Aydın’ın Çine ilçesinde bulunan ve tarihi 7.500 yıl öncesine dayanan Tepecik Höyüğü, yeni bir arkeolojik keşfe sahne oldu. Höyükteki kazılarda tespit edilen küllerin, 3.500 yıl önce Santorini Adası’nda meydana gelen büyük volkanik patlamadan sonra bölgeye ulaştığı tespit edildi.

Kazı çalışmalarını yöneten Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Günel ve ekibi, 2023 yılı kazı sezonunda höyüğün belirli bölgelerinde kalın bir kül tabakasına rastladı. İlk incelemelerde, küllerin yerel bir yangına ait olmadığı, aksine volkanik özellikler taşıdığı anlaşıldı. Bunun üzerine, kül örnekleri analiz edilmek üzere Viyana Teknik Üniversitesi Atom Enstitüsü’ne gönderildi.

Yapılan analizler, küllerin Santorini Adası'ndaki ünlü volkanik patlamayla ilişkili olduğunu kanıtladı. Böylece, M.Ö. 1500’lü yıllarda gerçekleşen bu felaketin Batı Anadolu'ya kadar uzanan etkileri bir kez daha bilimsel verilerle doğrulanmış oldu.

Santorini Patlamasının Batı Anadolu’daki İzleri

Prof. Dr. Sevinç Günel, Santorini’de meydana gelen volkanik patlamanın, sadece Ege’yi değil, tüm Doğu Akdeniz’i etkileyen büyük bir doğa olayı olduğunu belirtti. Günel, Tepecik Höyüğü’ndeki kül tabakasının geniş bir alana yayıldığını ve oldukça kalın bir katman oluşturduğunu söyledi.

"Bu küllerin analiz çalışmaları Viyana Teknik Üniversitesi Atom Enstitüsü’nde gerçekleştirildi. Elde edilen sonuçlar, Santorini kül tabakasıyla benzer elementleri taşıdığını gösterdi. Enstitüde bu analizleri yaptırmamızın sebebi, Santorini yanardağıyla ilgili geniş araştırmalara ve veri tabanına sahip olmalarıdır. Dolayısıyla kesin sonuçlara ulaştık," dedi.

Arkeologlar, bu kül tabakasının yalnızca höyüğün belirli bölümlerinde değil, yapı kalıntılarının içinde, mimari unsurların üzerinde ve hatta insan kalıntılarının etrafında da bulunduğunu belirtti. Hatta bir iskeletin üzerinde tespit edilen küller, patlama sonrası bölgede yaşanan felaketin boyutlarını da gözler önüne serdi.

3.500 Yıllık Doğa Felaketinin Tanıkları

Kazılarda, kül tabakasının bazı seramik kapların üzerinde yoğunlaştığı görüldü. Bu durum, patlamanın ardından oluşan kül bulutunun bölgeye ulaşarak mimari yapıları ve günlük hayata dair unsurları doğrudan etkilediğini gösteriyor.

Volkanik kül bulutlarının atmosferde büyük mesafeler kat edebildiği biliniyor. Santorini patlamasının etkisiyle, kül partiküllerinin rüzgarlarla taşınarak Batı Anadolu’ya ulaşmış olması, dönemin iklimi ve hava akımlarıyla da örtüşüyor. Günümüzde, Tepecik Höyüğü gibi arkeolojik alanlarda bu küllerin bulunması, Santorini felaketinin bölgesel etkilerini anlamamıza önemli katkılar sağlıyor.

Bu keşifle birlikte, Batı Anadolu’daki yerleşimlerin tarih öncesi doğal felaketlerden nasıl etkilendiğine dair yeni veriler elde edilmiş oldu. Tepecik Höyüğü’ndeki buluntular, yalnızca Santorini patlamasının sonuçlarını değil, aynı zamanda Tunç Çağı’nda Ege ve Anadolu arasındaki kültürel ve doğal etkileşimleri de ortaya koyuyor.

Tepecik Höyüğü’ndeki bu keşif, 2023 yılı sonunda uluslararası arkeoloji dergisi Anatolica’da yayımlanarak bilim dünyasıyla paylaşıldı. Çalışma, Santorini felaketinin küresel etkileri üzerine yapılan araştırmalara yeni bir boyut kazandırıyor.

Bu tarihi höyük, yalnızca insanlık tarihine dair önemli bilgiler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğanın binlerce yıl önce yarattığı etkileri anlamamıza da ışık tutuyor.

Kaynak: AA