Yüksek rakımlı dağlık alanlarda yetişen ve bahar aylarında büyük ilgi gören Uşkun otu (Işgın), doğal şifa kaynağı olarak bilinse de aşırı toplanma nedeniyle bazı bölgelerde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Peki, Uşkun otu nedir? Uşkun otu (Işgın) nerede yetişir?
Uşkun Otu (Işgın) Nedir?
Uşkun otu, bilimsel adıyla Rheum ribes, kuzukulağıgiller (Polygonaceae) familyasına ait, yüksek rakımlı dağlık bölgelerde yetişen, çok yıllık otsu bir bitkidir. Halk arasında Işgın, ışkın, uçkun, uçgun, eşkin, eşgin, aşgın, uşkun gibi farklı isimlerle anılır. Bu bitki, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da "Doğu muzu" ya da "yayla muzu" olarak da bilinir, çünkü sapları soyularak muz gibi çiğ olarak tüketilir.
Işgın, hem besin olarak hem de tıbbi amaçlarla kullanılan oldukça değerli bir bitkidir. Özellikle bahar aylarında çiçeklenme öncesi genç sürgünleri halk tarafından toplanarak taze olarak tüketilir. Lezzeti ekşi ve mayhoş olup, kiviyi andıran bir tat profiline sahiptir.
Uşkun Otu (Işgın) Nerede Yetişir?
Uşkun otu, yüksek rakımlı, soğuk ve nemli dağlık bölgelerde yetişen bir bitkidir. Genel olarak 1000 ila 4000 metre yüksekliklerde, kayalık ve taşlık yamaçlarda, soğuk iklim şartlarında yetişir.
Türkiye'de Yetiştiği Yerler
Uşkun otu, Türkiye’de doğal olarak yetişen tek Rheum türüdür ve özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaygın olarak görülür. Başlıca yetiştiği bölgeler şunlardır:
Doğu Anadolu Bölgesi:
- Van
- Hakkâri
- Bitlis
- Muş
- Ağrı
- Erzurum
- Erzincan
- Iğdır
- Kars
- Bingöl
- Tunceli
Güneydoğu Anadolu Bölgesi:
- Adıyaman
- Şırnak
- Diyarbakır
- Batman
İç Anadolu Bölgesi:
- Sivas
- Kayseri
- Yozgat
Akdeniz Bölgesi:
- Kahramanmaraş
- Hatay (Amanos Dağları)
Uşkun Otunun Ekonomik Önemi
Uşkun otu, özellikle Doğu Anadolu’daki köylüler için önemli bir geçim kaynağıdır. Bahar aylarında yüksek yaylalarda toplanarak şehir pazarlarına getirilir ve satıcılar tarafından demetler hâlinde pazarlanır. Uşkun satıcılarına halk arasında "ışgıncı" veya "ışkıncı" denir.
Ancak ticari amaçlı aşırı toplanması, doğal popülasyonunu tehdit etmektedir. Koruma altına alınması ve sürdürülebilir toplayıcılık yöntemleri geliştirilmesi gerekmektedir.