Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi iklim nedeniyle vatandaşın sokaklarda süren hak arayışı, kimi zaman emniyet güçleri ile halkı karşı karşıya getirirken, yüzlerce kişinin gözaltına alınması ise dünya çapında tepkilere neden oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce kişinin tutuklanmasıyla başlayan süreç, ekonomiden siyasete, sanattan kültüre kadar birçok alanı etkiledi. Özellikle Ramazan Bayramı’nın yaklaşması ve aynı zamanda okulların da ara tatile girmesiyle birlikte, turizm sektöründe de bir duraklama durumu söz konusu. Tatilde şehirden kaçarak sakin bir zaman geçirmek isteyenlerin yanı sıra yurt dışından Türkiye’ye gelmek için plan yapan turistler de protestolarda yaşanan arbede ve gözaltı süreçleri nedeniyle endişe içinde.
“Durgunluk dönemindeyiz”
Türkiye’de yaşanan protestoların yabancı turisti endişelendirdiğini belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı Kıvanç Meriç, rezervasyonlarda bir duraklama dönemi yaşandığını söyledi. Meriç, “Diğer ülkeler, olayları çok sıkı takip ediyor. Rezervasyonlarda bir duraklama oldu. Bu da gayet normal. Turistler huzur ister, sakinlik ister. Tehlikeli bir durum gördüğünde turist o bölgeye gitmek istemez. Türkiye’de şu anda tehlikeli bir durum var mı? Yok. Ancak sonuçta bu protestolar bir şekilde insanları korkutuyor ve devamı nasıl olacak diye bekliyorlar. Bundan dolayı bir duraksama dönemine girdik maalesef. İptaller çok fazla yok, henüz o noktada değiliz. Ama bu olaylar farklı boyutlara taşınırsa, turizm için sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz” dedi.
“Karar bizi etkilemez”
Bayrama az bir zaman kala tatilin süresinin 9 güne çıkarılmasının otelleri olumlu etkileyecek bir karar olmadığını vurgulayan Meriç, “Ramazan Bayramı için rezervasyonlar oldukça güzel. Bu Ramazan ayı bizim için son sezon başı tatili. Yani bayram tam sezon başına denk geldi ve oteller de erken açılmak zorunda kaldı. Bu hem ekonomik hem istihdam anlamında güzel bir şey. Acentalar ve oteller bunu güzel değerlendirdi ve güzel satışlar oldu. Ama bizim en büyük sıkıntımız, tatil planlamalarının aylar öncesinden yapılamıyor oluşu. Biz şimdiden 2026 yılının tatil planlamalarını yapmak istiyoruz. Ancak böyle bayrama 48 saat kala verilen, ‘Tatili uzattık’ kararı, turizmi etkileyen bir karar değil. Zaten turizme etkisi olsun diye alınmış bir karar değil bunu da biliyoruz ancak bize de vatandaşa da bir faydası olmayan bir karar bu. Dolayısıyla Salı gününe kadar otellerde güzel doluluk oranları var ancak Salı gününden sonrasını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Güvenlik için yarışıyorlar”
Bolu Kartalkaya’da ve Bursa Uludağ’da çıkan otel yangınları sonrası vatandaşların otellerle ilgili endişeli olmasının doğal olduğunu ancak denetimlerin oldukça fazla artırıldığını kaydeden Meriç, “Vatandaşın kafasında güvenlikle ilgili soru işaretleri doğal olarak oluyor. Ancak yaşanan yangınların ardından denetimler oldukça fazla arttı. Yıllardır yapılmayan derecede sıkı denetimler başladı ve maalesef 78 canımızı kaybettikten sonra bu denetimlerin artırıldığını gördük. Dolayısıyla oteller de iç denetimlerini çok hızlı bir şekilde yaparak, eksiklerini tamamladılar. O yüzden vatandaşımız endişeli olmasın. Şu anda herkes diken üstünde ve herkes en iyi güvenlik sertifikasını almak için yarışıyor” diye konuştu.
