kuralcı, obsesif kişilik yapısına sahip bireylerde riskin arttığı ifade edildi.

Tedavide Hareket ve Sabır Şart

Fibromiyalji tedavisinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini dile getiren Tozan, ilaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, sağlıklı beslenme ve stresten uzak bir yaşam tarzının önemine dikkat çekti. Özellikle yürüyüş, pilates ve yoga gibi aktivitelerin tedaviye destek olduğunu belirten uzman, hastaların ağrılarına rağmen hareket etmelerinin şart olduğunu söyledi. Algoloji biliminin sunduğu enjeksiyon ve radyofrekans gibi girişimsel yöntemlerin de tedavide önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.

Fibromiyalji ile mücadelede pozitif bilim ışığında kişiye özel planlama gerektiğini belirten Tozan, hastaların tedavi sürecinde sabırlı olmalarının başarıya ulaşmada kilit rol oynadığını vurguladı. Hareketin tedavide birinci basamak olduğunu ifade eden uzman, kasların oksijen alımı ve kullanımı üzerinde yapılan son araştırmaların da bu durumu desteklediğini belirtti.

Fibromiyalji hastalarının doğru yönlendirme ile tedaviden sonuç alabileceğini belirten uzmanlar, hastaların bu süreçte yılmadan tedaviye devam etmesi gerektiğini hatırlattı.

Muhabir: İPEK KIRCA