Sanatın, sadece estetik bir değer sunmakla kalmayıp toplumsal sorumluluğa da hizmet edebileceğini gösteren hayırsever ressam Emine Bayraktar, eserleriyle ihtiyaç sahiplerine umut olmaya devam ediyor. Gazze'den engellilere, çocuklardan çeşitli sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok sosyal sorumluluk projesine katkı sağlayan Bayraktar, sanatını hayır işlerine adayan bir ressam olarak dikkat çekiyor.

Sanat hayatına genç yaşta ilgi duyan ancak güzel sanatlar eğitimi alma fırsatı bulamayan Bayraktar, yıllar içinde azmiyle kendini geliştirerek uluslararası ödüller kazanan bir sanatçı haline geldi. Son dönemde soft pastel tekniği ile natürmort, peyzaj, portre ve at resimleri üzerine yoğunlaşan ressam, eserlerini hayır işlerinde kullanarak toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Sanata Açılan Bir Yolculuk: Çocukluk Hayali Gerçek Oldu

İstanbul'da yaşayan Emine Bayraktar, çocukluk yıllarında annesinin eski dergilerinden ilham alarak resme yöneldi. Güzel sanatlar fakültesine gitme fırsatı bulamasa da bu tutkusu hiç bitmedi. Çocukları büyüdüğünde, hayalini gerçekleştirmek için eğitim almaya karar verdi. 2011-2017 yılları arasında resim eğitimi alan sanatçı, aynı zamanda Üsküdar Türk İslam Sanatları İhtisas Okulu’nda tezhip sanatında da kendini geliştirdi.

"Her şey bir hayalle başlar, inançla başarıya ulaşır." sözünü ilke edinen Bayraktar, sanatını disiplinli bir şekilde geliştirerek yurt içinde ve yurt dışında 50'den fazla sergi ve fuarda eserleriyle yer aldı.

Sanat ve Yardımseverlik Bir Arada: Eserlerini İyiliğe Dönüştürdü

Bayraktar, sanatın bir iyilik aracı olabileceğine inanarak eserlerini sosyal sorumluluk projelerinde kullanmaya başladı. Gazze’ye yardım amacıyla düzenlenen "Filistin’in Renkleri" sergisine katılan ressam, burada yaptığı “Gazze’de Çocuk Olmak” ve “Savaş ve Umut” adlı eserleriyle büyük yankı uyandırdı.

Bu eserlerinin satışından elde edilen gelir tamamen Gazze’ye bağışlandı. Çalışmalarında savaşın yıkıcılığını ve çocukların masumiyetini vurgulayan sanatçı, bu sergide eserlerini canlı performansla tamamladı. Pastel tekniğiyle yaptığı resimlerinde savaşın gölgesinde büyüyen çocukların hem acısını hem de umudunu yansıtmayı amaçladı.

Bir sanatseverin müzayedede satın aldığı bu eserler sayesinde Gazze’ye maddi destek sağlandı. Konuyla ilgili duygularını paylaşan Bayraktar, şunları söyledi:
"Orada yaşanan dramı, çocukların gözlerindeki hem acıyı hem de umudu resmetmek istedim. Farkındalık oluşturmayı ve sanatın bir yardım eli olabileceğini göstermek istiyorum."

Bununla da sınırlı kalmayan Bayraktar, "Kabe" ve "Ortaköy Camii" adlı resimlerini müzayede yoluyla Kıymet Hatun Çocuk Akademisi Kütüphanesi’ne bağışladı. Aynı zamanda Sanatta Engel Yok Vakfı’na da eserleriyle destek vererek, engelli bireyler için düzenlenen etkinliklerde aktif rol aldı.

Uluslararası Başarılar ve Prestijli Sergiler

Sanatı sadece hayır işlerinde değil, uluslararası platformlarda da başarıyla temsil eden Emine Bayraktar, Katar'da düzenlenen uluslararası resim fuarında "Master Class Ödülü"ne layık görüldü.

Ayrıca, İstanbul’daki Lale Müzesi’nde düzenlenen "Rönesans Dehası Da Vinci" sergisinde, ünlü Mona Lisa tablosunu lalelerle yorumladığı eseriyle dikkat çekti. Burada sergilenen 4 eseri sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Sanatını paylaşmak isteyen Bayraktar, Üsküdar’daki İstanbul Sanat Atölyesi’nde karakalem ve pastel boya dersleri vererek sanat tutkusunu öğrencileriyle buluşturuyor.

"Sanatçı Duyarsız Olamaz"

Dünya Ressamlar Günü vesilesiyle konuşan Bayraktar, sanatçının topluma duyarsız kalmaması gerektiğini vurguladı. Sanatın sadece bir estetik kaygıdan ibaret olmadığını belirterek şunları dile getirdi:

"Sanat, duyguların en güçlü ifade biçimlerinden biri. Sanatçılar olarak bizler de toplumsal olaylara karşı duyarlı olmalıyız. Filistin’de, Gazze’de yaşananlara sanatımla dikkat çekmek istedim. Ama bu sadece Gazze’ye özel bir duyarlılık değil, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan insanlık dramına karşı herkesin kendi yöntemleriyle tepki göstermesi gerektiğini düşünüyorum."

Sadece Gazze için değil, çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla çocuk kütüphanelerine ve yenidoğan ünitelerine de eserler bağışlayan sanatçı, sanatıyla ihtiyaç sahiplerine destek olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

"Vicdanı hür sanatçılar olarak bizler sessiz kalamayız. Sanat, her zaman bir duruş sergileyebilmelidir. Ben de elimden geldiğince bu yolda ilerlemeye devam edeceğim." diyerek sanat yolculuğunun aynı zamanda bir iyilik mücadelesi olduğunun altını çizdi.

Sanatıyla Hayata Dokunmaya Devam Ediyor

Sanatını bir sosyal sorumluluk aracı haline getiren Emine Bayraktar, eserleriyle sadece duvarları süsleyen bir sanatçı olmanın ötesinde, toplumsal farkındalık yaratan ve ihtiyacı olanlara destek olan bir isim olarak öne çıkıyor.

Eğitimle, sabırla ve tutkuyla geliştirdiği sanatı, bugün uluslararası arenada takdir görürken, Bayraktar bu başarıyı sadece kendi kariyeri için değil, daha büyük bir iyilik hareketine dönüştürerek sanatın gerçek anlamını ortaya koyuyor.

"Sanat, yalnızca gözlere hitap eden bir güzellik değil, aynı zamanda bir vicdan ve farkındalık taşımalıdır." diyen Bayraktar, eserleriyle hayata dokunmaya ve iyilik hareketine katkıda bulunmaya devam ediyor.

Kaynak: AA