Tarih boyunca liman ve ticaret merkezi olarak öne çıkan, doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla turizmin gözde şehirlerinden biri olan İzmir, son yıllarda teknoloji, inovasyon ve girişimcilik alanlarında da adından sıkça söz ettiriyor. Gayrisafi yurt içi hasıla bakımından Türkiye'nin üçüncü büyük ili olan İzmir, artık yalnızca bir turizm ve ticaret merkezi olmanın ötesine geçerek teknoloji ekosisteminin de önemli bir parçası haline geliyor.
Teknoloji ve İnovasyon Merkezleriyle İzmir
İzmir’de bulunan Bilişim Vadisi İzmir, Teknopark İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoparkı (DEPARK), Ege Teknopark, İzmir Bilimpark ve Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Merkezi, yenilikçi ve özgün teknolojiler üzerinde çalışan şirketlere ev sahipliği yapıyor. Bilişim, yazılım, tarım, sağlık ve telekomünikasyon gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, fikirleri ürüne dönüştürme ve ticarileştirme konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiriyor.
Bu teknoloji üslerinde 6 binden fazla Ar-Ge personeli görev yaparken, 2004 yılından bu yana 767 proje tamamlanmış ve halen üzerinde çalışılan binden fazla proje bulunuyor. Girişimciler, bu merkezlerde sadece fiziksel altyapı desteği almakla kalmıyor, aynı zamanda Ar-Ge ve inovasyon, hukuk, finans, mentörlük ve globalleşme gibi alanlarda da destekleniyor.
Teknopark İzmir’den 137,5 Milyon Dolarlık İhracat
Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, İzmir’in bilim, teknoloji, inovasyon ve girişimcilik alanlarında güçlü bir merkez haline gelme hedefinde olduğunu vurguladı.
Baran, özellikle Teknopark İzmir’in 137,5 milyon dolarlık yüksek teknoloji ihracatı gerçekleştiren bir merkez haline geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Teknopark İzmir, yürüttüğü Ar-Ge ve Ür-Ge projeleriyle, 2 bine yakın tam zamanlı Ar-Ge personeliyle ve 250’ye yakın şirketiyle her geçen yıl daha büyük başarılara imza atmaktadır."
İzmir’in yüksek teknolojinin dünyadaki merkezlerinden biri olma potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Baran, Bilişim Vadisi İzmir’in de kente büyük bir ivme kazandırdığını belirtti. Şu an 50 yüksek teknoloji şirketinde 1000'in üzerinde istihdam sağlanırken, İzmir’in Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına büyük katkılar sunduğunu söyledi.
İzmir, İnovasyon ve Girişimcilik Başkenti Olma Yolunda
İzmir’de 9 üniversitenin, 20 bin akademisyenin ve 170 binin üzerinde öğrencinin bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Baran, şehrin inovasyon ve girişimcilik alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Devletin ve kamu kurumlarının da bu süreci desteklediğini belirten Baran, İzmir’in girişimcilik kültürü açısından güçlü bir altyapıya sahip olduğunu söyledi.
Tersine Beyin Göçü Başladı
Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoparkı (DEPARK) Genel Müdürü Aytekin Demir ise, DEPARK’ta 153 Ar-Ge firmasının faaliyet gösterdiğini ve 2 bin 29 kişinin yazılım, sağlık ve bilişim alanlarında çalıştığını ifade etti. Demir, İzmir’in artık bir teknoloji üssüne dönüştüğünü ve özellikle son yıllarda bu alana yönelik büyük bir eğilim olduğunu belirtti.
Teknoparkların sağladığı destekler sayesinde kentte girişimcilik kültürünün geliştiğini aktaran Demir, geçmişte İstanbul ya da yurt dışında kariyerlerini sürdüren birçok girişimcinin artık İzmir’e yöneldiğini ve tersine beyin göçünün hızlandığını söyledi.
"İzmir, Ar-Ge ve inovasyon açısından büyük bir cazibe merkezi haline geldi. Şehrimizdeki teknoparklar ve inovasyon merkezleri, girişimcilerin ihtiyaç duyduğu tüm destekleri sağlıyor ve böylece teknoloji alanında küresel ölçekte rekabetçi projeler ortaya çıkıyor."
İzmir, geçmişte sahip olduğu ticaret ve liman kenti kimliğini, günümüzün inovasyon ve teknoloji vizyonuyla birleştirerek önemli bir merkez haline gelmeyi sürdürüyor. Hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisini çeken İzmir, gelecekte Türkiye’nin teknoloji üssü olma yolunda hızla ilerliyor.
