İkinci el eşya ve hurda alım satımları ile spot eşya pazarında özellikle çalıntı eşyaların satılmasının önüne geçmek amacıyla İstanbul Valiliği bu tür ürünlerin alım ve satımına belge zorunluluğu getirdi. Uygulamanın satışlarda çalıntı ürün ve dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için getirildiği belirtildi. İzmir Antika ve Bit Pazarı Dernek Başkanı Lütfi Öztimur, benzer bir uygulamanın İzmir'de yaşama halinde sektörün zor durumda kalacağını belirtti. Öztimur, “Bizden alışveriş yapan insanların çoğu dar gelirli ya da yaşlı bireyler. Bu kişiler ne evrak verebilir ne de belgeyle uğraşabilir. Bu durum, eşyaların alımını-satımını engelleyebilir ve sektöre ciddi zarar verebilir. Çözüm için farklı yollar bulunmalı. Bir nevi insanlara zorluk çıkartmak için yapılıyor. Bu vatandaşlar da belgeyle uğraşmamak için almazsa ne olacak? Bunun önüne geçmek için başka bir yol bulabilirler” dedi.
‘Evliler ikinci ele yönlendi’
Düğün yapanların da artık ikinci el eşya almaya başladığını vurgulayan Öztimur, “Çoğu yeni evlenen çift geliyor. Yeni evlenen bir çift vardı, bütün evini ikinci el eşyalardan dizdi. Perdesinden, halısından, dolabından yatağına kadar ikinci el aldılar. Bunun nedeni de ekonomik zorluklar, pahalılıktan dolayı. Vatandaş evini komple 15-20 bin liraya dizdi. Dolabını, buzdolabını, televizyonunu, her şeyini ikinci el aldı. Bir evde ihtiyaç bitmez. İllaki bir eksiklik çıkıyor. Hiç olmazsa ikinci elden bir dolap alıp erzağımı koyayım diyor ya da boş bir odası varsa oraya en azından iki temiz kanepe alayım atayım diyor. Evli vatandaşlardan genellikle bu tarzdan bir talep geliyor” sözlerine yer verdi.
‘Satışlar iki katına çıktı’
Vatandaşların bütçelerine göre davrandığını belirten Öztimur, “Sıfır eşya çok pahalı olduğu için ikinci ele yönelenler var. Herkesin maddi durumu eşit olmuyor. Dolayısıyla insanlar bütçelerine göre davranıyor. Geçen seneye göre bütün satışlar 2 katına çıktı. Haliyle beyaz eşyası bozulan ya da beyaz eşyaya ihtiyacı olan insanlar gelip bakıyorlar. Akıllarına yatan, temiz daha uygun beyaz eşya gördüler mi alıyorlar. İnsanlar ayakkabı, elbise, eşya her türlü ihtiyacını ikinci el alıp temin ediyor. 20-30-40 liraya mont alıyorlar. İnsanlar gerçekten mağdur. Okul zamanında üstünde başkasının ismi yazılı olan kalemliği adam alıp çocuğuna götürüyor. İkinci el kaşık-çataldan bardağına kadar her şeyi alıyorlar. İnsanlar o kadar mağdur” diye konuştu.
‘Öğrenci de alamıyor’
İkinci elciler için okuyan öğrencinin eve çıkması gerektiğini dile getiren Öztimur, “Bir ev tutup o eve eşya alması gerekir. Öğrencilere eskiden çamaşır, bulaşık makinesi ikinci el satıyorduk. Şu an hiç bir şey satamıyoruz. Çünkü ev tutamıyorlar öğrenciler, ev tutma imkânı yok. Anneden babadan geçinen öğrencilere zaten bir şey almıyor. Önceki yıllarda 5 kilogramlık çamaşır makinelerini öğrenciler seve seve alıyordu. Şimdi hiç kimse almıyor, bu eşyalar hurdaya gidiyor. İnsanlar önceden bir torba eşyayı 100-200 liraya satarken, şimdi bin lira istiyorlar. Paranın kıymeti yok, market ihtiyacını bile karşılamıyor diyor. Satanlar da şu an yüksek fiyat istiyor” ifadelerini kullandı.
‘Bilen tepki vermiyor’
Yüksek fiyata aldıkları için mecburen yüksek satmak zorunda kaldıklarını belirten Dernek Başkanı Lütfi Öztimur şöyle konuştu: “Bu da tepkilere neden oluyor ama piyasayı bilenler tepki vermiyor. Sıfır eşyanın fiyatlarına bakanlar bizim söylediğimiz eşyaların fiyatlarına itiraz etmiyorlar. Giyim, ayakkabı ve beyaz eşya çok satılıyor. Satışlarımız geçen yıla göre yüzde 100 arttı, ikinci el eşyalara talep daha çok var. Bir arabayla 2-3 bin liraya iş yaparken şimdi 5-10 bin liraya kadar ciro yapabiliyoruz.”