Ekonomik sıkıntıları yoğun olarak hisseden gruplardan biri olan emekliler, eriyen maaşlarıyla adeta hayatta kalma mücadelesi veriyor. Emekliliklerin yaşam koşulları, istikrar politikaları her geçen gün daha da kötüleşiyor. İhtiyaçlarını güçlüklerle karşılayabilen emekliler, hem evlerine hapsolmak hem de temel ihtiyaçlarından bile feragat etmek zorunda kalıyor. ‘Türkiye'de Emeklilerin Ekonomik Gücü ve Sosyal Yaşamı: Eğilimler ve Gerçekler’ başlıklı araştırmada emeklilerin tüketim tercihleri, bütçe planlamaları ve harcama öncelikleri incelenirken araştırmaya katılan emeklilerin yüzde 70’i genel olarak hayatından, yüzde 99’u ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullarından, yüzde 84’ü sağlık sisteminden ve yüzde 98’i demokrasinin işleyişinden memnuniyetsiz. Buna göre emeklilerin, yüzde 65’i alışverişten önce farklı marketlerin fiyatlarını karşılaştırıyor. Yüzde 55’i ürünleri almak için indirim bekliyor, yüzde 57’si alışverişte en ucuzunu bulmak için çaba harcıyor. Yüzde 67’si indirim için market market geziyor ve yüzde 50’si ise tercihlerini indirime göre değiştiriyor 

‘Mario gibiyiz’

Emeklilerin giderek derinleşen ekonomik kriz ve günden güne eriyen alım gücü karşısında geliştirdikleri ‘mücadele pratikleri’ bunlarla da sınırlı kalmadı. Araştırma, emeklilerin sosyal yaşantılarındaki eğilimlerinde ciddi değişimler saptadı. Emeklilerin çoğu, geçmiş yıla kıyasla bu yıl en çok ev dışı yeme-içme, tatil ve seyahat ve giyim harcamalarında kesinti yaptı. Araştırmaya göre emekliler, kişisel bakıma dahi bütçe ayıramıyor. Emeklilerin mutsuz bir yaşam sürdüğünü belirten DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe Emekliler, “Gıda ve barınma gibi harcamalardan dolayı kişisel bakım hizmetleri arka plana atıldı. Emekli, içinde bulunduğu derin yoksullukla başa çıkabilmek için farklı marketlerin fiyatlarını kıyaslamak, aynı tür ürünün en ucuzunu bulabilmek için çaba harcamak, ürünün indirime girmesini beklemek zorunda kalıyor. En ucuzu bulmak isteyen emeklilerimiz birbirlerine indirim takip ettirip, indirim peşinde koşuyor yoksa başka türlü alamıyor. Bu açıdan tıpkı bir zamanların popüler bilgisayar oyunu Süper Mario’nun puan peşinde koşturup durması gibi biz de indirim, kampanya peşinde koşturuyoruz” diye konuştu. 

Sabahattin Yeşiltepe 2

‘Kefene bile yetmez’

Emeklilerin mutsuz bir yaşam sürdüğünü belirten DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, “Asgari ücretin 22 bin lira olduğu yerde emekli maaşları hala 12 bin 500 liraya tabi tutarlarken emekli nasıl mutlu olabilir? Buna artık ölüm maaşı diyelim. Biz ölünce kimsesiz mezarlarına gömecekler. Verilen maaşla bir kenara para ayırıp kefen bile alamayız. Önceden pazarlara saat 4-5 gibi giderken artık hava karardığında gidiyoruz ki kimse ne aldığımızı görmesin. Açlık sınırı artık yok ölüm sınırı var. Bugün 17 milyon emeklinin 4 milyonu 12 bin 500 lira aylık alıyor. Dul ve yetimlere ise 3 bin lirayla 8 bin lira arasında maaş veriliyor. Bizim artık yaşamayla ilgili bir umudumuz kalmadı. Çünkü bizi insan yerine bile koymuyorlar. Vergilerini bile almadıkları iş adamlarının cezalarını bize çektiriyorlar” ifadelerini kullandı.

‘İnsanlığımızı kaybettik’

Sistemin bu hale geldiği için mutsuz olduklarını vurgulayan Yeşiltepe, “Çocuklarımızın, torunlarımızın ellerine bakar olduk. Eskiden böyle değildi. Biz çocuklarımıza hatta torunlarımıza bile ev araba alabilecek durumdayken şimdi onların ellerine bakmaya muhtaç durumda kaldık. Paranız yok diye bizi artık huzurevlerine de almıyorlar. Sokak köşeleri bile bizi kabul etmiyor. Emekli çalışanlar mutlaka bir gün emekli olacak ama biz de bu emeklilerin bizim gibi olmaması için elimizden geldiği kadar sokaklarda, alanlarda olmak zorundayız. Çünkü bizim artık kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı. İnsanlığımızı kaybettik. Önce yüzümüzdeki gülücükleri çaldılar, sonra cebimizdeki paraları çaldılar. Şimdi de kimliklerimizi çalıyorlar. Yani siz bir yaratıksınız bir işe yaramazsınız; devletin üzerinde büyük bir yüksünüz. Bir an önce kimsesizlikler mezarlarına gidin edasıyla bize maaş vermeye çalışıyorlar” diye konuştu.

‘Camilerde kalıyoruz’

SSK'yı, Emekli Sandığı’nı, Bağ-Kur'un çalışanlar tarafından hayata geçirildiğini aktaran DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, “Onlar bize baksın diye biz o kurumları kurduk. Ama şimdi kurumlar bizi yok etmek için çaba sarf ediyor. Bu, yönetimden kaynaklanan bir olgu. Bu sistem bizleri ne hale getirdi. O kadar kötü ki biz artık kahvelerde bile buluşamıyoruz. Banklarda neredeyse zabıtalar bizi kovacak, hep aynı yerde kalıyorlar diye. Cami köşelerinde kaldık. Kimsesiz çocukları bıraktıkları yerlerde gidip kaldık. Biz böyle sadaka da istemiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz. Yaşadığımız bu şartlar eğer insancaysa gelsinler birlikte yaşayalım” dedi.

Kaynak: Filiz Erol