Bernardino Ramazzini, 1700’lerin başında işçilerin çalışma koşulları ve sağlık sorunları arasındaki ilişkiyi inceleyerek iş sağlığı disiplininin temellerini attı. Madencilerden berberlere kadar farklı meslek gruplarını analiz eden Ramazzini, çevresel faktörlerin hastalıklara etkisini vurguladı. Peki, İş sağlığı kavramının kurucusu Bernardino Ramazzini kimdir?
İş Sağlığının Babası: Bernardino Ramazzini Kimdir?
Modern iş sağlığı biliminin temellerini atan isim olarak tarihe geçen Bernardino Ramazzini, 17. yüzyıl İtalya'sında doğmuş ve insan sağlığını koruma konusunda çığır açan bir vizyon geliştirmiştir. 1633 yılında Carpi kentinde dünyaya gelen Ramazzini, Parma Üniversitesi'nde aldığı tıp eğitiminin ardından Modena ve Padova üniversitelerinde profesörlük yaparak adını bilim dünyasına altın harflerle yazdırmıştır.
Ramazzini’yi farklı kılan, yalnızca hastalıkları teşhis etmekle yetinmemesi; hastalığın kaynağını çalışma koşullarıyla ilişkilendirerek insan sağlığını bütüncül bir yaklaşımla ele almasıdır. Özellikle işçilerin maruz kaldığı sağlık risklerini yerinde gözlemleyerek analiz eden Ramazzini, hekimlere hastaları muayene ederken "Ne iş yapıyorsunuz?" sorusunu sormalarını tavsiye ederek, tıbbi teşhis süreçlerine meslek öyküsünü dâhil etmiştir.
1700 yılında yayımladığı "De Morbis Artificum Diatriba" (İşçilerin Hastalıkları Üzerine İnceleme) adlı eseri, 52 farklı meslek grubunda görülen sağlık sorunlarını sistematik olarak ele alan ilk kapsamlı çalışmadır. Bu eser yalnızca meslek hastalıklarını tanımlamakla kalmamış; aynı zamanda ergonomi, hijyen ve koruyucu önlemlere de dikkat çekerek, modern iş sağlığı uygulamalarının temel ilkelerini belirlemiştir.
Ramazzini'nin yaklaşımı, bugünün iş sağlığı ve güvenliği politikalarının yapı taşını oluşturuyor. Özellikle "önlemek, tedavi etmekten daha iyidir" anlayışı, günümüzde tüm dünyada işçi sağlığı politikalarının merkezinde yer alıyor.
Bugün hâlâ adından saygıyla söz edilen Bernardino Ramazzini, iş sağlığının yalnızca bireysel bir mesele değil, toplum sağlığı açısından da stratejik bir öncelik olduğunu vurgulayan ilk bilim insanlarından biri olmuştur.