İzmir'deki 30 Ekim 2020 depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın duruşmasına devam edildi. İzmirliler için büyük bir felakete yol açan bu olayda, binanın yıkılmasında sorumlu tutulan 20 sanığın yargılanması sürüyor.
5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Yapıldı
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar, müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, binanın fenni mesul müdürü yüksek mimar A.S.B. ile mimarlık mühendislik firma sahibi İ.K., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi aracılığıyla ifade verdi.
Sanıkların Savunmaları
Duruşmada söz alan tutuksuz sanık mimar İ.K., bina projesinin sahibi olduğu şirketin küçük ortağı A.S.B. tarafından, kendi bilgisi dışında şirket antetli kağıdı kullanılarak hayata geçirildiğini öne sürerek suçsuz olduğunu savundu. Diğer sanık A.S.B. ise bu iddiaları reddederek, projenin İ.K.'nın bilgisi dahilinde çizildiğini belirtti.
Müteahhit H.H.Ö., projenin İ.K.'nın bilgisi dahilinde çizildiğini ifade ederken, sağlık problemleri nedeniyle ev hapsinin kaldırılmasını talep etti.
Mağdur Yakınları Adalet Talep Etti
Duruşmada söz alan mağdur yakını Emine Yücel, sanıklara sert tepki gösterdi. Duruşmaların dört yıldır sürdüğünü hatırlatan Yücel, sanıkların birbirlerini suçlayarak cezadan kurtulmaya çalıştığını belirtti. Yücel, "Ben o binadan ailemden 5 cenaze çıkardım. Sanıkların tutuklanmasını istiyoruz. Biz adaletin en kısa sürede tecelli etmesini ve bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz." diyerek adalet talep etti.
Cumhuriyet Savcısının Talepleri ve Erteleme
Cumhuriyet savcısı, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için süre talep etti. Mahkeme başkanı ise sanık S.B.'nin adli kontrol şartının devamına karar verirken, müteahhit H.H.Ö.'nün ev hapsi cezasını yurt dışı çıkışı yasağı koyarak değiştirdi. Mahkeme, duruşmayı 23 Mayıs'a erteledi.
Depremde Hayatını Kaybedenlerin Sayısı 36'ya Ulaşmıştı
Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasında sorumluluğu bulunan 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı. Davada, dönemin iki belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılmış ve ana davayla birleştirilmesiyle sanık sayısı 20'ye çıkmıştı.