Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle başlayan süreç, Türkiye iş dünyasında önemli beklentiler oluşturdu. Bölgedeki istikrarın sağlanmasıyla birlikte Türk inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün canlanacağı, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlara yönelik sektörlerin hızla faaliyete geçeceği öngörülüyor. Özellikle sınır bölgelerinde yer alan Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Kilis gibi şehirlerin, ticari aktivitelerini yeniden artırarak ekonomik kazanç elde etmesi bekleniyor.
Yeni Ekonomik Fırsatlar Kapıda
Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde, Türkiye’nin lojistik avantajları sayesinde ticaretin ivme kazanacağı düşünülüyor. Türk şirketlerinin, inşaat, demir-çelik, plastik, savunma sanayi ve müteahhitlik alanlarında bölgede aktif rol üstlenmesi planlanıyor. İstikrarla birlikte, geçmişte 2 milyar dolar olan ticaret hacminin çift haneli rakamlara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Bölgedeki yeni dönemde, Körfez ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika’ya açılmak için Suriye’nin stratejik bir köprü olacağına dikkat çekiliyor. Türkiye’nin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşüyle oluşabilecek iş gücü açığını kolaylıkla yönetebileceği belirtilirken, bu durumun Türkiye ekonomisine uzun vadede olumlu etkiler yapması bekleniyor.
Yeni Bir Suriye
Suriye’nin altyapısının yeniden inşasında Türk müteahhitlerinin önemli bir rol oynayacağı ifade ediliyor. Barış ve istikrarın sağlanması durumunda, çimento, demir-çelik ve enerji gibi sektörlerde üretim kapasitesinin artırılması ve lojistik yatırımların artması bekleniyor. Ayrıca, Türkiye'nin, Suriye’nin gıda güvenliğini sağlama noktasında kilit bir tedarikçi olmaya devam edeceği öngörülüyor.
Ticaret hacmini artırma hedefiyle Türk iş dünyası, Suriye'nin yeniden yapılanma sürecinde aktif rol oynayarak, bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmaya hazırlanıyor. Bu süreçte, ihracatta güçlü bir artış beklenirken, özellikle yapı malzemeleri ve gıda sektörlerinin bu artışta ön planda olması bekleniyor.