İkinci el mobilya sektörü, son dönemde ekonomik kriz nedeniyle mobilya fiyatlarında yaşanan fahiş artışa önemli bir alternatif olarak görülüyor. Öyle ki daha çok öğrencilerin ucuz olması sebebiyle tercih ettiği ikinci el mobilyalar, yeni evlenecek çiftlerin de tercihi haline geldi. Hal böyle olunca ikinci el mobilya satan spotçular, 15-20 yıllık kullanılmış mobilyaların yanı sıra dükkanlarına fabrika çıkışlı sıfır ürünleri de eklemeye başladılar. Özellikle fabrikaların ellerinde kalan, modası geçmiş veya küçük defoları olan sıfır mobilyaların tüketiciye sunulmasıyla ikinci el mobilya piyasasında da fiyatlar günden güne yükselmeye başladı. Geçtiğimiz aylarda 1500 TL’ye satılan ikinci el iki kapılı bir gardırobun sıfır hali 3 bin TL’den satılırken, 3 bin 500 TL’ye satılan ikinci el bir oturma grubu 7 bin TL’den alıcısını bekliyor. Yani ikinci el mobilya piyasasında modası geçmiş veya küçük defolu sıfır ürünler, ikinci el ürünlerin neredeyse iki katından fazla fiyatlara satılıyor. 

“Yenileyerek kullanmalıyız”

Mobilya üretiminde kalitesiz ürünlerin arttığını ve dolayısıyla mobilyaların ömürlerinin kısaldığını vurgulayan İzmir Mobilyacılar ve Marangozlar Odası (İZMOD) Başkanı Hasan Özkoparan, özellikle modası geçmiş veya defolu mobilyaların piyasada daha fazla yer bulmasının sürdürülebilirlik açısından sorunlar yaratabileceğini belirtti. Özkoparan, “Modeli geçmiş dahi olsa kaliteli bir mobilyayı ucuza alamazsınız. En fazla yüzde 30 indirimli alabilirsiniz. Burada, tüketicinin de üreticinin de bilinçlenmesi gerekiyor. Aktif bir sürdürülebilirliği sağlayabilmemiz için malzemeyi tekrar kullanılabilecek hale getirerek çalışmalıyız. Bu nedir? Daha kaliteli üretim, dayanabilir ve daha kaliteli malzeme. Yani alınan mobilyanın, 8-10 yıl kullanımdan sonra onu yeniden cilalatıp, rengini değiştirip kullanmaya devam edebileceğiniz kalitede üretilmesi gerekiyor. Ama piyasa şartlarına bakıldığında tüketici ucuz ürüne yüklendiği için burada da bir çelişki başlıyor” dedi.

Hasan Özkoparan2

“Ucuza yönelmeyin”

Tüketici davranışları, mobilya sektöründeki değişimlerin ana sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle son yıllarda, daha fazla kişi kaliteyi ikinci plana atarak, sadece fiyatına bakarak alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu durum, hem mobilya üreticilerinin hem de spotçuların satışı üzerinde etkili oluyor. Özkoparan, uzun vadede tüketicilerin ucuz ürüne yönelmesinin sadece kendi bütçelerine değil aynı zamanda doğaya da zarar verdiğini belirtti. Kaliteli ürünlerin uzun yıllar boyunca değiştirilerek kullanılabileceğini belirten Özkoparan, “Kaliteli bir mobilya, uzun yıllar kullanılabilir. Ancak, sıfır mobilya dediğimizde, her zaman kaliteyi göz önünde bulundurmalıyız. Bazı spotçular, gerçekten kaliteli mobilyaları satarken, bazıları ise düşük kaliteli ve kısa ömürlü ürünleri piyasaya sunuyor. Kalitesiz ürün üretiminin de önüne geçmek için tüketicilerimizin ucuz ürün alma alışkanlığından vazgeçmesi ve kaliteli ürünler seçmeleri daha doğru olacaktır” diye konuştu.

“Avrupa’da yatırım kaliteye”

Özkoparan, Avrupa’daki mobilya sektörü ile Türkiye’yi karşılaştırarak, “Yurt dışında, özellikle Milano gibi şehirlerde, otellerde, kafelerde ve restoranlarda gözlemlediğim bir şey var; mobilyalar neredeyse 15-20 yıllık. Ama şu anda bizim piyasamıza ve halkımızın evine baktığımızda, neredeyse 3 yılda bir mobilya değiştiriyoruz. Bu da bizi daha kalitesiz mobilya almaya sevk ediyor. Böylece hem doğaya hem de kendi kesemize zarar vermiş oluyoruz” dedi.

Kaynak: Dilek Çakır Durak