Nazik olun ve arkadaş edinin. Küçük bir topluluk kurun.

Öğrendiklerinizi başkalarıyla paylaşın.

Sadece oynamak için oturduğunuz oyunun ötesinde fırsatlar arayın. Hayat boyu yeni arkadaşlar veya yeni iş bağlantıları dahil olmak üzere kiminle tanışacağınızı asla bilemezsiniz.

Eğlenin. Oyun, sadece para kazanmaktan fazlasını yapmaya çalıştığınızda çok daha keyifli hale geliyor.

Bir işletme ne kadar kusursuz yürütülürse yürütülsün, eğer yanlış bir işletmeyse veya çok küçük bir pazardaysa, bu önemli değildir.

Yaptığınız iş için yeterince büyük bir pazar yoksa çok yol kat edemezsiniz.

Hayattan ne elde etmeye çalıştığımı tekrar düşünmeye kendimi zorlamaya başladım. Ne başarmaya çalıştığımı, ne yapmak istediğimi ve farklı bir masada mı oturmam gerektiğini kendime sordum. Masaları değiştirmek için asla geç olmadığını biliyordum.

Anlamadığınız bir sektöre, kontrolünüzün veya etkinizin olmadığı şirketlere, tanımadığınız veya güvenmediğiniz insanlara yatırım yapmak kötü bir fikirdir.

Birbirlerine gerçekten bağlı hisseden ve birbirlerinin refahını önemseyen kabile insanlarının değerini asla unutmayın.

Deneyimler maddi şeylerden çok daha önemlidir.

Geleneksel iş anlayışında ağ kurmayı bırakın ve bunun yerine sadece arkadaşlıklarınızın sayısını ve derinliğini artırmaya çalışın. Arkadaşlığın kendisi kendi ödülüdür.

Kendi evreninizi hayal edin, yaratın ve ona inanın, evren de sizin etrafınızda oluşacaktır.

İyi bir şirketin çok fazla fırsattan dolayı hazımsızlıktan ölmesi, çok az fırsattan dolayı açlıktan ölmesinden daha olasıdır.

Dalgaları durduramazsın ama sörf yapmayı öğrenebilirsin.

Alçakgönüllü olun. Yeni başlayan birinin zihninde birçok olasılık vardır, ancak uzman birinin zihninde birkaç olasılık vardır.

Eğer iş modelimizi değiştirmek bizi kurtaracaksa, o zaman değişimi kucaklamalı ve yönlendirmeliyiz.

Etrafa sormayı denemekten zarar gelmez. En kötü ne olabilir? Yapabilecekleri tek şey “hayır” demektir.

Nakit akışınızı pozitif tutun.

İnandığınız bir hayalin peşinden gitmek için elinizden gelen her şeyi yaptığınızı bilin.

Hizmetle iyi sonuç verin. Değişimi kucaklayın ve yönlendirin. Eğlence ve biraz tuhaflık yaratın. Maceracı olun. Açık fikirli olun. Büyüme ve öğrenmeyi sürdürün. İletişimle açık ve dürüst ilişkiler kurun. Daha azıyla daha fazlasını yapın. Tutkulu ve kararlı olun. Alçakgönüllü olun.

Uzun, zor kelimeler yerine kısa, kolay kelimeler kullanan biriyle konuşmak daha eğlencelidir.

Bireyler için karakter kaderdir. Organizasyonlar için kültür kaderdir.

Doğru olanı yap.

Herkesin kendine ait bir Everest Dağı vardır ve bu dünyaya tırmanmak için gönderilmiştir.

Üçten fazla önceliğiniz varsa, o zaman hiçbir önceliğiniz yok demektir.

Konuştuğunuz kişi dinlemiyorsa sabırlı olun. Belki kulağında küçük bir tüy parçası vardır.

Bilgi arayışında her gün bir şey eklenir. Aydınlanma arayışında her gün bir şey bırakılır.

Tutkulu olun. Kişisel hikayeler anlatın. Gerçek olun.

Herkesin hayattaki amacı mutluluktur.

Neden diye sor.

Çoğu insan için, hayattaki hedeflerine ulaşmak, bu hedefler ne olursa olsun, ister para kazanmak, ister evlenmek, ister daha hızlı koşmak olsun, onlara kalıcı mutluluk getirmeyecektir.

Kendinizden daha büyük bir şeyin parçası olun.

Mutluluk algılanan kontrol, algılanan ilerleme, bağlantılılık ve vizyon/anlamla ilgilidir.

Artan sırayla üç çeşit mutluluk: haz, tutku ve yüce amaç.

Her gün mutluluğunuzu en üst düzeye çıkarmak için mi çalışıyorsunuz?

Amaçlı bir şekilde yürüdüğünüzde, kaderle çarpışırsınız.

Bir mumdan binlerce mum yakılabilir. Mutluluk paylaşıldıkça azalmaz.

Hayat kendini bulmakla ilgili değil, kendini yaratmakla ilgilidir.

Kimin itibar göreceğini umursamazsanız neler başarabileceğiniz şaşırtıcıdır.

Ya kendimizi perişan ederiz ya da kendimizi güçlü kılarız. İş miktarı aynıdır.

Arkamızda kalanlar ve önümüzde uzananlar, içimizde olanlarla kıyaslandığında çok küçük meselelerdir.