Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, UNESCO Dünya Kültür Mirası adayı olan Tarihi Liman Kenti Kemeraltı’nın sınırları içinde yer alan bu önemli turizm tesisinin sağlık hizmetine dönüştürülmesini kabul edilemez olarak değerlendirdi.
“UNESCO Adaylığından Vaz mı Geçiliyor?”
İzmir’in uluslararası turizmde rekabet edebilecek yeni otellere ihtiyacı olduğunu belirten Bülent Tercan, mevcut bir turizm tesisinin farklı bir amaçla kullanılmasının İzmir’in UNESCO adaylığından vazgeçmesi anlamına gelebileceğini ifade etti.
Tercan, “Bu otel, UNESCO Listesi’ne girmesi için çalışmalar yapılan Kemeraltı’nın sınırları içinde yer alıyor. Burada yapılacak herhangi bir değişikliğin, UNESCO adaylığına katkı sağlayacak nitelikte olması gerekiyor. Hastane gibi bir dönüşüm, bu amaca hizmet etmeyen en yanlış karardır. İzmir, Kemeraltı’nın UNESCO adaylığından vaz mı geçiyor?” diyerek tepkisini dile getirdi.
“Turizme ve Şehir Yapısına Büyük Zarar Verecek”
Hilton binasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin %23 hissesi bulunduğunu hatırlatan Tercan, binanın yapılırken turistik bir otel olarak kullanılması şartıyla inşa edildiğini belirtti. Turistik cazibesi yüksek bir bölgede hastane açılmasının Kemeraltı ve Kordon’a büyük zarar vereceğini vurgulayan Tercan, bu kararın İzmir’in turizm kimliğini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
“Bu dönüşüm, yalnızca turizmi değil, aynı zamanda şehir planlamasını da sekteye uğratacaktır. Zaten var olan trafik sıkışıklığını daha da artırarak ulaşımı zorlaştıracaktır. Hilton Oteli’nin hastaneye dönüştürülmesi, İzmir’in şehir merkezinde turizm hedeflerini tamamen bitirecektir. Böyle bir karar alınırsa, İzmir artık yabancı turistleri yalnızca tatil beldelerinde görebilecek, şehir turizmi ise sıradanlaşacaktır.” dedi.
Egeli turizmciler, İzmir’in uluslararası turizmde güç kazanması için yeni ve modern otellere ihtiyacı varken, böyle bir dönüşümün kente zarar vereceğini savunuyor. Hilton Oteli’nin hastaneye çevrilmesi durumunda, şehrin turistik iddiasının zayıflayacağı, İzmir’in turizm potansiyelinin sınırlı kalacağı ve Kemeraltı’nın UNESCO sürecinin riske gireceği belirtiliyor.