Türkiye’nin önde gelen çocuk cerrahlarından biri olan Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, sadece ülkesinde değil, dünyanın dört bir yanındaki çocuklara da şifa dağıtıyor. 37 yıllık meslek hayatında binlerce çocuğu sağlığına kavuşturan Dokucu, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ve Yeryüzü Doktorları Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, en zorlu coğrafyalarda bile gönüllü olarak ameliyatlar gerçekleştiriyor.

Daktilograflıktan Cerrahlığa Uzanan Bir Hayat

Niğde’de doğup İstanbul’da büyüyen işçi bir ailenin çocuğu olan Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu’nun hikayesi, azmin ve adanmışlığın bir örneği. Lise yıllarında belediyede daktilograf olma hayali kurarken, arkadaşlarının teşvikiyle üniversite sınavına hazırlanarak eğitim hayatını bambaşka bir yöne çevirdi.

İlk girişinde turizm bölümünü kazandı ve burada iki yıl eğitim aldı. Ancak, içinde hep daha büyük hayaller olduğunu fark etti. Tekrar sınava girerek tıp fakültesini kazandı ve çocuk doktoru olma hedefiyle yola çıktı. Ancak, eğitim sürecinde cerrahi becerilerinin farkına varınca, çocuk cerrahisi alanında uzmanlaşmaya karar verdi.

Uzmanlık eğitimini Dicle Üniversitesi'nde tamamlayan Dokucu, burada gün aşırı nöbetler tutarak ve zorlu koşullarda hastalarla ilgilenerek mesleki dayanıklılığını artırdı. O yılların kendisine kazandırdığı en büyük tecrübenin, şartlar ne olursa olsun hastalara umut olmak olduğunu dile getiriyor.

Türkiye’ye Adanmış Bir Kariyer

Türkiye’de çeşitli hastanelerde görev alan ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı ve başhekimlik gibi önemli idari görevler üstlenen Dokucu, bu süreçte bile ameliyat yapmayı bırakmadı. Bilginin paylaşıldıkça azalmadığına, aksine arttığına inanarak, 40’tan fazla asistan ve uzman yetiştirdi ve onların kendisinden bile daha başarılı olmasından gurur duyduğunu belirtti.

Şu an Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği Eğitim Sorumlusu olarak görev yapan Dokucu, akademisyen kimliğiyle de yeni nesil doktorları yetiştirmeye devam ediyor.

Fransa’da Eğitim, Türkiye’de Vefa

Asistanlık döneminde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bursuyla Fransa’ya giden Dokucu, burada dört yıl boyunca eğitim aldı. Fransa'da cerrahi becerilerini geliştirirken, kendisine gösterilen özverili eğitimi büyük bir minnetle hatırlıyor.

Ancak, ona Fransız vatandaşlığı teklif edildiğinde hiç düşünmeden reddettiğini anlatıyor:

"O zamanki hükümet bize vatandaşlık hakkı verdi. Bana ‘Başvurabilirsiniz’ dediklerinde, içimde bir elektrik şoku hissettim. O an ‘Hayır, ülkeme döneceğim, ben ülkeme hizmet etmek istiyorum.’ dedim. O duyguyu unutmuyorum."

Türkiye’ye döndüğünde Atatürk Havalimanı’nda yere eğilip toprağı öptüğünü anlatan Dokucu, "Devletim bana dört buçuk yıl boyunca burs verdi, hiç muhtaç olmadım. Ama ben o topraklarda aradığım ruhu bulamadım. Benim yerim burasıydı." sözleriyle vatanına olan bağlılığını dile getirdi.

Gönüllü Olarak Dünyaya Şifa Dağıtıyor

İdari görevlerinin yanı sıra hiçbir zaman çocuk hastaları iyileştirmekten vazgeçmeyen Prof. Dr. Dokucu, yıllar içinde yaklaşık 50 farklı ülkeye giderek gönüllü ameliyatlar yaptı. İlk olarak Kudüs’ün yakınlarındaki Ramallah’ta başladığı gönüllü doktorluk serüveni, Somali’den Afganistan’a, Gazze’den Arakan’a kadar uzandı.

"Birçok ülkede sağlık hizmetlerine ulaşım çok kısıtlı. Çaresiz insanlar, çocuklarını bizlere emanet ediyor. O anda tek düşünceniz, o çocuğu sağlığına kavuşturmak oluyor." diyen Dokucu, zor koşullar altında yapılan ameliyatları unutamadığını belirtiyor.

Somali’de Hayat Kurtaran Ameliyatlar

Somali’de gönüllü doktorluk yaparken, hazırlıksız yakalandıkları bir durumu şu sözlerle anlatıyor:

"Yemek yemek için erkenden çıkmıştık. Bir anda bir adam, çocuğunu sedyenin üzerine atarak ‘Bunu ameliyat et.’ dedi. Hastada büyük bir yara vardı. Ortam hazır değildi ama başka bir doktor da yoktu. Mecbur kaldık ve hemen müdahale ettik."

Bölgedeki sağlık imkanlarının sınırlı olduğunu belirten Dokucu, bu yüzden hem cerrahi becerilerini hem de kriz yönetimi yeteneklerini en üst seviyede kullanmak zorunda kaldığını söylüyor.

Gazze’de 7 Günde 35 Ameliyat

Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde sadece yedi gün içinde 35 ameliyat gerçekleştiren Dokucu ve ekibi, burada laparoskopik cerrahiyi de başlatarak önemli bir tıbbi ilerleme kaydetti.

"Orada sağlık altyapısı çok kısıtlı, ama insanların umudu bizler oluyoruz. Gazze’de gerçekleştirdiğimiz bazı ameliyatlar, bölgedeki ilk operasyonlar oldu." diye anlatıyor.

Afganistan’da "Yetememe" Duygusu

Afganistan’da karşılaştığı zorlukları anlatırken en çok kendisini etkileyen olayın, "yetememe" duygusunu yaşaması olduğunu söylüyor.

"Oraya geleceğimiz duyulmuştu, insanlar çoluk çocuk toplanmışlardı. Ücretsiz olduğumuzu biliyorlardı. Bir minibüsle kliniğe gittiğimizde kapıda kalabalıklar vardı. İçeri girdiğimizde ise koridorlarda bekleyen 30’dan fazla kişi vardı. Herkes çocuğunun ameliyat edilmesini bekliyordu. Ama hepsine yetişmemiz imkansızdı. Kendimi içeri kilitledim. O gün, hepsine yetişemediğim için büyük bir travma yaşadım."

İnsanların sağlık hizmetine ulaşamamasının yarattığı vicdani yükü hâlâ hissettiğini anlatan Dokucu, bu yüzden gönüllü olarak gitmeye ve yeni cerrahlar yetiştirmeye devam ettiğini vurguluyor.

"Vazifemizi Tamamladık Ama Daha Yapacak Çok İşimiz Var"

Bugüne kadar binlerce çocuğu sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, hem akademik hem de cerrahi anlamda yeni nesiller yetiştirmek için elinden geleni yapmaya devam ediyor.

"Bir akademisyen ve cerrah olarak, gelecek nesillerin daha güvenli sağlık hizmetleri alabilmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Şimdiye kadar vazifemizin bir kısmını tamamladık, ancak yapacak daha çok işimiz var. Mevla nasip ederse biraz daha devam ederiz. Sonra müsaade isteriz." diyerek mesleki sorumluluğunu ve inancını dile getiriyor.

Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için çalışan bu yüce gönüllü doktorun hikayesi, insanlığa adanmış bir ömrün en güzel örneklerinden biri.

Kaynak: AA