Bir köle olarak başladığı hayatını, Memlük Sultanlığı'nın en güçlü hükümdarlarından biri olarak tamamlayan Sultan Baybars, tarih kitaplarında sıkça yer buluyor. Peki, Sultan Baybars kimdir? Sultan Baybars Türk mü?
Sultan Baybars kimdir?
I. Baybars, tam adıyla el-Melikü’z-Zâhir Rüknüddîn Baybars el-Bundukdârî, 1223 doğumlu olup, Mısır ve Suriye'de hüküm süren Kıpçak asıllı Memlûk Sultanıdır. Köle olarak satın alındığı ve daha sonra yükseldiği bu yolculuk, Baybars'ı askeri dehası sayesinde büyük bir lider yapmıştır. Baybars, Mansure ve Ayn Calut muharebelerindeki olağanüstü liderliğiyle ün kazanmış, bu zaferlerin Memlûklerin güç kazanmasında belirleyici rol oynamıştır. Mısır'daki Eyyûbî sultanı Turanşah'ı öldürmesinin ardından, Sultan Kutuz'u da öldürerek Memlûk Sultanı olmuş, devletin gerçek kurucusu kabul edilmiştir.
Sultan Baybars Türk mü?
Sultan Baybars Türk kökenlidir. Baybars, Kıpçak Türklerinden olup, doğum yeri Karadeniz'in kuzeyidir. Genç yaşta Moğollar tarafından esir alınmış ve daha sonra Eyyûbîler tarafından satın alınarak Memlûk ordusunda eğitim almış ve hızlıca yükselmiştir. Baybars'ın kökeni Kıpçak Türklerine dayandığı için, Türk asıllı bir hükümdar olarak bilinir.
Hükümdarlık Öncesi Hayatı
Baybars, 1223 yılında Karadeniz'in kuzeyinde doğmuş ve 14 yaşında Moğollar tarafından esir alınarak Sivas ve Halep üzerinden Şam'a getirilmiştir. Burada Eyyûbî sultanı Salih Eyyub'un memlüklerinden Aytekin el-Bundukdârî tarafından satın alınmış, zekası fark edilince askeri eğitime yönlendirilmiştir. Haçlılarla yapılan birçok çatışmada gösterdiği başarılar onu hızla terfi ettirmiştir.
Mansure ve Ayn Calut Zaferleri
Baybars, 1250’deki Mansure Muharebesi’nde Eyyûbîlerin komutanı olarak Fransızlar'ın 1.500 kişilik Haçlı ordusuna karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zaferin ardından, Mısır’a yönelen Haçlılara karşı gösterdiği direniş ve başarılarla büyük bir askeri lider olarak tanınmıştır. Ayn Calut Muharebesi ise onun askeri kariyerindeki en parlak zaferlerden biri olmuştur. 1260'ta, Moğollar’a karşı Memlûk ordusunun öncü komutanı olarak büyük bir başarı elde etmiştir.
Tahta Geçişi
1260 yılında Kutuz'un öldürülmesinin ardından Baybars, Memlûk Sultanı olmuş ve başkent Kal‘atü'l-Cebel'e çıkarak tahta oturmuştur. İlk olarak, halk arasında duyulan huzursuzluğu yatıştırmak adına, eski sultan Kutuz'un uyguladığı yüksek vergileri düşürmüştür. Ayrıca, içteki isyanları bastırarak yönetiminde istikrar sağlamıştır.
Dış Politikalar ve Askeri Seferler
Baybars, hükümetin iç düzenini sağladıktan sonra, dış tehditlerle mücadeleye yönelmiştir. Haçlılar, Moğollar ve Kilikya Ermeni Krallığı gibi düşmanlara karşı büyük askeri seferler düzenlemiştir. Baybars’ın Haçlılar'a karşı yürüttüğü askeri stratejiler, Levant’daki Haçlı varlığını büyük ölçüde sona erdirmiştir. 1271’de Antakya’yı alarak Haçlıların bölgedeki etkisini zayıflatmıştır. Aynı zamanda İlhanlılarla da karşı karşıya gelerek, onların bölgede genişlemesini engellemeye çalışmıştır.
İç ve Dış İmar Çalışmaları
Baybars, yönetimindeki toprakları geliştirerek, ülkesinin ekonomisini ve altyapısını güçlendirmiştir. Özellikle ulaşım ağlarını geliştirerek Kahire ile Şam arasında hızlı haberleşme sağlamak için yollar ve menzil istasyonları kurdurmuştur. Ayrıca, dini ve kültürel yapılar inşa ettirerek, Memlûk Sultanlığı'nın İslam dünyasında güçlü bir yer edinmesini sağlamıştır. Baybars Camii ve Şam'daki Zahiriye Kütüphanesi gibi önemli yapılar onun yönetim dönemine aittir.