Muğla’nın Datça ilçesindeki 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti’nde bulunan ana kilise, sütunları ve mozaikleriyle ayağa kaldırılarak turizme kazandırılıyor. Antik dönemden günümüze ulaşan eşsiz eserler, restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayat buluyor.
Sanat ve Ticaretin Merkezi Knidos
Antik dönemin en önemli sanat ve ticaret merkezlerinden biri olan Knidos, asırlara meydan okuyan yapılarıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Ege ve Akdeniz’in birleştiği noktada, görkemli sütunlu liman caddesi, agorası, iki tiyatrosu ve iki limanıyla öne çıkan kent, eşsiz bir konuma sahip.
Knidos, tarih boyunca astronomi ve matematik bilimci Eudoksus, doktor Euryphon, ressam Polygnotos gibi isimlerin yanı sıra İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos’a da ev sahipliği yapmış. Dönemin büyük buluşlarından biri olan Eudoksus’un güneş saati ise hala antik kentteki yerini koruyor.
Kazılar ve Restorasyon Çalışmaları Aralıksız Sürüyor
Knidos Antik Kenti’nde 12 ay boyunca devam eden kazı çalışmaları, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı başkanlığında yürütülüyor. Çalışmalar, bu yıl Geleceğe Miras Projesi kapsamında daha kapsamlı bir şekilde devam ediyor.
Prof. Dr. Doksanaltı, kentteki kazı ve restorasyon çalışmalarının hem bilimsel yayınlara katkı sunduğunu hem de bu eserlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağladığını ifade etti. Kentin ana arterleri ve bu arterlere bağlı kamusal ile dini yapıların yavaş yavaş gün yüzüne çıkarıldığını belirten Doksanaltı, özellikle ana kilisedeki çalışmalara dikkat çekti.
Ana Kilisenin Mozaikleri Büyülüyor
Knidos Antik Kenti’nin ana kilisesinde yoğun kazı ve restorasyon çalışmaları yürütülüyor. Prof. Dr. Doksanaltı, MS 5. ve 7. yüzyıllar arasına tarihlenen kilisede önemli bulgulara ulaştıklarını açıkladı. Doksanaltı, zemin mozaiklerinin bu dönemin sosyal ve dini yapısıyla ilgili çarpıcı veriler sunduğunu belirtti.
"Kilisenin zemini, cennet tasvirleriyle bezenmiş mozaiklerle kaplı. Bu mozaiklerde panter, aslan ve dağ keçisi gibi vahşi hayvanların yanı sıra evcil hayvanlar ve bitkisel bezemeler yer alıyor. Araştırmalarımız, bu mozaiklerin dönemin saray üslubunu yansıtan usta ellerden çıktığını gösteriyor," dedi. Ayrıca, kilisenin düşmüş sütunları ve oturma sıralarının ayağa kaldırıldığını ve yeni bir ziyaret alanı oluşturulduğunu sözlerine ekledi.
Knidos’ta Yeni Duvar Yazıları Bulundu
Knidos’ta daha önce keşfedilen Arapça duvar yazılarına ek olarak, yeni yazıtlar da gün yüzüne çıkarıldı. Prof. Dr. Doksanaltı, bu yazıtların İslam fetihleriyle ilgili önemli veriler sunabileceğini belirterek, "Knidos, her kazıda bizi şaşırtmaya devam ediyor. Gelecekte yeni kitabeler bulmayı ümit ediyoruz," diye konuştu.
Antik Şehircilik ve Teras Çalışmaları
Knidos’un şehircilik anlayışı hakkında önemli veriler sunan teras duvarları da kazı ekiplerinin odaklandığı bir diğer alan. Prof. Dr. Doksanaltı, antik kentin ada ve parsellerini ayıran terasların açığa çıkarıldığını, bu çalışmaların hem antik dönem şehircilik anlayışını hem de bu mirasın günümüze nasıl ulaştığını anlamak açısından önemli olduğunu vurguladı.
Turizm ve Tarih İç İçe
Hem kara hem deniz yoluyla ulaşılabilen Knidos Antik Kenti, restorasyon çalışmaları tamamlandığında ziyaretçilerine yepyeni bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Sütunları ve mozaikleriyle yeniden hayat bulan ana kilise, antik kentin cazibesini artırarak yerli ve yabancı turistler için eşsiz bir destinasyon haline geliyor.