Ekonomi

Doğum masrafları geçimle yarışıyor

Zorlaşan hayat şartları çalışanları ikinci işe mahkum ederken bebek sahibi olmak isteyenler de hızla azalıyor. Bir bebek hastane masrafı hariç 40 bin lirayla dünyaya gelirken sabit gideri ise 3 bin lirayı geçiyor

Abone Ol

Türkiye’nin mevcut enflasyonist havası, vatandaşları adeta bir geçim savaşının içine sürüklüyor. Bu geçim savaşından en çok etkilenen grup ise çocuklar ve bebekler. 2024 yılında, asgari ücret ile geçinmeye çalışan bir ailede doğan bir bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan harcamalar ortalama 40 bin TL civarında seyrediyor. Sadece yeni doğan masraflarını içeren bu rakam Türkiye’de asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin 2,5 aylık maaşına denk geliyor. Yeni doğan bir bebeğin masraflarını, kira, ulaşım ve gıda gibi temel ihtiyaçlarla birleştirdiğimizde, bu durum birçok aile için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor.

Arabadan biberona

Yeni doğan bir bebek hastane masrafı hariç 40 bin liralık bir harcamayla dünyaya gözünü açıyor. Bir defa alınacak uyku ve taşıma ürünleri olan beşik, bebek yatağı, bebek arabası gibi demirbaşların toplam maliyeti ortalama 20 bin TL civarında iken, bebeğin beslenmesi için gerekli olan biberon, bebek önlüğü, emzik, sterilizatör gibi ürünler de 4 bin lirayı buluyor. Bu ücrete bebeğin giyim maliyeti olan 2 bin 500 TL ile anneye gerekli ürünlerin 4 bin liralık masrafı da ekleniyor. Ayrıca bebeğin banyo ve temizliği için gerekli ürünlerin 1800 TL’yi ve bebek telsizi gibi ekstra ürünler ile mama ve bez gibi ürünlerin ortalama maliyetleri de sıralandığında yeni doğan için ortalama 40 bin TL’lik bir harcama ortaya çıkıyor. Diğer bebeğe 1 ay boyunca lazım olan bebek bezine 1800 TL, 1 kiloluk ek mamaya 520 TL, 1 aylık pişik kremine 480 TL ve 1 aylık ıslak mendile 320 TL olmak üzere düzenli olarak 3 bin 120 TL ayrılması gerekiyor. 

‘Maaşlar yetmiyor’

Sosyoekonomik olarak düşük gelirli ailelerde doğan bebeklerin masraflarının karşılanmasının zor olduğunu belirten Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, bir ailenin asgari ücret olan 17 bin TL ile geçiminin yanı sıra, ek herhangi bir gelirinin olmaması halinde bebeklerin gelişimlerinin de olumsuz etkileneceğini söyledi. Toptaş, “Tek çocuklu bir ailenin, annenin çalışmadığı bir durumda tek gelir olan 17 bin TL ile geçinmesi olanaksız. 17 bin TL başka bir gelir yoksa bırakın birden fazla çocuğu, tek bir çocuğun bile sağlıklı şekilde yetiştirilmesine yetmez. Pekii aileler nasıl geçiniyor? Geçinemiyorlar. Ancak ve ancak belki devlet tarafından verilen sosyal yardımlardan yararlanabilirler. Buna rağmen bile baz ücret bu kadar düşük olduğu sürece, bir çocuğun doğumdan erginliğe kadar doğru şekilde yetiştirilmesine yetmeyecektir. Bu noktada geçtiğimiz günlerde Selçuk’ta yaşanan elim hadise de bir örnektir. Çocuklar yetersiz sosyoekonomik durum nedeniyle maalesef yeterli beslenme, yeterli ilgi ve korumaya ulaşamamaktadır. Bu problem artarsa çocukların dengeli beslenmesi, eğitimi ve korunmasının sağlanması olanaksızdır. Elbette kamunun bu çocukları takip etmesi imkansız, ancak devletin takibi çok önemli. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çocukları takip etmesi gerekiyor. Ancak bu takip de ne kadar yeterli olur o da meçhul. Bu konuda bize yansıyan izlenim maalesef olumsuz” dedi.

‘Yüzde 44’ önerisi

Ülkelerin ekonomisinin en önemli zafiyetinin insan gücü olduğunu belirten Toptaş, “Sosyoekonomik olarak düşük gelirlerde doğan bebeklerin gelişimlerinin yetersiz olması gibi, bebekler ve çocuklar geleceğin toplumunu oluşturduğundan, bu yetersizlik insan gücünü de etkileyecektir. Dolayısıyla bebeklerin takibi oldukça önemli. Yetersiz büyüyen çocuklar diğer ülkelerdeki yaşıtlarından geri kalabilir. Bu da ülkenin gidişatını etkiler. Önümüzde bir asgari ücret zammı süreci var. Bu süreç için en yüksek 25 bin TL’lerin konuşulması, geçimini asgari ücretle karşılayan ailelerine geçimine yeterli gelmeyecek. Asgari ücrete yapılacak zammın en düşük olarak kamuda yeniden değerleme oranı olan yüzde 43,93 oranında yapılması, vatandaşların geçim sıkıntısına bir nebze ilaç olabilir” ifadelerini kullandı. 

24 bin bile yetmiyor

2024 yılı itibarıyla Türkiye'de net asgari ücret 17 bin 2 lira. Bu miktar, dört kişilik bir ailenin gıda, kira, ulaşım ve diğer ihtiyaçlarını karşılaması için dahi yetersiz kalıyor. Örneğin, büyük şehirlerde 2+1 bir dairenin ortalama kirası 10 bin ile 15 bin TL arasında değişiyor. Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması, pazar ve market alışverişi dahil yaklaşık 12 bin TL. Aracı olmayan ve toplu taşımayı kullanan bir aile için aylık 2 bin TL’ye varan bir ulaşım masrafı da var. Bu giderler toplamında çocukların okul masrafları, sağlık masrafları ve faturalar haricinde ailenin bir aylık en düşük masrafı 24 bin TL oluyor. Bu durumda bir ailenin asgari ücretle yalnızca temel yaşam ihtiyaçlarını karşılaması bile oldukça zorken, yeni doğan bir bebeğin sadece bir aylık mama ve bez masrafına bile yetmezken, bebek için gerekli olan bebek arabası, beşik ve giysi gibi başlangıç masraflarının karşılanması ise mümkün değil. 

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }