İzmir'de düzenlenen çalıştayda, iklim değişikliğinin Türkiye'deki zeytin üretimine etkileri, çözüm önerileri ve sürdürülebilir tarım için uygulanan projeler ele alındı.

Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) ve Proje Evi Kooperatifi iş birliğiyle gerçekleştirilen "İklim Değişikliği Çağında Türkiye'de Zeytinciliğin Mevcut Durumu Çalıştayı", enstitünün konferans salonunda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Çalıştayda, Türkiye'nin zeytin sektörü için hayati önem taşıyan konular tartışıldı ve geleceğe yönelik stratejiler değerlendirildi.

Yeşil Mutabakat ve Zeytinciliğin Geleceği

UZZK Başkanı Mustafa Tan, konuşmasında Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'nın sürdürülebilir tarım vizyonuyla Türkiye'nin zeytincilik hedefleriyle örtüştüğünü vurguladı. Zeytinin, Türkiye'nin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olduğunu belirten Tan, iklim krizinin özellikle Batı ülkelerini etkilediğini ve bunun Türkiye'ye hem avantajlar hem de riskler getirdiğini ifade etti.

"Küresel iklim krizi, İspanya'nın 1 milyon 600 bin tonluk zeytin üretimini 700 bin tona, Tunus'un 300 bin tonluk üretimini 200 bin tona kadar düşürdü. İtalya'da ise üretim, iklim değişikliğinin tetiklediği hastalıklar nedeniyle neredeyse hayal bile edilemeyecek seviyelere geriledi. Bu durum Türkiye için kısa vadede avantaj sağladı ve fiyatlar tarihte görülmemiş şekilde yükseldi. Ancak üretim artışına bağlı olarak fiyatlar bu yıl yeniden düşüşe geçti," dedi.

Tan, iç tüketimi artırmaya yönelik çalışmaların önemine de dikkat çekerek, "Türkiye zeytin ağacının gen merkezidir. Zeytin dünyaya Türkiye'den yayıldı. Kaliteli ve dayanıklı zeytin çeşitlerimiz var. Ancak geleneksel ağaçlarımızı kaybetmeden ve adaptasyon çalışmaları yapmadan bu avantajımızı sürdüremeyiz," diye ekledi.

Türkiye Zeytinciliği İçin Stratejik Adımlar

Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Cemil Ernim, zeytinin Türkiye tarımı için kritik bir öneme sahip olduğunu belirterek, enstitü olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Çalıştay kapsamında "İklim Krizi ve Zeytincilik", "Yeşil Mutabakat ve Zeytin Sektörü", "Sosyo-ekolojik Peyzaj Olarak Geleneksel Zeytinlikler" gibi başlıklar altında akademisyenler ve uzmanlar sunumlar gerçekleştirdi. Çalıştayda, zeytincilik sektöründe farkındalığın artırılması, sürdürülebilir üretim yöntemleri ve yerel çeşitlerin korunması gibi konular ele alındı.

Anadolu'da Zeytin Üreticilerini Güçlendirme Projesi

Proje Evi Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ceren Üzel, geçen yıl başlatılan "Anadolu'da Zeytin Üreticisi Toplulukların Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında yapılan çalışmalardan bahsetti. Projenin sonlarına yaklaşıldığını belirten Üzel, zeytin üreticilerinin kapasitelerinin artırılması ve sektörün daha sürdürülebilir hale getirilmesi için çeşitli eğitimler ve destek programları düzenlediklerini ifade etti.

İklim Değişikliğine Dirençli Çeşitler Öne Çıkıyor

Çalıştayda dikkat çeken bir diğer konu, iklim değişikliğine dayanıklı zeytin çeşitlerinin önemi oldu. Türkiye'nin genetik çeşitliliğinin bu alandaki potansiyeline vurgu yapılırken, yerel türlerin korunmasının ve yaygınlaştırılmasının gerekliliği tartışıldı.

Uzmanlar, Türkiye'nin geleneksel zeytinliklerinin sadece tarımsal değil, aynı zamanda sosyo-ekolojik ve kültürel bir miras unsuru olduğunu belirterek, bu alanların korunmasının iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynayacağını vurguladı.

Çalıştayda, zeytincilik sektöründe iklim değişikliği farkındalığının artırılması, adaptasyon çalışmaları, yerel çeşitlerin korunması ve iç tüketimin teşvik edilmesi konularında bir dizi öneri sunuldu. Sektör paydaşlarının iş birliği içinde çalışması gerektiğinin altı çizilirken, sürdürülebilirlik odaklı politikaların devamlılığına vurgu yapıldı.

İklim değişikliğinin Türkiye zeytinciliği üzerindeki etkilerini azaltmak ve sektörün geleceğini güvence altına almak adına bu tür çalışmaların öneminin altı bir kez daha çizildi.

Kaynak: AA