Emekli ve asgari ücretlinin maddi durumunun ‘fitre verilebilir’ nitelikte olduğunu geçtiğimiz günlerde açıklayan Diyanet İşleri Başkanlığı, Ramazan ayının başladığı ilk günde yaptığı beslenme önerisiyle yine tepki çekti. Diyanet’in kanalı Diyanet TV’de, ‘Ramazan’da nasıl beslenmeli’ konulu programda vatandaşa ‘Sahurda avokado’ yemesi önerildi. Asgari ücretli ile emeklilerin çöpleri karıştırıp yiyecek aradığını; evine ekmek bile götüremediğini, çocuklarına süt parası bulamadığı için intihar eden anneler olduğunu söyleyen DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, “Asgari ücretliye fitre verilebilir diyerek zaten onun muhtaç olduğunu kabul eden Diyanet, bugün zengin sofralarında gördüğümüz avokadoyu sahurda yemelerini söyleyerek adeta vatandaşla dalga geçiyor. 180 liralık fitre ile vatandaşın tüm ihtiyaçlarını giderip üstüne de sahuru avokadoyla yapacağını zannediyorlar” dedi.
‘Yıl boyu oruçluyuz’
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yoksul Müslümanlara verilmesi gereken fitrenin emekli ve asgari ücretliye de verilebileceğini açıklamasıyla ülkenin yüzre 80’lik kısımını oluşturan asgari ücretli ve emeklinin aslında fakirlik içinde kıvrandığının tasdik edildiğini aktaran Yeşiltepe, “Vatandaşlara hakaret eder gibi davranıyorlar. Ne kadar az verdiğini, fitrelerin bile verebilecek kadar bizim yok olduğumuzu anlatmaya çalışıyorlar. Ramazan ayına geldik ama biz zaten yıl boyu hatta 22 yıldır parasızlıktan bir şey alamadığımız için oruç tutuyoruz. Eti, kendi vücudumuzda görüyoruz. Yumurtanın şeklini unutturdular. Sucuk, salam, hurma zaten lüks ötesi oldu. Kuru ekmeğe muhtaç olduk. Cami avlusuna bırakılmış çocuk gibi sahipsiziz. Gerçekten din, iman varsa bunu söylerken insan otuz defa düşünmeli. Eskiden fitreyi biz yoksullara verirdik şimdi fitreye muhtaç ettiler” ifadelerini kullandı.
‘Halktan kopuklar’
İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gencer ise, “Geçim sıkıntısı çeken milyonlarca insanın yaşadığı zorluklar ortadayken, böylesine küçültücü ve duyarsız açıklamalar yapmak, halkın vicdanında derin yaralar açıyor. Bir yandan ‘fitre ve zekât verilebilir’ denilerek toplumun en mağdur kesimlerinin yoksulluğu kanıksanırken, diğer yandan da ‘sahurda avokado yiyebilirsiniz’ tavsiyesinde bulunmak, yöneticilerin kendi yaşam standartlarını ve iç dünyalarını gözler önüne seriyor. Vatandaş, temel gıda ürünlerine bile ulaşmakta zorluk çekerken, yapılan bu açıklamalar halktan ne kadar kopuk bir anlayışın sonucu olduğunu açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.
‘Asıl kul hakkını anlatsın’
Diyanetin asıl verilmesi gereken fetvanın, asgari ücretin ve emekli maaşlarının bu denli düşük tutulmasının ‘kul hakkına girdiği’ olması gerektiğini aktaran İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gencer, “Dinimize göre, emeğinin karşılığını alamayan, geçim sıkıntısı çeken insanların hakkını gözetmemek, haram olarak kabul edilmiş. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadisi, bu konuda çok net bir ölçü sunuyor. İslam'ın adalet, merhamet ve paylaşma prensipleri göz ardı edilerek yapılan açıklamalar, sadece toplumu derin bir hayal kırıklığına sürüklemekle kalmaz, aynı zamanda dini değerlerin de istismar edilmesine yol açar. Halkın güvenini sarsan bu tür açıklamalar yerine, hakkaniyetli politikalarla refah seviyesini yükseltmek ve toplumsal barışı korumak esas hedef olmalı” sözlerine yer verdi.