İzmir Kültür Sanat Fabrikası içerisinde yer alan ve kısa sürede kentin yeni kültür duraklarından biri haline gelen İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, yaklaşık 6 bin eseriyle İzmir’in köklü tarihini ziyaretçilere sunuyor. Efes, Pergamon, Smyrna, Teos, Metropolis, Klazomenai gibi antik kentlerden ve Yeşilova ile Ulucak höyüklerinden elde edilen buluntular, müzede modern sergileme teknikleriyle sergileniyor.
Müze, klasik sergileme anlayışının ötesine geçerek tematik salonlarıyla öne çıkıyor. “Denizden Gelen Güç”, “Eğlencenin Ruhu”, “Mermerde Yaratılan Miras”, “Ölümün Sembolleri”, “Medeniyetin Zihni” ve “Bilgi ve Mitler Arasındaki Dünya” başlıkları altında düzenlenen salonlar, her yaş grubundan ziyaretçiye kapsamlı bir kültür yolculuğu sunuyor.
Ziyaretçileri “Bilgi ve Mitler Arasındaki Dünya” salonunda karşılayan Homeros heykeli, müzenin en özel parçalarından biri olarak öne çıkıyor. Helenistik döneme ait bu eser, 1950 yılında Klaros Antik Kenti’nde bulunmuş, 30 yıl sonra tamamlanarak sergilenmeye başlamıştı. Homeros’un İzmir’de yaşamış olduğu inancı, bu eseri kentin kültürel belleğinde ayrıcalıklı bir yere taşıyor.
Açıldığı günden bu yana yaklaşık 1 buçuk yılda yerli ve yabancı 50 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlayan müze, aynı zamanda etkinlik ve etkileşim alanı olarak da öne çıkıyor. Konserler, sergiler ve söyleşilerin yanı sıra çocuklar için düzenlenen yaratıcı drama atölyeleri, tarihi eğlenceli ve öğretici bir şekilde deneyimleme imkanı sunuyor.
Ziyaretçilerine yalnızca antik eserleri değil, aynı zamanda tarihi bir fabrikanın mimari atmosferini de deneyimleme fırsatı sunan müze, İzmir’in kültürel belleğini canlı tutma misyonunu başarıyla sürdürüyor. Özellikle çocukların tarihle iç içe büyümesi için yürütülen projelerle, geleceğin bilinçli bireylerine ilham veriyor.
