Bilimin ışığında kadınların izlerini uzaya taşıyan tarihi bir görevde Türkiye’den bir isim de var. South Florida Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nde yardımcı yan dal araştırma görevlisi olarak çalışmalarını sürdüren Begüm Aydoğan Mathyk, Virgin Galactic’in tamamı kadınlardan oluşan ekibiyle uzaya çıkacak. Bu özel misyonda, astronotların sağlık durumunu inceleyerek bilim dünyasına önemli veriler kazandıracak.
Kadın Sağlığı ve Uzay Tıbbı
Kadın sağlığı konusundaki ilgisini bilimsel keşiflerle birleştiren Mathyk, bu alandaki yenilikçi projelerde yer almak amacıyla ABD'ye yerleşerek tekrar asistanlık yaptı. Çalışmalarına devam eden Mathyk, NASA'nın Johnson Uzay Merkezi'nde Havacılık ve Uzay Tıbbı Stajı Programı'na katılarak Houston'da uzay tıbbı üzerine doğrudan eğitim aldı. Ardından NASA STAR Programı'na dahil olarak uzay tıbbı alanında çeşitli araştırmalar yürüttü.
Uzayda Kadın Sağlığına Yönelik Çalışmalar
Uzay tıbbının insanlığın geleceği açısından büyük önem taşıdığını belirten Mathyk, bu alandaki eksiklikleri gördükçe kadın sağlığına yönelik yeni çözümler üretme fikrinin kendisini heyecanlandırdığını dile getirdi. Uzayda kadın sağlığı konusundaki çalışmaların yetersiz olduğunu vurgulayan Mathyk, bu eksikliği gidermek adına farklı bir bakış açısıyla hareket ettiğini belirtti. ABD'de bu alanda araştırmaları aktif olarak yöneten tek kadın doğum doktoru olarak bilimsel katkılar sunmanın yanı sıra çeşitli araştırma gruplarında liderlik yaptığını ifade etti.
Alanında İlk ve Kapsamlı Araştırmalar
Türkiye'de kadın doğum doçentliği bulunan Mathyk, uzayda tıbbi görüntüleme, özellikle de jinekolojik ultrason konusunda yürüttükleri araştırmaların bu alanda öncü olduğunu aktardı. Yerçekimsiz ortamda ultrasonun uygulanabilirliğini test ederek, kadın astronotların sağlık kontrollerinin nasıl yapılabileceğine dair önemli veriler elde ettiklerini açıkladı.
Uzay ortamının kadın sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak ve olası çözümler geliştirmek adına kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü belirten Mathyk, bu bağlamda bilim dünyasının saygın dergilerinden biri olan Nature'ın uzay bilimleri koleksiyonunda (Space Omics) yazar olarak yer aldığını ifade etti. 25'ten fazla ülkeden birçok bilim insanıyla birlikte yürütülen bu araştırmalarda, uzay uçuşunun insan biyolojisi üzerindeki etkileri genetik, epigenetik ve moleküler düzeyde incelendi. Özellikle kadın hormonu olan östrojenle ilgili çalışmanın, bu konuda en geniş kapsamlı yayınlardan biri olduğu vurgulandı.
NASA ve diğer uzay ajansları tarafından düzenlenen konferanslarda sunumlar yaptığını aktaran Mathyk, uzay biyolojisi ve tıbbında uzman birçok bilim insanıyla ortak çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmaların daha ileri bir seviyeye taşınmasını ve uzun vadeli uzay misyonlarında uygulanmasını hedeflediğini dile getirdi.
Kadın Sağlığının Uzaya Taşınması
Uzayda da dünyada olduğu gibi kadınsız bir toplumun düşünülemeyeceğini vurgulayan Mathyk, kadın sağlığının uzaya taşınmasının kritik bir gereklilik olduğunu ifade etti. Kadın astronotların uzun süreli uzay görevlerinde sağlıklarının nasıl etkilendiğine dair yeterli bilgi bulunmadığını belirten Mathyk, üreme sağlığı, hormonal sistem ve kanser üzerindeki etkilerin hala tam olarak bilinmediğini dile getirdi.
Mars ve Ay misyonları gibi uzun süreli uzay yolculuklarında, kadın sağlığını koruyabilmek adına daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Mathyk, jinekolojik muayenelerin dünyadan bağımsız olarak yapılabilmesi gerektiğine dikkat çekti. Uzayda koloni kurulması durumunda, kadın sağlığını garanti altına almanın en kritik konulardan biri olacağını ifade etti.
Türk Bilim İnsanlarına Çağrı
Uzay araştırmalarının multidisipliner bir alan olduğunu belirten Mathyk, mühendislikten biyolojiye, tıptan fizik ve kimyaya kadar birçok bilim dalına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türk bilim insanlarının bu alana daha fazla katkı sunması gerektiğini belirten Mathyk, özellikle uzay tıbbı, biyolojisi ve insan sağlığı üzerine araştırmaların artırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin havacılık alanında önemli bir geçmişe sahip olduğunu hatırlatan Mathyk, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen'in cesareti ve öncülüğüyle kadınların havacılıkta var olabileceğini kanıtladığını belirtti. Kendisinin de bir kadın bilim insanı olarak bu mirası uzay tıbbı alanında sürdürmekten büyük bir gurur duyduğunu ifade etti.
Virgin Galactic firmasının 2026'da IIAS02 ile gerçekleştirmeyi planladığı tamamı kadın astronotlardan oluşan uzay uçuşunda, astronotların sağlığını incelemeyi hedeflediğini açıkladı. Genç bilim insanlarına ve öğrencilere, okuma ve öğrenme heyecanlarını kaybetmemeleri, kendilerini geliştirmeye devam etmeleri ve bilim yolunda ilerlemeleri yönünde tavsiyelerde bulundu.
Türkiye'nin Uzay Misyonlarına Destek
Türkiye'nin uzay misyonlarına dahil olmasından duyduğu gururu ve mutluluğu dile getiren Mathyk, bu adımların stratejik bir hamle olduğunu vurguladı. Türkiye'nin uzay çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, bu gelişmelerin Türkiye'nin uzay tıbbı, biyoteknoloji ve uzay araştırmalarında daha fazla yer almasını sağlayacağını ifade etti.
Astronotların uzayda bilimsel araştırmalar yürütmesinin, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki yerini güçlendireceğini ve gelecekteki uzay projeleri için önemli bir temel oluşturacağını belirtti. Türkiye'nin uzay alanındaki çalışmalarının yalnızca bir başlangıç olduğunu ve ülkenin bu alandaki kalıcı varlığını garanti altına alacağını ifade etti.